15 Temmuz Darbe Girişimi ile ilgili tartışmalarda üç farklı yön ön plana çıkıyor.
1- Darbeyi tamamen kurgudan ve tiyatrodan ibaret görenler. Bu görüşün sahipleri ağırlıklı olarak FETÖ'cüler ve yurt dışında Türkiye'yi sıkıştırmak için bu yalanı sıklıkla dile getiriyorlar.
2- Darbenin kontrollü olduğunu söyleyenler. CHP'nin dile getirdiği bu düşünceye göre; devletin yetkili birimleri ve hükümet yetkilileri darbe girişimini önceden biliyorlardı. Ancak daha sonra kuracakları baskı ortamına zemin hazırlamak için darbeci askerlerin girişimine göz yumdular. Darbecileri daha önceden tutuklamak yerine sokakta bastırmayı tercih ettiler.
3- 15 Temmuz doğrudan bir darbe girişimidir. Tiyatro da değildir, kontrollü de değildir. Darbeciler, milletin ve darbeye destek olmayan TSK personelinin, Emniyet güçlerinin büyük fedakarlığı ile yenilmişlerdir.
Bu üç düşüncenin ilkine katılmak mümkün değil... FETÖ'cü hainler özellikle yabancı ülkelerde bu propagandayı yapıyor, hatta darbeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendine yönelik olarak kurguladığı yalanını pompalıyorlar. Böylece yapılan bütün tutuklamaları "muhaliflerin tutuklandığı ülke" sıfatı ile dünya kamuoyuna servis ediyorlar... Onlara göre FETÖ diye bir örgüt de yok! Bu nedenle özellikle gazetecilere ve muhalif medyaya yönelik her operasyon, tutukluluğun cezaya dönüşmesi ve on binlerle ifade edilmesi bu grubun ekmeğine yağ sürüyor.
Oysa bizler; FETÖ'nün Türkiye'nin kılcal damarlarına sızdırılmış ABD derin devletinin hücreleri olduğunu yıllardır biliyor ve yazıyoruz.
Yapılan darbe girişiminde kullanılan ve tetikçi konumunda olan askerleri dinlediğinizde yetiştirildikleri cemaat ikliminin derin izleri açıkça görülüyor. Kendi itiraflarında da akıllarını ve vicdanlarını bu örgüte nasıl esir ettiklerini anlatıyorlar.
***
Darbe girişimi ile ilgili 2. ve 3. maddelerde yer alan yorumlar ise daha uzun süre tartışılacağa benziyor. Bu iki düşüncenin ortak yönleri şunlar;
* 15 Temmuz'u lanetliyorlar,
* Darbecilerin komuta kademesi devlete sızdırılmış ciddi eli kanlı katillerdir diyorlar,
* "Darbe girişiminde bulunanlar, FETÖ denilen örgütün üyesidir" fikri iki gruba da hakim.
Temel farklılık ise darbe girişiminin önceden haber alınıp alınmadığı sorusunda yoğunlaşıyor. İktidar "Bizim haberimiz yoktu" diyor, muhalefet ise "Haberiniz vardı ama sokakta bastırmayı tercih ettiniz, süreci kontrol etmeye çalıştınız" iddiasında bulunuyor.
Son günlerde tartışılan ve 15 Temmuz'da MİT'e giderek "Darbe yapılacak" ihbarını yapan esrarengiz Subay'ı hatırlayın.
Darbe ihbarını yapan bu Binbaşı'nın ifadesi, Araştırma Komisyonu raporunda yer almıyor! Bilgileri hayati önemde olan darbe ihbarcısı Binbaşı, komisyona çağırılıp dinlenmiyor! MİT Başkanı ve Genelkurmay Başkanı da yine komisyonda dinlenmeyen isimler arasında!
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu haklı olarak soruyor; "Kontrollü darbe dediğimde neden kızıyorsunuz?!"
***
Ancak ben daha basit bir sorunun peşindeyim hâlâ...
Zamanı o güne kuralım ve şu soruyu soralım.
Darbe girişimi gerçekleşseydi Başbakan kim olacaktı?
Cumhurbaşkanı kim? Maliye Bakanı, Ekonomiden Sorumlu Bakan?
Teknik koltuklarda kimler oturacaktı? Albaylar, generaller değil herhalde?!
Darbeciler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ele geçirmiş olsaydılar ertesi gün yerine kimi getireceklerdi?
İlk gün yazdım. Marmaris'te yaşananlar tiyatro değildi!
Oteli basan hainlerin hedefinde ne pahasına olursa olsun Erdoğan'ı almak vardı. Belki de öldürmek... Marmaris'teki tatil köyünde iki polisimizin şehit olduğunu hatırlatıp soru sormaya devam edelim.
Devletin en kritik yerlerine sızan/sızdırılan bu örgüt, siyaseti nasıl görmezden gelir? Nasıl olur da siyasiler arasında FETÖ'cü yok denilebiliyor?
15 Temmuz Darbesini Araştırma Komisyonu Başkanı Petek'in; "50 yıldır darbe için hazırlık yapıyorlar" dediği örgüt, darbe sonrasının Başbakanını, bakanlarını, müsteşarlarını planlamamış olabilir mi?!
17/25 Aralık'ta yolsuzluk iddialarının, belgelerin, tapelerin havada uçuştuğu süreci hatırlıyorum. Aralarında gazeteci ve siyasetçilerin olduğu Erdoğan'ın en yakınındaki isimler, yaşananları izlemeyi tercih edip; "Erdoğan bu iddialardan kurtulabilecek mi?" diye beklediler.
Acaba, 15 Temmuz Darbe girişiminde de; sonucu bekleyip pozisyon için hazırlık yapanlar kimlerdi?
Darbe başarılı olsaydı bizler en iyi ihtimal ile hapiste olurduk ama acaba hangi siyasiler ve gazeteciler yeni dönemin "sultanları" olacaktı?!
Darbeden siyasi makam/mevki uman bu hainler kimler?
