152 ada-adacık-kaya vatan toprağımızdır

Libya ile imzalanan tarihi değere sahip Münhasır Ekonomik Bölge anlaşmasının fikir babası müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, “Adalar denizinde de bir Ege denizinde de bir adalar sorunu yoktur. Yunanistan’ın sahiplendiği ama anlaşmalarla Yunanistan’a devredilmeyen 152 ada-adacık-kaya grubu vardır “ dedi.

Hemen sordum; Bu 152 ada-adacık-kayalık grubu Türkiye’nin vatan toprağı mı?

Yaycı: ““Yunanistan’a devredilmediğine göre bence vatan toprağımız… Yunanistan’ın taleplerini karşılamak demek Türkiye’nin bir şeyler vermesi demektir.”

İşte son günlerin en önemli gündemi olan Türkiye – Yunanistan gerilimi ve Yaycı ile söyleşim:

  • Soru: Yunan Cumhurbaşkanının Meis, Kara Ada ve Fener Adası adalarını F-16’lar eşliğinde ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yaycı: “Lozan ve Paris Barış Antlaşmalarına göre Meis Adası gayrı askeri statüdedir. Havaalanı kurmak, üzerinden uçakla geçmek, bir savaş gemisinin liman ziyareti yapmış olması bunların hepsi gayrı askeri statüyü bozar ama silahsızlandırılmışlığı bozmayabilir.”

  • Soru: Dışişleri hata mı yaptı?

“Dışişleri Bakanlığı’nın bir takım açıklamaları var onlar da silahsızlandırılmış gibi bir takım ifadeler görüyorum. Silahsızlandırılmışlık aslında gayrı askeri statünün bir alt kümesidir.

Onun için gayrı askeri statü teriminin kullanılması çok önemlidir. Lozan ve Paris Barış Antlaşmaları böyle diyor:

Yunanistan Cumhurbaşkanı 4 tane F-16 ile Meis Adasına gelmiştir. Bu hareket doğrudan Meis Adası’nın gayrı askeri statüsünün Yunanistan Cumhurbaşkanı tarafından tanınmadığının göstergesidir.

Türkiye’nin buna çok sert tepki göstermesi gerekir.

Daha da ileri gitmiştir. Kara Ada ve Fener Adası’nın Türkiye Cumhuriyeti’ne geçmiş olduğu çok nettir.

Üstüne üstlük Kara Ada’ya asker çıkartmış olmak ve Yunanistan Cumhurbaşkanının Kara Ada’ya geçmiş olması Türkiye’ye karşı çok ciddi bir tahriktir.

Bu Yunanistan’ın ne kadar tehditkâr, hukuk tanımaz, ıslah olmaz bir devlet olduğunun göstergesidir.

Türkiye’nin gerekli diplomatik ve hukuki tepkiyi göstermesi bir haktır.

Kesinlikle çatışma çıksın, savaşalım, gibi bir düşüncem yok. Savaştan, çatışmadan önce, askeri tedbirlerden önce, atılması gereken diplomatik ve hukuki birçok adım vardır.”

  • Soru: Türkiye ile Yunanistan arasında sorunlar yok mu?

Yaycı: “Adalar denizinde yani Ege Denizi’nde ve Akdeniz’de bizim Yunanistan’la bir sorunumuz yok.

Yunanistan Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin muhatabı değildir. Kıyıdaş değildir çünkü. Adalar denizinde de bir Ege denizinde de bir adalar sorunu yoktur.

Yunanistan’ın talepleri vardır.”

  • Türkiye diyalog çağrısı yaptı…

Yaycı: “Eğer “Yunanistan talepleri”ni bir sorun olarak algılar ve masaya oturursak o zaman bu sorunun çözümü taleplerin şu veya bu şekilde karşılanması olur.

Kara sularını genişletelim diyen Yunanistan.

Türkiye adalar için Lozan ve Paris Antlaşmalarındaki statülere uyalım diyor.

Yunanistan diyor ki ben uymayacağım, silahlandırıyorum, karasularını genişleteceğim diyor, hava sahasını genişlettim diyor.

Egemenliği Yunanistan’a verilmemiş adalara sahip çıkıyorum diyor.

Dolayısıyla Adalar Denizinde bir sorun yoktur, Yunanistan’ın talepleri vardır.

Yunanistan’ın taleplerini karşılamak demek Türkiye’nin bir şeyler vermesi demektir.

Onun için diyalog doğru bir adımdır ama bizim kendi taleplerimizi gündem yapmak kaydıyla. Karasularının Lozan’da olduğu gibi 3 mile inmesi, gayri askeri statünün tekrar tesisi, Egemenliği Antlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş Ada, Adacık ve Kayalıklar (EGAYDAAK)konusunun açıklığa kavuşması gibi”

  • Vatan toprağı 18 Türk adasında Yunan işgali var…

Yaycı: “Bunları 18 adaya indirgemek çok yanlış bir şey. Yunanistan’ın sahiplendiği ama anlaşmalarla Yunanistan’a devredilmeyen 152 ada-adacık-kaya grubu vardır.

  • Bu 152 ada-adacık-kayalık grubu Türkiye’nin vatan toprağı mı?

Yaycı: “Tabii daha önce de söylediğim gibi Yunanistan’a devredilmediğine göre vatan toprağımız.”

  • Hulusi Akar 18 adanın silahlandırıldığını söyledi.

Yaycı: “23 tane gayrı askeri statüde olması gereken adanın 18’i askerileştirilmiştir diyor.

Tabii, bakın sorun şu bu adaların, egemenliği Yunanistan’a devredilmemiş ada-adacık-kaya gruplarını herkes söylüyor, peki isimleri yayımlandı mı?

Hayır, ben kitabımda yayımladım, 1997’de bir çalışma grubu oluşturulmuş. Bu çalışma grubunun içerisinde Ali Kurumahmut ve Sertaç Hami Başeren var, onlar yayınladılar.

Peki, bu adaların isimlerini Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması gerekmez miydi? Açıklanmış değil.”

  • Soru: Kitaplarda yer alıyor diyorsunuz ama Türkiye bu 152 adanın adını anmıyor öyle mi?

Yaycı: “Sahiplenmenin ötesinde bu diplomatik müzakere konusu diyelim. Biz diyoruz ki mesela uluslararası adalet divanına gidelim.

Yunanistan “ben bunun için gitmem“ diyor. Yunanistan’ın şeytana sağdan yanaşması tavrı budur işte.

Uluslararası adalet divanına gidilmesi gereken EGAYDAAK konusu var.

Kara sularını arttıralım, hava sahasını arttıralım o benim için sorun değil diyor. Gayrı askeri statüdeki adaları askerileştiririm o benim için sorun değil diyor. Bunlar için uluslararası adalet divanına ben gitmem diyor.”

  • Biz de karasularını arttırmasını Meclis kararı ile savaş sebebi sayıyoruz.

Yaycı: “Allahtan o var, arkasında durmamız lazım.”

Yazarın Diğer Yazıları