Yunan, bu sefer de obüslerle Çanakkale'yi hedef yaptı!..
Ege'de 18 ada ve 1 kayalığımızı işgal eden, Lozan'ı kevgire çevirerek gayriaskeri statüde olan adaları silah ve cephane deposu haline getiren küstah Yunan artık Türkiye'ye sopa değil obüs topu gösteriyor. Yanlış okumadınız!.. Son aylarda, Ege adalarında askeri tatbikatların sayısını artırarak hız veren Yunanistan bu sefer burnumuzun dibinde ilk defa gerçek mermilerle topçu atışları yaptı. Bu atışlar, Çanakkale ilimizin hemen dibinde gerçekleşti. Ee, ne oldu?.. Her zamanki gibi oldu!.. Ne Dışişlerinden ne de AKP iktidarından ses seda çıktı... Daha da ilginç olanı(!) Millî Güvenlik Kurulu, 31 Mayıs'ta R. Erdoğan başkanlığında toplantı yaparken Yunan askerleri de aynı gün ve saatlerde burnumuzun dibinde topçu atışı yaparak alçakça Türkiye'yi tehdit etti.
Yunan ASDEN (Adalar) Komutanlığı, 31 Mayıs tarihine denk düşürdü(!) Aghios Efstratios (Bozbaba) Adası'ndaki tatbikatı. Topçu atışıyla ilgili haber ve resimler -her zaman olduğu gibi- Yunan Kara Kuvvetleri Komutanlığı resmi internet sitesinde yayımlanarak dünyaya ilan edildi. Yunanistan bu tatbikatı icra etmeden önce deniz ve hava seyrinin güvenliği için NOTAM'lama yaptı mı?.. Görünen kayıtlarda herhangi bir şey yok!.. Ne manaya geliyor acaba?..
Yunan topçu atışının icra edildiği Bozbaba Adası, Çanakkale ilimizin batısında bulunuyor. Bozbaba Adası, Lozan Antlaşması'nın 12'nci maddesine göre, gayriaskeri statüde. Yunan Hükümeti, Bozbaba Adası'na askeri birlik yerleştiremez, atış yapamaz.
Peki, küstah Yunan'ın bu son icraatı Türkiye açısından nasıl bir tehdit içeriyor?.. Soruya, Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım cevap verdi:
"Bozbaba Adası'ndaki topçu bataryası, Limni Adası'ndaki 88. Askeri Komutanlığa bağlı olarak görev yapıyor. Gayriaskeri statüde olan Limni Adası'nda da bir Mekanize Tugay, bir deniz üssü ve hava radar mevzileri mevcut. Bozbaba Adası'ndaki topçu bataryasının kuruluşunda 4 adet 105 mm.lik çekili obüs var. Menzili 14-19,5 km. olan, dik mermi yollu obüsler Ege Denizi'nde seyir halinde olan Türk devlet gemileri ve Türk ticaret gemileri için potansiyel tehdit oluşturuyor."
Uluslararası anlaşmaları yok sayan, sürekli Türkiye'ye küstahça tehditler yönelten, hakaretler eden Yunan'a bugüne kadar yapılmayan aslında gösterilmesi gereken tepkinin bir kez daha altını çizdi Ümit Yalım;
"Gayriaskeri statüde olan adalardaki askeri faaliyetlerin başta Yunanistan olmak üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, NATO ve Avrupa Birliği nezdinde diplomatik nota ile protesto edilmesi gerekir. Ancak Yunanistan gayriaskeri statüdeki adalarda sürekli olarak tatbikat ve atış yaparken Erdoğan ve AKP Hükümetinin sesi soluğu çıkmıyor. Konunun muhataplarına müzik notası bile verilmiyor.
Yunanistan, Lozan ve Paris antlaşmalarını ihlal edip Türkiye'ye meydan okurken, 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını işgal altında bulundururken, 31 Mayıs 2017 tarihli MGK basın açıklamasında Yunanistan ile ilgili bir kelime bile yok. Bu da Erdoğan ve AKP Hükümeti'nin Ege Denizi'ni Yunan askerine terk ettiğinin somut bir göstergesidir."
Çizmeyi iyice aşan, had hudut bilmeyen Yunan'a, Türkiye ve Türklüğü ağır hakaretler ve galiz küfürler eden Yunan Bakanlara, Dışişleri muhteremleri neden tek satır cevap veremiyor? Acaba bugünlerde çok mu sıkıntıdalar?.. Bir türlü çıkamayan yaz kararnameleri nedeniyle iç hararetleri, kazanı patlama noktasına mı getirdi?.. İşin bir boyutunda, Yunanistan'a sığınan hain darbeciler ile ilgili bir takım şeyler mi var?.. Kim ve kimler neden kim tarafından soruşturuluyor acaba?..