Zihniyet aynı zihniyet...

Terör örgütü Taliban Afganistan''ın tamamını "tekrar" ele geçirdi…

"Tekrar" diyorum çünkü daha önce de yaşandı bu süreç.

Ama bilmeyenler için önce tanıtmam gerek.

Afganistan, 652 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip, 34 eyaletten oluşuyor. Başkenti Kabil. Pakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan, Çin, İran ile komşu. Ülke nüfusu tahmini olarak 30 milyon 410 bin civarındadır.

Ülkede birçok etnik köken var. Ülkenin yüzde 42''si Peştun, yüzde 27''si Tacik, yüzde 9''u Hazara, yüzde 9''u Özbek, yüzde 4''ü Aymak, yüzde 3''ü Türkmen, yüzde 2''si Beluci ve yüzde 4''ü ise diğer gruplardan oluşuyor.

Ülkenin yüzde 80''i Sünni, yüzde 19''u Şii Müslüman olup yüzde 1''i ise Gayrimüslim…

Etnik grubun çok olmasından dolayı Ulus Devlet kurulamamış. Resmi dil olarak kabul edilen yüzde 50 oranında Afgan Farsçası veya Darice ile yüzde 35 oranında Peştunca dilleri var. Diğer taraftan yüzde 11 oranında Özbekçe veya Türkmence ile yüzde 4 oranında başta Beluci dili olmak üzere yaklaşık 30 küçük dil konuşuluyor.

1979 yılında başlayan Sovyet işgali, ABD''nin de desteği ile direniş gösterilmesi sonucu 1989 yılında sona erdi. Bu dönemde çeşitli etnik kökenden oluşan Afgan grupları birlik halinde Sovyetlere karşı savaştılar. Ancak 1989 yılında Sovyetlerin ülkeyi terk etmeleri ile birlikte iç savaş ortaya çıkmıştı.

Afganistan''ı asıl yıkan ve Taliban''ın ortaya çıkmasına neden olan unsur, ABD''nin de parmağının olduğu yaşanan bu iç savaştı.

Başta ABD olmak üzere İngiltere, Fransa, Almanya ve Japonya gibi emperyal devletler burada huzuru ve gerçek bir demokrasiyi hiçbir zaman istemedi.

Nedeni basit. İran, Rusya ve Çin''in üzerinde baskı yaratmak, ajanları için güvenli bir sığınak ülke oluşturmak. Stratejiyi binlerce kilometre öteden kurmak yerine, taşları yerinde döşemek…

Devam edelim.

1989 yılında Sovyet birliklerinin Afganistan''dan çekilmesiyle ülkede Dr. Necibullah Hükümeti ile Afgan mücahit gruplar arasında yaşanan çatışmalar liderlik mücadelesine dönüştü.

1992 yılında Mücahitler, iktidar savaşını kazanmış ve Tacik asıllı Burhaneddin Rabbani başkanlığında tüm Mücahit grupların temsil edildiği bir hükümet kurulmuştu. Ancak kurulan bu hükümet içerisinde de bir birlik sağlanamamış ve çatışmalar yeniden başladı.

1994 yılında mücahit gruplar arasında süren iktidar mücadelesi devam ederken Pakistan''da mülteci olarak bulunan bazı medrese öğrencilerinin liderliğinde Peştun kökenli Taliban hareketi doğdu.

Molla Muhammed Ömer''in liderliğini yaptığı bu yeni hareket, Pakistan sınırından başlayarak özellikle Peştunların yoğun olduğu bölgeleri, Sünnilik ve Peştun milliyetçiliğini kullanarak ve dış güçlerden sağladıkları maddi kaynak ile satın alarak sorunsuz bir şekilde ele geçirdi.

Molla Ömer 2015''te öldü. Sebebi bilinmiyor.

Taliban, 1996 yılının Eylül ayında başkent Kabil''i ele geçirdi. "Tekrar" dememin sebebi buydu.

