Yeter!
Geçtiğimiz hafta Beşiktaş'taki Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuarı'nın 26 Haziran'da boşaltılması yönünde karar alınmıştı. Kararın ardından üniversiteye her kesimden destek geldi. Sosyal medyada başlatılan 'Binamıza Dokunma' kampanyasına on binlerce kişi katıldı. Bu seçim gündemi yoğunluğunda hepimiz bu kültürel mirasımıza sahip çıktık. O binanın koridorlarında gezen anılara da... Günler sonra Meclis Başkanlığı bir açıklama yaparak tahliye tarihinin ertelendiğini duyurdu. TBMM Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, üniversitenin, sınav döneminin tamamlanmamış olması ve taşınılacak yerin tespit edilmesi amacıyla yaptığı tahliyenin makul bir süre erteleme talebinin Meclis Başkanlığı'nca uygun görüldüğü duyuruldu. Sadece ertelendi, karardan dönülmedi! İptal kararını beklerken, 'taşınacak yerin tespiti' nedeniyle ertelenen kararı kabul etmiyoruz.
Sadece sanatçılar, fakülte öğrencileri ve sanatseverler olarak değil, eğitim ve kültürüne önem veren, eğitim ve öğretimin değerini kavrayabilen her birey olarak bu usulsüzlüğe karşı durmamız gerekir. Canım ülkenin övünç kaynağı sanatçılarını yetiştirmiş bu kurumun taşınmasını kabul edebilmemiz mümkün değil. Eğitim kurumları ve onu oluşturan değerler, kültür ve mekânlar ile özdeşleşir. Bu muhteşem okuldan mezun olmuş yüzlerce yüz akı sanatçı, operada, balede, tiyatroda ülkemize ışıklar saçmış sanatçılardır. Bu sanatçılarla övüneceğimize ve yaşamlarını kolaylaştıracağımıza yaşam alanlarını mı ellerinden alıyoruz? Bunun yerine daha iyi ne yapılabilir? Gerçekten çok ilginç bir durum yaşadığımız... Anlamak mümkün değil; şimdi biz hep birlikte el ele verdik, sanatçı yetiştiren fakültemizi korumaya mı çalışıyoruz? Ayakta alkışladığımız, gurur duyduğumuz sanatçıları yetiştirmiş bir okulu nasıl ayakta tutarız, nasıl gelecek nesillere taşırız diye düşünmek yerine böyle bir karar alınmasıyla uğraşmak da neyin nesi?
Sanat insanlığın var olmasıyla var olmuştur. İlk insanların mağaralara, taşlara çizip bir şeyler anlatmaya başladığı günden bugüne hiçbir yönetim sanatı teslim alamamıştır. Alamaz da... Gerçek sanatçılar, aklı hür, vicdani hür, soran, sorgulayan, okuyan ve biat etmeyen insanlardır. Sanat adaletsizliğe direnir. Zaman geçer, herkes gider ama sanat kalır. Sanatın karşısında her ideoloji kaybeder.
Bu sadece Mimar Sinan Üniversitesi öğrencilerinin değil hepimizin sorunudur. Bu devrin yapıları gibi bir apartman üniversitesinden bahsetmiyorum, burası bir tarih... Dokunmayın okulumuza, hayat damarlarımızdan birini daha koparmayın!