Yusuf; Yusuf'tan ders alsın...

Uzun bir aradan sonra Abdullah Avcı'nın biraz da; "Oynatacak başkası yok" diyerek Galatasaray karısında ilk 11'de sahaya sürdüğü Yusuf Sarı için, "Bilal'in farklı bir versiyonuna dönüşmüş" dersem sanırım itiraz eden olmayacaktır.

Hele hele topu daima ileriye doğru taşıyacak bir ofansif futbol anlayışını kendine rehber edinmiş Yusuf Yazıcı'nın da tribünde kendisini izlediğini unutmuş olması da ortada iken!

Trabzonspor adına sahada savunma değil de hücum amaçlı olarak sağ kenarın kendisine emanet edildiği Yusuf Sarı, kendisini atılan istisnasız her topu ileriye taşımaya yönelik değil de geriye ya da yanlara taşımasını anlamak mümkün değildi. Zaten Abdullah Avcı da, "Bu adamın ne yapmak istediğini ben de anlamıyorum" diyerek, topu kullanma şeklini tarif edemediği Yusuf Sarı'yı dışarı alıp, "Tribündeki Yusuf Yazıcı'nın yanına git futbolun nasıl oynanacağını öğren" diyerek gönderdi!

O ki "göndermekten" söz eyledik, Ahmet Ağaoğlu ve ekibinin "kılı kırk yararak (!)" transfer eylediklerinden Plaza, Diabete ve Bilal'in kadro dışı bırakılmasına Baker, Flavio, Abote ve Djaniny'nin ilave edilmesine futbol adamlığı ile uzaktan yakından ilgisi olanların karşı çıkmayacaklarını da söylemek isterim.

Alınacak 3 puanla nerede ise şampiyonluk potasına girecek bir pozisyonda Galatasaray karşısına çıkan Trabzonspor'da, özellikle rakip kaleye yakın son hareketlerde kendinden daha müsait arkadaşına pas verecek kadar profesyonelce hareket edilmesi gerekirken, adeta futbola yeni başlamış birisi gibi kendini göstermeye yönelik bireysel tercihlerin yapılmasını da anlamak mümkün değildir. Bordo-mavililerin anlayamadığını, Galatasaraylı futbolcular Arda'nın attığı ilk golde öylesine net bir şekilde sergilediler ki, "işte profesyonellik bu" dedirttiler.

*

Ezcümle; tribündeki Yazıcı'yı, sahadaki Sarı'nın nasıl örnek alması gerektiği gerçeğinin çıplak gerçek olarak ortaya konulduğu bir maçta Trabzonspor'un kaybı çok büyük oldu. Sanırım böyle bir kayıp, şampiyonluk umutlarının yeşermesini de ortadan kaldırmıştır.

Ahmet Ağaoğlu ve ekibi tarafından yüzde 90'ı yanlış olan transferlere rağmen Abdullah Avcı'nın gösterdiği çaba ve verdiği hava Galatasaray'ı bu kadar zorlaması bile takdire değerdir.

Yazarın Diğer Yazıları