1997 yılında Suudi Arabistan ve Pakistan tarafından tanındı, ancak diğer ülkeler Rabbani yönetimini tanımaya devam etti. Aynı yıl içerisinde Taliban yönetimi Afganistan''ın yüzde 90''ını kontrolü altına aldı. Devlet Başkanı Rabbani ise Kabil''den kaçarak Taliban''a muhalif Kuzey İttifakına sığındı.

Kuzey Afganistan Koalisyonu (Kuzey İttifakı) olarak adlandırılan hareket, ilk olarak Taliban''a karşı olan Özbek General Raşit Dostum ile Tacik asıllı Ahmet Şah Mesud''un birleşmesi ve daha sonra Hizb-i Vahdet grubuna mensup Şii Hazara''ların katılmasıyla oluşmuştu.

Bu sefer savaş, Taliban ve Kuzey ittifakı arasında başladı. Tüm bu iktidar mücadelelerinin temel nedeni ise yönetimi ele geçirmekti. Bu mücadeleler esnasında sivil destek ağı, yer altı grubu, gerilla ve cephe komutanlığı olmak üzere 4 ana bölümde yapılanan Taliban, Pakistan ve İran tarafından desteklendi.

11 Eylül 2001 tarihinde ABD''deki İki Kulelere yapılan terör saldırısı sonrasında ABD''nin Afganistan''a gerçekleştirdiği geniş çaplı harekâtının ardından Afganistan''da Taliban geriledi.

Hamid Karzai başa geçirildi.

Bu safhada ABD, NATO ve BM tarafından Afganistan''da Ulus/Devlet kurmayı denedi.

Ta ki bugüne kadar!

Taliban daha önce 6 yıl Afganistan''ı yönetti. Yönetimi esnasında neler olduğunu da tüm dünya gördü. Zihniyet aynı zihniyet...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da "Taliban ile bir farkımızın olmadığını" belirtip görüşme yapılabileceğini bildirdi. Sonra da "Liderleriyle görüşebilirim" mesajını gönderdi.

Yani oluşacak yeni yönetimi tanıyacak mıyız?

Erdoğan görüştüğü an evet!

Benim altını çizmek istediğim konu ise yaşananların ülkemiz adına bir örnek teşkil etmesi gerektiği...

Son dönemlerde özellikle seslerini daha yüksek tonda duymaya başladığımız ülkemizde bulunan "Taliban" zihniyeti farkında değiliz ama bayram yapıyor. İstanbul''un bilinen semtlerinde Taliban''ın zaferi lokmalarla kutlanıyor.

Sadece onlar mı?

Ulus Devlete düşman olanlar yani "BİZ" olgusuna karşı olan ve Türk Milleti tanımından rahatsız olan, "Küreselleşme güzellemeleri yapan", efendileri tarafından fonlanan yerli işbirlikçiler, Yetmez Ama Evet''çiler, yeni mandacılar da henüz bu durumu eleştirmiş değil.

Ulus Devlet olmayan ortak dilleri olmayan, sadece etnik köken ayrımcılığı yapan, mezhep kardeşliği ile kabile zihniyetinin sonucunu yakında göreceksiniz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ayrımcılık yapanlara "Mürteci, beyinsiz" diye adlandırırdı.

Gördünüz mü ulus bilinci olmaz ise 70-80 bin Taliban''a karşılık 300 bin kişilik ordu tek kurşun atmadan vatanlarını teslim ettiler.

Çünkü ortada öyle bir ordu yoktu. Anında dağıldılar. Ya kaçtılar ya da Taliban saflarına zaten çoktan katıldılar.

FETÖ üyeleri gibi onların askerleri de orduya girip Taliban''ın gelmesini beklediler. Uçakları helikopterleri anında teslim ettiler.

Ama mesele bu değil. Atatürk''ün 100 yıl önce çağdaş bir devlet olan, savaş koşullarında yardım ederek omuz verdiği Afganistan bugün içler acısı halde.

Afganistan''da yaşananlar tüm laik ve demokratik ulus devletler için örnek olacak bir hadise.

Oturup, üzerine çok ama çok düşünmeliyiz…

Yazarın Diğer Yazıları