Yolun açık olsun Koray Aydın
29 Mart seçimlerinden hemen sonra yaptığı basın toplantısında MHP’nin aldığı yüzde 16’lık oyun başarı olmadığını ifade ederek, Devlet Bahçeli’nin tüzüğe göre bir daha aday olamayacağını açıklayan Koray Aydın, kendisinden beklenen zor görevi yerine getirdi. MHP delegelerinden toplanan 370 imzanın 255’ini MHP Genel Merkezi’ne tebliğ ettirerek olağanüstü kongre sürecini başlatmış oldu.
Öncelikle bu imza olayının büyük başarı olduğunu ifade etmeliyim. Gazeteci kimliğim bir yana, siyasi kongrelerin bizzat içinde bulunmuş ve tecrübe sahibi olduğunu tevazu göstermeden ilan eden bir kişi olarak bugünkü ortamda 300’den fazla imza toplayıp belediye başkanı, il başkanı gibi görevlerde bulunanları vareste tutup 255’ini ilan etmek her babayiğidin harcı değildir. 2005 yılında yüz bin kilometreden fazla yol yapıp 34 il ve yüzlerce ilçe gezerek imza kampanyasının içinde bulunan bir kişi olarak delegeden imza alabilmenin zorluğunu iyi bilirim. Noter kanalıyla olağanüstü kongre talep eden delege, siyaseten büyük riskler alan kişidir. Sonuç alınamaması durumunda bırakınız bir daha yönetici, delege olmayı, parti üyeliği bile sona erer. Daha da acısı, yönetim yalakalarınca hain bile ilan edilir. MHP gibi parti disiplinini aşıp lider sultası ile yönetilen bir partide, demokratik olan kongre talebini hukuki yollardan talep etme cesaretini sergileyen delegeleri, yürekten tebrik ediyorum. Geçmişteki acı tecrübelere rağmen gönül verdikleri partilerini iktidara taşımak için yetersiz yönetime baş kaldıran yiğit adamların karşısında, herkesin düğmelerini ilikleyerek saygı göstermesi şarttır.
1980 öncesinde memleketi Trabzon’da MHP Gençlik Kolları Başkanlığı’nı üstlenerek ateşten gömleği giyen Koray Aydın, 80’den sonra da Muhafazakar Parti, MÇP ve MHP’de her dönem yönetim kademesinde görev alıp inandığı davasını büyütmek, iktidara taşımak için çalıştı.
MÇP ve MHP’de birlikte görev yaparken, çoğu zaman kongrelerde farklı tercihlerimiz olmuştur. Koray bey, merhum Türkeş’in sağlığında parti içi demokrasi için kapalı kapılar ardında kulis yapmaktansa kongre salonunda açıkça anahtar liste çıkarıp,, daha dinamik kadroların seçilmesi için çalışma cesareti sergilemiştir. Parti yönetimine alınmadığı zamanlarda küsüp gitmek gibi işin kolayına kaçmaktansa mücadeleyi sürdürme azmini göstermiştir. Nitekim bu tutarlı çizgisini bilen Türkeş, O’nu Genel Sekreter yaparak partinin ağır yükü altına sokmuştur.
8 Nisan 1997 günü Başbuğ Türkeş’in muhteşem cenazesinde yaptığı konuşmada Ülkücüler adına, Türkeş’e iktidar sözü veren Koray Aydın, 99 seçimlerinde ve Bakanlığı döneminde kısmen yerine getirdiği sözün takipçisi olduğunu kanıtladı.
Türk milletinin MHP’den beklentilerini, parti mensuplarının yönetimden taleplerini değerlendiren Koray Aydın, partisinin yargılanma sürecinde kendisini yalnız bırakmasına aldırmadı. Üstelik Cumhuriyet tarihinde ilk kez Yüce Divan’da 11-0’lık beraat kararı ile şahsıyla beraber MHP’yi aklamış oldu. Her fırsatta liderlik gibi hırslarının olmadığını, “Önce ülkem, sonra partim, sonra ben” ilkesinin sözde değil özde gerçekleşmesini savunarak parti tabanına kulak verdi.
Ankara’da klimalı bürolarda oturmaktansa Anadolu’yu gezip parti yöneticileri ve kanaat önderleriyle birebir görüştü. Ve onların verdiği “Sözcü”lük görevini yüklendi.
Kongre için toplanan imzalar için şimdi birileri çıkıp “İyi de daha öncekileri Bahçeli yok sayıp, kongreye gitmemişti. Şimdi de gitmez” diyenler olacaktır. Ama bu defa kazın ayağı hiç de öyle değil. Dört yıl boyunca Yüce Divan gibi bir yerde yargılanıp beraat eden Aydın, hukuki yolların hepsini hukukçulardan daha iyi bilmekte. Parti tüzüğündeki 5 defadan fazla seçilemez maddesini çıkarıp, Bahçeli’yi köşeye sıkıştıran Koray Aydın’ın yolunu hiç kimse kesemez.
Gözünüz aydın Türk Milliyetçileri...
Partisine sahip çıkan delegeler, Allah sizlerden razı olsun. Tarih yazdığınızın farkında mısınız ?
Yolun açık olsun Koray Aydın.