Yorgun Beşiktaş'a; bitkin Trabzonspor!
Öncesinde ve sonrasında yorumlarda işlenen bir "Yorgun Beşiktaş" teması var!
Bu tema üzerinden maç oynanmadan önce "Trabzonspor'un yorgun Beşiktaş'ı yenebileceği" beklentisi servis edilmişti. Maçtan sonra da, "Yorgun Beşiktaş'ı yenemedi" gerçeği servis edildi.
Yahu, iyi güzel de, Trabzonspor'un önce Beşiktaş'a değil de kendisine bakması, yani Hacı Bektaş Veli'nin dediği gibi, "Her ne arar isen kendinde ara"ması gerekmiyor mu?
Bu da, futbolda yorgun Beşiktaş'ın karşısında, her haliyle "Bitkin bir Trabzonspor" olduğu gerçeğini görmek anlamına gelmez mi?
Hoca değil, futbolcu farkı!
Trabzonspor-Beşiktaş maçının ikinci yarısının ortalarında teknik direktörlerin yaptıkları değişiklikler tamamen doğru idi.
Ama Şenol Güneş'in doğruları, Rıza Çalımbay'ınkilere üstünlük sağladı ve Beşiktaş maçı 2-0 kazandı. 3-0 da olabilirdi.
Şenol Güneş'in Caner-Negredo müdahalesine, Rıza Çalımbay kulübeden Yusuf-Rodallega'yı sahaya sürmekle cevap vermesi doğru tercih idi.
Ancak, sonucu Caner-Negredo ikilisinin Babel'e "al da at" dercesine sağladığı pozisyon tayin etti. Maç 2-0 bitti, ama 3'üncüsü de kıl payı kaçtı. Yusuf ile Rodallega'nın ise son yarım saatte oyunda olup olmadıkları belli bile olmadı!
Kim isterse istifa?
Valla, bu memlekette her şey bileşik kaplar misalidir. Tepeden tırnağa her şey değil ise bile çok şey birbirine benzer.
Nasıl mı?
Bakın, Beşiktaş maçından sonra Trabzonspor tribünleri yöneticileri haklı olarak istifaya davet etti.
Eden var mı?
Yok!
Neden? Çünkü bu ülkede istifa Türkiye genelinde halkın, Trabzonspor tribünlerinde ise seyirciye, yani taraftarın isteği ile vücuda gelmez!
Genelden yerele, kulüplerden sivil toplum örgütlerine kadar biri, ya da birileri ister ise, istifa da zuhur eyler.
Çünkü, kitaptaki ile hiçbir benzerliği bulunmayan Türk Tipi demokrasi de, Türkiye'de istifanın tarifi böyledir!
Ağzını yırtarlar!
Temel, Dursun'a ben diyeyim; "Memleketi", siz söyleyin; "Trabzonspor'u" sordu!
-"Nasıl gidiyor?"
Dursun; "Dört dörtlük! Dört dörtlük!" diye cevapladı.
Sonra, biraz yürüdükten sonra geri dönüp seslendi:
-"Aksini söyleyenin ağzını yırtarlar!"