Yönetim Kurulu Üyelikleri, benim üyeliğim, aylığım…
Basından izliyorsunuz, son günlerde KİT Yönetim Kurulu üyelikleri ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliklerine atanıyorlar siyasetin eskileri… Maaşlar aylık 19.500, 14.500 dolaylarında…
Bu maaşlar kamuoyunda çok konuşulmakta…
Bendeniz 2000-2001 yılları arasında, bir yıl süre ile Türkiye'nin en büyük KİT'i olan Toprak Mahsulleri Ofisi'nde yönetim kurulu üyeliği yaptım. Bu görevi, o günün Tarım Bakanı değerli dostum Prof. Dr. Hüsnü Yusuf Gökalp Hoca'nın dileği üzerine kabul ettim.
Her hafta bir toplantıya gidiyordum Kocaeli-İzmit'ten Ankara'ya ve toplantı başına "Huzur Hakkı" alıyordum. Aylık huzur haklarımın toplamı ne kadardı biliyor musunuz? O yılların aylık asgari işçi ücretinin üçte biri kadar. Sosyal güvenliğim de yoktu, yalnızca yol paralarım ödeniyordu.
O günün MHP Genel Başkan Yardımcısı gazeteci-yazar Nazif Okumuş dostum, bana "Abi, sana bir araba, bir de şoför vermeleri lazım, vermedilerse, söyleyeyim versinler, o araçla git gel Ankara'ya…" dedi. "Hayır vermediler, vermelerini de istemem, öyle ayrıcalıklara karşıyım ben, biner otobüse gider gelirim" dedim ve öyle yaptım.
Babamız, kamu malını korumanın en büyük milliyetçilik olduğunu öğretti bize… Tekel Başmüdürlüğü ve TSE Bölge Müdürlüğü yaparken de öyle yaptım. Hakkım olmayanı almadım, alınmasına -eğer gücüm yetiyorsa- engel oldum.
Enayilikse enayilik…
Ve ayrılmama yakın günlerde, Afyon Bolvadin'de Toprak Mahsulleri Ofisi'ne bağlı Alkoloid Fabrikası tesislerinde bir toplantıya gittik. Bölge müdürleri toplantısı imiş adı ama tüm genel müdürlük kadrosu oradaydı. Yedik, içtik, söyleştik, Afyon İkbal Otele gittik biz üst düzey yöneticiler, şifalı kaplıca sularına girdik, mükellef bir sofra kuruldu bize orada, kuş sütü eksikti yalnızca. MHP'nin şimdiki Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, TMO Genel Müdürü o zaman. Bir ara bana dedi ki "Abi nasıl toplantımız iyi ve yararlı oldu mu?". Mevlüt Bey dürüst ve namuslu bir insandır, buna güvenerek dedim ki "Bu toplantıya bu kriz günlerinde (2001 krizi yaşanıyordu o günlerde) ne gerek vardı, buraya edilen masrafla neler yapardık neler…" Mevlüt Bey, çalışanların motivasyona ihtiyaçları olduğunu, bu nedenle toplantının düzenlendiğini anlatmaya çalıştı bana.
Anladım mı? Hayır! Benim kafama girmez bunlar!
Yıllar önce yazdığım bir şiirimde (şiir kitaplarımın birinde de vardır) diyordum ki:
"Oğullu kızlı olasın/Mallı devletli olasın/Yedi kez hacca gidip/Yedi karı alasın/Böyle dua ederdi nenem rahmetli/Sonra da eklerdi/Hepsini ol da oğlum/Sakın yedi karı alma emi…
(…) Oğul hak getire, kızlı oldum/Devletli oldumsa da bir süre/Kan uyuşmazlığı çıktı aramızda/Tövbeliyim devlete o günden sonra…"
Evet devletle kan uyuşmazlığım, şimdi bu AKP usulü ballı yönetim kurulu üyeliklerini görünce iyice sırıtmakta. Benim kanım asla değişmez ama bir gün bu devletin kanı değiştirilir, benim gibilerin kanı verilirse, işte o gün bu ülke belini doğrultur. Yoksa gelen yer, giden yer… Öyle yer, böyle yer, yasal yer, yasa dışı yer…