Yine yedi düvel

Burkina Faso bir Batı Afrika ülkesi; bu ülkeyle diplomatik ilişkimiz derinden olmayan sıradan bir ilişki.

Afrika'nın batısında bulunan bu sessiz sakin ülkede DEAŞ varlığını hissettirmek için bir Türk restoranına saldırdı. 20 kişi öldü, ölenlerden biri Türk, bir diğer Türk de yaralandı...

Saldırı ülkenin başkenti Ouagadougou'da yaşandı -Okunuşu Ugadugu- Polis yetkilileri ülkede bu tür bir saldırının ilk kez meydana geldiğini söylediler, saldırıyı DEAŞ üstlendi...

Dört gün önce de bu defa İspanya'nın Katalan bölgesindeki Barselona kentinde bir minibüs insanları ezdi, sonra da bir Türk restoranına ateş açtı... Bu olayı da DEAŞ "Ben yaptım" diyerek sahiplendi...

* * *

Bilmem dikkat ettiniz mi... Bir yandan AB üyesi ülkeler, bir yandan DEAŞ ve PKK terör çeteleri, Türkleri ve Türkiye'yi hedef alarak düşmanlık kusmayı sürdürüyorlar. Ortaya çıkan durum birleşik kap adıyla anılan fiziki dengeyi hatırlatıyor. Görüyorsunuz, Türkiye ve Türk düşmanları aynı şeyleri, aynı düzeyde yapıyor...

AKP iktidara gelmeden önce ne AB'nin, ne terör örgütlerinin hedefinde vardık...

Terör bastırılmış, AB ile ilişkiler dostluk ve karşılıklı anlayış noktasına gelmişti. Komşularımızla da ilişkilerimiz dostaneydi.

Bu tablo 2002 yılından itibaren bozuldu, terör tırmanmaya başladı, Avrupa ile aramızdaki ipler gerildi.

Milletler topluluğundaki yerimiz değişti, itibarımız zedelendi. Stratejik ortak dediğimiz ABD bile tavır koymaya başladı...

AKP iktidarı merhum İsmet Paşa'nın "Dünya yeniden kurulur, Türkiye de orada yerini alır" sözü iktidarın adeta rehberi oldu. Bu lafın peşine takıldılar, dünyayla takışmayı diplomatik tavır haline getirmeye kalktılar, marifet saydılar...

Yüzümüze gözümüze bulaşan bu tavırdır.

* * *

Bugün dünyayla kavgalıyız, bizi istemiyorlar...

Bu süreç, parlamenter demokrasinin yerine ikame ettiğimiz ve kuvvetler dengesini dahi geri plana iten rejim yüzünden yaşanıyor. Avrupa'yı, komşu ülkeleri ve müttefiklerimizi endişeye sevk eden, hepsinin bize sırtını dönmesine neden olan da işte bu dikta kokulu rejim...

* * *

Mustafa Kemal Atatürk'ün dize getirdiği yedi düvel yeniden canımızı yakmaya çalışıyor...

Acı olan, ülkeyi bugünlere getiren iktidarın, perişanlığımızı görmemesi ve dış politikada da değişim sürecini başlatmaması...

Biat kapısı değişebilir

Bacaksıza bakın siz...

Partisinde konuşlanmış fetönün siyasal ayağını dikkatlerden kaçırmak için Meral Akşener'e ve kurmak üzere olduğu partisine dil uzatıyor. Sanırsınız ki cüceyi bugünkü konumuna, sırf bu görevi ifa etsin diye taşıdılar...

Ona söylenecek çok şey var...

Önce o ayakların koktuğunu hatırlatalım; sonra da öğüt verelim, fetöcüleri kendi içinizde arayın bay cüce!

* * *

AKP'de önemli isimlerden biridir S.K

Geçen akşam aradı, "Ne olacak bu memleketin hali ağabey" diye sordu... "Bana ne soruyorsun yahu" dedim, "İçlerindesin, partinizin yetkililerine sorsana güzel kardeşim"...

Açıldı; soruyormuş, hemen herkes partiden ve Erdoğan'dan umudunu kesmiş. Genel Başkan'ın "Çok yanlış yaptık" açıklamasından sonra herkes yanlışları ortaya dökmeye başlamış...

Partilileri iki korku sarmış; biri 2019'daki seçim, diğeri Meral Akşener'in partisinin gümbür gümbür gelecek olması...

Erdoğan'ın yeniden seçilememesi halinde AKP'nin siyaset sahnesinden silinmesi ihtimali de korkunun ağırlık merkezi...

* * *

Telefonu kapatırken de ağzından kaçırdı, müjde verir gibi "O zaman siyasal biat kapımız değişebilir" dedi...

ANLAMLI SÖZLER

Her şeyi bilmene gerek yok, haddini bil yeter. (Muharrem ERGİN)

Yazarın Diğer Yazıları