Yeniçağ farkı...
Dünyanın en zor zenaatlarından biridir gazetecilik... İletişim teknolojisinin baş döndürücü bir hızla gelişmesine rağmen en ağır meslek statüsünü koruyor. Haberi en doğru verme hızı yüzünden yorgunluk kat sayısı da artıyor elbette. Bu arada internet haberciliği yüzünden haber atlama olayı asgariye inmiş olsa da özel haber ve yorum doruk seviyesine yükseldi.
Tevazu göstermeden Yeniçağ olarak özel haber ve yorum alanında rakiplerimizin çok önünde olduğumuzu söylemeden geçemeyeceğim. Sadece gazete olarak değil, kısıtlı imkanlara rağmen televizyon haberciliğinde de Sevgili Orhan Can’ın fedakarlıklarıyla başta seçim sonuçları olmak üzere, perde arkası haberlerde de rakiplerimize fark attığımızı söylemeliyim.
Her ne kadar “kurşun kalemin yerini bilgisayar alınca” diye yorumlanarak Cumhuriyet tarihinde ilk defa seçim sonuçlarının 2,5 saat yani 150 dakikada belirlenmesi işin kolayına kaçıldığı şeklinde nitelendirilse de kazın ayağı hiç de öyle değildi.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) seçim sonuçlarına dair haberler için saat 21.00’i işaret etmiş ancak Yeniçağ Tv-haber ekibi olarak biz bunun saat 19.30’da sona ereceğini hesaplamıştık. Nitekim saat 16.00’da kapanan G.Doğu ve Doğu bölgesinin sonuçları başta Cihan, İhlas ve Anadolu Ajansı aracılığı ile aynı anda bize de ulaştı. Dünya ve Türkiye medyası ilk gelen seçim sonuçlarının şaşkınlığını yaşarken saat 17.00’de kameraların canlı yayınladığı programda Yeniçağ Tv olarak ilk haber ve yorumları bütün dünya ile paylaşmanın onurunu yaşadık.
Aralıksız 17 saat yaptığımız yayında programa birkaç saatliğine katılan konuklarımız yorulurken, ekip arkadaşlarımızın 48 saati geçen mesaide güçlerinden, inançlarından hiç bir şey kaybetmediklerini tesbit ettim. Gözleri kan çanağına dönen inançlı, imanlı arkadaşlarımızın üçgün boyunca evlerine gitmemelerine rağmen seyircileriyle bütünleşmelerinde şüphesiz Mehmet Marangoz’un çabaları vardı. Ama Ebru, Gülay, Cem, Mustafa Kemal, Kenan, Handan, Kemal, Aytunç, Yavuz, Bünyamin, Tevfik ve adını sıralayamadığım kameraların önünde, arkasında özveri ile görev yapan arkadaşları kutlamak boynumuzun borcuydu. Gazete ve televizyon olarak bütün arkadaşlarımız görevlerini yerine getirmenin huzurunu yaşamakla yetiniyordu. Üstelik asıl atlayan ben olmuştum. 22 Temmuz seçimlerinin sonuçlarını her boyutuyla mercek altına alıp; sağlıklı bir analiz yapmaya hazırlanırken ustam, ağabeyim Arslan Bulut her zaman olduğu gibi bana fark attı. Gazetemiz için hazırladığı yazı dizisinde sadece bize değil tüm basına fark atarak kaleme aldığı analizinden ders çıkarmak gerek.
Bu dersten payını en çok ta aynı kulvarda koştuğumuz gazete ve televizyonlar almalı. Milyonlarca dolarlık yatırımlarla sınıfta kalanlar; mevcut imkanlar ile fikir namusunu koruyan kadroların sergilediği tavrı takınabilse, bu seçimin sonucu belki de farklı olurdu...
Söz konusu “belki de” nin cevaplarını bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da Yeniçağ Gazetesi ve Televizyonunda bulacağınızdan emin olunuz.
Son sözüm Dünyayı Türkçe okuyan Yeniçağ okurlarına; halen Yeniçağ Tv’yi izlemiyorsanız hayatınızda boşluk vardır. Uyduda ve internette 24 saat kesintisiz program yapan Yeniçağ Tv’yi seyredemiyorsanız lütfen bizi arayın...