Yeşil kart dağıtımı PKK’ya geçti...

“Şımardılar” ...
“Azdılar” ...
“Kudurdular” ...
Bu tanımlamalar terör örgütü PKK için artık çok gerilerde kaldı. “Çözüm süreci” nde inşa edilen paralel PKK devleti aynı zamanda sosyal devlet olmanın da (!) gereğini yapmaya başladı. Daha önceki yazılarımızda İçişleri Bakanlığı’nın resmi raporundan devletin sosyal yardımlarının terör örgütüne gittiği tespitini aktarmıştık. Az yazmışız!.. Terör örgütünün elinin yeşil karta da uzandığını öğrendik.
Genel bir toparlama ile devam edelim;
“Çözüm süreci” ile silah bırakıp yurt dışına çekileceği söylenen PKK hâlâ karakollara saldırmaya devam ediyor.
Asker, saldırılara yeterince karşılık veremediği gibi Valiler de operasyon izni vermiyor. Şehir merkezlerinde YDG-H militanları terör estirirken kırsaldaki hareketlilik de azalmadığı gibi günden güne artıyor. Öyle ki daha önce onlarca şehit verdiğimiz Dağlıca Karakolu’nda durum içler acısı.
Ellerinde silahlarıyla pervasızca ilçe merkezine inip ihtiyaçlarını karşılayan teröristler hemen her gece hatta gün ortasında karakola taciz ateşi açıyor. Komutanlar ise saldırı esnasında askerlerin içeri girmelerini emrediyor. Çünkü birkaç karşı atış dışında yapacakları pek bir şey yok. Teröristler o kadar azıtmış durumda ki karakolun önünden gündüz vakti silahlarla ellerini kollarını sallayarak geçiyor. Tüm bu yaşananları havuz ve yandaş medyada hiçbir şekilde bulamazsınız.
PKK’nın Dağlıca’da son günlerde aralıksız taciz saldırıları ise bölgede örgütün varlığını hissettirerek, AKP’ye aba altından sopa göstermesi, militanlarını zinde tutma ve “taleplerimiz yerine getirilmezse her an eskisi gibi büyük zayiatlı saldırılar düzenleriz” tehdidi olarak yorumlanıyor. Öte yandan terör örgütü bölgede bir çok il ve ilçede eylemlerine devam ediyor.
Karabasan gibi bölgeye çöken terör örgütü, çözülme süreci ile kazandığı rahatlığı her alanda kullanarak, hem militan hem sempati aynı zamanda çok yüklü meblağlarda paralar da kazanıyor. Terör örgütünün en son el attığı kamu hizmetlerinden biri de fakirin umudu olan yeşil kartlar oldu. Bölgede bir çok il ve ilçede yeşil kart alacak olan vatandaşları belirleyen terör örgütü, karşılığında hem prestij(!) hem de maddi gelir sağlıyor. Güvenlik kaynaklarının verdiği bilgiye göre; örgüt, Doğu ve Güneydoğuda hemen hemen her vilayette kurduğu YDG-H yapılanması ile vatandaşa yeşil kart çıkartıp veya yeşil kart başvurusu iptal ettiriyor. Bununla yetinmeyen terör örgütü, devlet yardımlarının kendisi sayesinde yapıldığını, kendileri aracı olmadıklarında kimseye yardımın gitmeyeceği propagandası yapıp vatandaşlara güç gösterisinde bulunuyor.
Bunun son örneği ise Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde yaşandı. İlçede yaklaşık 75-80 bin civarında yeşil kartlı bulunuyor. Devlet yardımını alanların çoğu bu işi örgütün referansı ile aldıklarına inanıyor. Eğer, onlar olmasaydı dosyalarının geri döndüğü, nitekim onları referans göstermeyen veya onlardan yardım istemeyen ama gerçekten mağdur bir çok ailenin yeşil kart dosyasının iptal olduğu veyahut kabul edilmediği propagandası bu işe yetiyor.
Güvenlik kaynaklarının ifadesine göre terör örgütü süreci şu şekilde işletiyor;
Şehir yapılanması aracılığı ile yeşil kart başvurusunda bulunanların terör örgütüne başvurmaları gerektiği aksi takdirde kartlarının çıkmayacağını duyurup fısıltı gazetesi ile halka bunu yayıyor. İlk etapta yeşil kartı çeşitli sebeplerle iptal olan aileler terör örgütüne gidiyor. Örgüte giden ailelere tekrardan başvurmaları isteniyor. Kartları ret olan aileler başvurularını yaptıktan sonra kaymakamlık bilirkişi heyeti, ailelerin evlerini ziyarete gidip aile durum değerlendirmesi yapıyor ve rapor hazırlıyor muhtarla birlikte. Rapor hazırlama esnasında baskı uygulayan terör örgütü, muhtar ve diğer heyettekileri tehdit edip kendi talepleri doğrultusunda karar çıkmasını istiyor. Daha sonra kaymakamlık bünyesinde toplanan heyette bulunanlara bu durum iletiliyor ve muhtarlar kartın çıkması yönünde fikir beyan ediyor. Böylece heyet, incelemelerden sonra toplantıda yeşil kart çıkmasına onay veriyor.
YENİÇAĞ’a bilgi veren kaynak şunları söylüyor;
“Yaşanan birkaç örnekten sonra terör örgütünün bu gücünü gören vatandaşlar, devlete değil de terör örgütüne gitmeye başladı. Ayrıca devlete başvuran ve gerçekten ihtiyaç sahibi ailelerden bir çoğunun kartı çıkmazken trilyonluk insanlara yeşil kart çıkması devlete olan inancı zedelemiş durumda. Vatandaş ise bir an önce mağduriyetinin giderilmesi için terör örgütüne başvuruyor ve talebini iletiyor bir müddet sonra ise yeşil kartı çıkıyor.”

NOT: 25 Ocak Pazar günü “Emniyet Müdürünün İsyanı” başlıklı yazımıza Emniyet Genel Müdürlüğü 27 Ocak Salı günü internet sitesinden kısa bir cevap verebilmiş. Sıcak haberi anında iletme zorunluluğumuz yüzünden bugün olmadı, yarın esaslı bir cevap vereceğim. Eğer çok acil ulaştırmamız gereken haber olmazsa...

Yazarın Diğer Yazıları