Ak Parti'den yapılan son itiraza dikkat edin. YSK'nın sorgulanan ilçe seçim kurullarına yeniden görev vermesi müthiş tepki gördü.
Prof. Dr. Ersan Şen'e göre "suçlanan hatta ifadeye bile çağrılan kimselerle yeniden yola devam" tuhaf bir durum. Soruşturma geçiren, sandık kurulu başkanları da yine görev başında olacaklar.
Hani bazı benzetmeler vardır. Tam böylesi durumlar içindir:
* Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.
* Hukuk mu, guguk mu?
Kaldırmalı
Tüm Türkiye'nin, hatta bütün dünyanın kilitlendiği seçimlere çok az süre kaldı. Ancak tartışmaları bitmiyor. En iyi çözümü ben buldum galiba. Yüksek Seçim Kurulu'nu toptan kaldırmak!
Bu arada ekrana sürülen yeni güdümlü tartışmacıların sayısı da hızla çoğalıyor. Adam avukat. Adı sanı duyulmamış bir derneğin başkan vekili. Özellikleri yandan kurmalı olması. Bir de karşısındakini konuşturmamak. Bunlara da çözüm ürettim: Onlar ağızlarını açınca, ekranı değiştiriyorum...
Hâlâ Büyükçekmece
Halk, Mevlüt Uysal'ı sevemedi. Daha doğrusu devamlı suçlayan beyanlarıyla bu havayı kendi yarattı. Düşünün Erdoğan'ın da katıldığı ilçe mitinginde en fazla 450 kişi toplanmıştı.
Evveliyatı da var. "Mutluluk kentine hoş geldiniz" tabelasını parça parça ettirdi. Bunu kimse unutmadı. Yaşlı bir teyzenin dediği gibi; "Buna emir veren biri, kalkıp da nasıl oy isteyebiliyor?"
Aslında Uysal sonunda istediği makama kavuştu; Vakıfbank Yönetim Kurulu Üyeliği. İktidar gücünü yitiren, süresi dolana kadar "mesut, bahtiyar yaşar." Maaş lahana yaprağı gibi. Yıl sonu ödenen "hakkı huzur" da bayağı dolgun.
0,79'LUK ENFLASYON BAYRAMI
Ekonominin başındakileri hayretle izliyoruz. Yıllık enflasyon 18,71'e düştü diye havalara uçuyorlar. Geçen sene bu oran 19,50 idi. Aradaki fark 0,79. Yani "1 bile değil." Bir tek zil takıp oynamadıkları kaldı.
Durum unutulmaz reklamdaki gibi; "Ağzı olan konuşuyor." TÜFE'si ayrı dert, ÜFE'si bir başka problem. Ayrıca bu minik düşüşte, yumurtalarımızı almayan İran'ın, domates ithalatını azaltan Rusya'nın katkısı yok mu?
Mevsim şartlarında meyve-sebzenin ucuz olması gerektiği aylardayız. Buna rağmen etiketler el yakmayı sürdürüyor.
Zincir marketlerin frenlenemeyen ihtiraslarını da unutmayalım. Bunların yaptığı zamların dikkatimizden kaçtığını zannetmesinler. Bir litre kutu sütün fiyatı 2,90'dı. Şimdi 3,25'ten satıyorlar. 1,5 kiloluk tava yoğurt 7,90'dı. Şimdi 8,95 lira.
Gerçekler ortadayken, sadece umut mesajlarını Hazine ve Maliye Bakanı'ndan duyuyoruz. Eğer bu işler her cümlede bir kaç "İşallah"la hallolacaksa bir süre daha ağzımıza fermuar çekelim.
EŞME DENİNCE...
MHP'deki iç meseleleri örtmek artık mümkün değil. Aydın'ın Eşme ilçesindeki silahlı saldırı son örnek. İlçe başkanı Burçin Kayhan Yücesoy ayağından vuruldu. Geleneksel olarak hemen MHP teşkilatına kilit vuruldu.
Bu formül aslında çok başarılı. Unutulana kadar bu sansüre devam edilmekte. Örnekler fazla. Üsküdar'dan Samsun'a kadar sayın sayabildiğiniz kadar.
Ayvalar Eşme
Aslında Eşme dendiğinde akla gelen sadece ayvadır. Türkiye'nin en güzel, lezzetli ayvaları bu bölgede yetişmekte. Kendi adıma konuşursam, bunlara bayılırım. Başka tarafta yetişenler "diş hekimi dostu" olarak nitelendirilir. Yan hakemlere fırlatılırdı...
***
TATİLİN BÖYLESİ
Üç günlük bayramın, önüne ve arkasına eklemeler yaparak 9 güne çıkardık. Böylece turizmi patlattık ama politikacıları çatlattık.
Tatile çıkıp 23 Haziran'da sandığa gitmeyeceklerin sayısının artığını fazla duymaya başladık.
En üzücü taraf, bomboş yollardaki trafik kazaları. Bir taraftan şehit cenazeleri, diğer taraftan kaza kurbanları musalla taşlarını dolduruyor. Her ikisine de üzülmemek mümkün mü?
***
ESAS SIKINTI
İdlib konusuna bir kez daha değinmek istiyorum. Bu problem kolay kolay bitmeyecek. Moskova'nın ikili oyunları, sorunun çözülmemesinin ana sebebi.
Suriye'nin mevcut rejimi yıllardır ayakta ise tek nedeni var Putin. Esad ya de Esed, her neyse, bu yüzyılın son Çarının korumasında. Rusya bu yüzden her türlü askerî üsse sahip konuma geldi.
Ankara'ya uyarım, satrancı daha dikkatli oynamaları.
GÜNÜN SÖZÜ
Meşgul olacağın bir şey yoksa, sessiz kalman zordur. Schopenhauer
