''Zaman gelip insanoğlu azacak İngiliz okuyup Frenk yazacak''
Öğretmenlik, Türk Dil Kurumu sözlüğünde, "Mesleği bilgi öğretmek olan kimse" olarak tanımlanır. Ancak bizler çok daha fazlası olduğunu biliyoruz.
Kutsal meslektir.
Bugün de Öğretmenler Günü…
Aslında bugün "Fedailerin günü…"
"Nasıl yani" demeyin.
Cumhuriyet fedaileri, aklın, bilimin, ahlakın "Fedaileri"nin günü…
Sadece mesleğini yapma umuduyla can verenlerin değil, o mesleği yaparken de şehit olanların günüdür. Aybüke öğretmenin günüdür.
Akşemsettin; İstanbul''u feth eden bir komutan yetiştirmiştir. Yüzbaşı Mustafa Sabri Bey ise; onlarca savaş sonrası yeniden bir ülke inşa eden Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lideri yetiştirmiştir.
Atatürk, "Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" demiştir. Ancak ne yazık ki öğretmenlerin bu eseri yaratmalarına izin verilmiyor.
Öğretmenler eğer şanslı ise ve atanmış ise bin bir zorlukla mesleklerini yapmaya çalışıyorlar. Aydınlık yarınları inşa edecek olan nesilleri her türlü zorluklara rağmen büyük bir özveriyle yetiştirmeye çalışıyorlar.
Ya ataması yapılmayan öğretmenler?
Kanayan yara…
2021 yılı itibariyle yeni mezunlarla birlikte Türkiye''de 700 bine yakın atanamayan öğretmen olması bekleniyor. Yani 55 ülkenin nüfusundan daha fazla ataması yapılmayan öğretmenimiz var.
İhtiyaç olmadığı halde, atanmayacağı halde neden bu kadar öğretmen yetiştirilir?
Öğretmenler atanamadıkları için birçok farklı iş dalında çalışıyor. İş imkânı bulamayanlar ise artık dayanamayıp canına kastediyor.
25 yaşındaki Merve Çavdar, 33 yaşındaki Alim Koç, Gamze Filiz Arslan… Daha yazmaya içim el vermiyor, onlarcası var.
İntihar eden ataması yapılmayan öğretmenlerden sadece birkaçı…
"Fedailerin" günü dememin bir sebebi var.
Daha geçen gün gencecik yaşında, Fedai öğretmenimizi kaybettik.
Fedai öğretmenimizden geriye; bir inşaattan, "Alın size, 83 puanın mükafatı" diye, sitem ederek paylaştığı fotoğrafı kaldı.
Sosyal medyada "En son neyinizi kaybettiniz?" sorusuna ise, "hayallerimi" cevabını vermişti.
Oysa…
Fedai öğretmenimiz, hayallerine kavuşabilirdi.
Çalışmalarının sonucunda, hak ettiği gibi yaşayabilirdi.
Bugün, Fedai öğretmenimizi de Merve Çavdar''ı da Alim Koç''u da Gamze Filiz Arslan''ı da başarılarıyla anabilirdik. Yetiştirdikleri bilim insanlarıyla, politikacılarla, komutanlarla anabilirdik.
Ama maalesef, onları atanamadığı için intihar eden, çalıştığı inşaatta, elektriğe kapılıp, hayatını kaybeden öğretmenlerimiz olarak anıyoruz.
Şimdi sormak istiyorum…
Kendi kızına, oğluna, yeğenine, karısına, eniştesine, arkadaşına üniversitelerde kadro açanlar; siz, Fedailerin yitip giden hayatından sorumlusunuz.
Devletten aldığı ballı ihalelerle, rant kovalayan yandaşlar, siz, ahirette yakanızı, Fedailerin elinden kurtaramayacaksınız.
Yüz binlerce öğretmen, 24 Kasım Öğretmenler Günü''ne işsiz ve umutsuz giriyor ise sorumluları belli.
Türk Halk Ozanı Aşık Seyrani''nin şiiriyle bitirelim…
Eyvah fukaranın beli büküldü
Medet ticaretin gücüne kaldık
İyiler alemden göçtü çekildi
Bizler zamanenin p..ine kaldık
***
Rüşvet ile yazar hakim hücceti
Hüccet ile alır kadı rüşveti
Kimse bilmez oldu sözü sohbeti
Bozuldu sikkenin tuncuna kaldık
***
Zaman gelip insanoğlu azacak
İngiliz okuyup Frenk yazacak
Evlat babasına mezar kazacak
İnanın insanın acına kaldık
***
Sene bin iki yüz altmış beş tamam
Okunur ezanlar boş bekler imam
Seyrani bu nutkun sonu vesselam
İnanın dünyanın ucuna kaldık
***
Seyrani bu işin sonu n''olacak
Haklılar haksızdan hakkın alacak
Herkes ettiğini er geç bulacak
Darılman zalimin hıncına kaldık