Yüzyılın işgal ve ilhak planı!
Trump, daha seçim çalışmaları sırasında 'Kudüs'ün Yahudi halkının 3 bin yıllık ebedi başkenti olduğunu söylemiş, Kongre'nin verdiği Kudüs'ü İsrail'in bölünmemiş başkenti olarak tanıma kararını kabul edeceğini' ilan etmişti.
Donald Trump, iş başına gelir gelmez yaptığı ilk iş ABD'nin İsrail Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşımak olmuştur. ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması dolaysıyla yapılan açılış törenine Trump'ın danışmanı ve damadı Jared Kushner ile eşi Ivanka Trump katılmıştı. Trump da açılışa telekonferans yöntemiyle katılmıştı.
İsrail Güvenlik güçleri de, bu karara karşı Gazze sınırında gösteri yapan Filistinlilere müdahale ederek tam anlamıyla bir katliam gerçekleştirmiştir. Bu müdahaleler sırasında 60 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 770 kişi de yaralanmıştı.
ABD, Kudüs'ü İsrail'in ebedi başkenti yapan adımın arkasından ikinci adım olarak Golan Tepeleri'ndeki fiili İsrail işgalini, resmen İsrail toprağı olarak tanıdığını açıklamıştır.
ABD Başkanı Trump, bu defa da işgal altındaki Batı Şeria'nın bazı bölgelerinde "İsrail egemenliğini" tanıyacağını ilan etmişti.
Bu bağlamda ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'dan, geçtiğimiz 18 Kasım'da uluslararası kamuoyuna, İsrail'in yeni yerleşim yerlerinin artık yasadışı kabul edilmeyeceği yönünde bir açıklama geldi.
Yüzyılın planına giden yol adım adım ABD tarafından olgunlaştırılmış oldu. Trump'ın seçimin yaklaştığı, yargı sürecinde sorgulandığı bir zamanda o çok meşhur "Yüzyılın Planı"nı açıkladı. Filistin liderliğinin esamesinin okunmadığı toplantıda ABD Başkanı Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu'yla birlikte yüzyılın işgal ve iltihak planını açıkladılar.
Plan esas itibarıyla İsrail'in Filistin topraklarındaki fiili işgalini resmen tanımaya ve Filistin davasını yok etmeye yöneliktir.
Aslında bu plan üzerinde iki yıldır çalışılıyordu. Bu bağlamda da bazı Arap başkentleri, Trump'ın damadı Jared Kushner tarafından bilgilendirilmiş ve muhtemel onayları da alınmıştır.
Plan özellikle Ürdün Vadisi olarak da adlandırılan ve Ürdün Irmağı'nın Şeria Nehri'nin batısında yer alan verimli El-Ağvar bölgesini İsrail'e ilhakını öngörüyor. Burası Batı Şeria'nın yaklaşık yüzde 30'una denk geliyor ve Ürdün Vadisi'nin ki bölgenin tahıl ambarı olarak nitelendiriliyor.
Konuyla ilgili olarak şunu da hatırlatalım: İsrail Başbakanı Netanyahu, İsrail'de 17 Eylül'deki seçimler öncesinde "Kazanırsa Batı Şeria'daki Ürdün Vadisi'ni ve Ölü Deniz'in kuzeyini ilhak edeceği" vaadinde bulunmuştu.
Bir yılda üçüncü seçime gidecek olan İsrail'de Netanyahu'ya seçim zaferi getirmemiş vaatleri baş rakibi Gantz da aynen tekrarlamıştır. İsrail'de iktidar ve muhalefetiyle Filistin topraklarının ilhakında hemfikirdir.
Plan, ordusu olmayan, güvenliği bulunmayan, İsrail tarafından demirden bir mengene içine alınmış sözde bir Filistin devleti de öngörüyor. Adeta Filistinlilere, Kudüs ve vatan karın doyurmuyor. Plan, Filistinlilere Arap ülkelerinden 50 milyar dolar sağlanması karşılığında Filistin davasından vaz geçmelerini öngörüyor.
Sözde plan Filistinliler için 'refah', İsrail için ise 'güvenlik' ile toprak öngörülerek hazırlanmış!
İsrail için hazırlanmış bir plandır. Kudüs'ün statüsü, Filistinli mültecilerin durumu, sınırlar ve yasa dışı Yahudi yerleşim planları ile ilgili hususlar, tamamen İsrail'in beklentilerine ve menfaatlerine göre düzenlenmiştir.
Trump'ın açıkladığı plan, İsrail'in bütün işgallerini ve oldubittilerini kabul edip meşrulaştırıyor. Filistin'e ise hem intihar hem de ihanet anlamına gelen bu planı kabul etmemesi hâlinde cezalandırılacağı tehdidini içeriyor. Trump, bu planın "Filistin'in son şansı" olarak ilan ediyor. İsrail'in arz-ı mevut idealinin parçası olan bu planın açıklanması sırasında Trump, "daima İsrail devleti ve Yahudi halkının yanında olacağım" demeyi de ihmal etmemiştir.
Filistin'de, daha fazla yıkım, göç, gözyaşı, kan ve bombardıman getirecek bir komployla İslam âlemi karşı karşıyadır!