Yeni yıl ve takvim

Bir yandan ekranlara bakıyorum. Diğer taraftan tarih boyunca kutlanan yeni seneleri düşünüyorum. Mesela Türklerin 12 hayvanla sembolize ettiği takvimi.

İslam öncesi dönemden söz ettiğimi anlamışsınızdır. Bu takvim güneşin hareketi esaslarına dayanır. Seneler sayı ile değil, hayvan adları ile anılırdı. 12 veya 60 yılda devir tamamlanırdı.

Yine bu takvimde gece-gündüz 12 eşit bölüme ayrılır ve her birine çağ denirdi. Bu Türk takviminin adı çeşitli kaynaklarda şu isimlerle kayda geçmiştir:

* Tarih-i Türki

* Sali Türkan

* Tarih-i Türkistan

* Tarih-i Uygur

* Tarih-i Hita

Bir başka tanımlama

Kaşgarlı Mahmud'a göre ise bu seneler sırasıyla şunlardır:

1- Sıçgan (Sıçan)

2- Ud (Öküz)

3- Pars

4- Tavişgan (Tavşan)

5- Nek (Timsah)

6- Yılan

7- Yunt (At)

8- Koy (Koyun)

9- Biçin (Maymun)

10- Takagu (Tavuk)

11- İt (Köpek)

12- Tonguz (Domuz)

Farklılıklar

Doğu Türk Hakanı ve gökbilimci Uluğ Bey'e göre beşinci yılın adı Nek yani Timsah değil Lu'dur. Bunun anlamı Ejder'dir. Orhun Anıtları'nda ise 12. yıl Lazgın (Domuz) şeklinde geçer.

Kaşgarlı Mahmud, bu sıralamayı bir Türk kağanının av sırasında izlediği hayvanların, İli Irmağı'nı geçişleri sırasına dayandıran bir rivayete göre yapmıştır.

Eski Türk takviminde ayların adı ise şöyleydi; Ocak: Aramay, Şubat: İkindiay, Mart: Üçüçay, Nisan: Türdüçay, Mayıs: Beşinay, Haziran: Altınçay, Temmuz: Sekinçay, Eylül: dokuzunçay, Ekim: Onunçay, Kasım: Bir yirminçay, Aralık: Çakşaputay. İlginç olan buradaki kayıtlarda Ağustos'un bulunmamasıdır.

Aylar bu şekilde yüzyıllarca kullanıldı. Bugün bile, kırsal kesimlerde "askerden Eylül'ün 15'inde terhis oldum", değil de "dokuzuncu ayın 15'inde terhis oldum" denilmesi sadece bir rastlantı değildir.

Yorumlar

Kaşgarlı Mahmud ayrıca Öküz yılında savaşların artacağına, Timsah yılında bol yağmur ve bereket olacağına, Tavuk yılında yiyeceklerin çoğalacağına işaret eder. Ancak insanlar arasında karışıklık çıkacağına, Domuz yılında ise kar ve soğuğun şiddetli olacağına inandığını yazmıştır.

12 hayvanlı Türk takviminde haftanın yedi gününün adları yoktur. Ayrıca ayların kaçar gün çektiği de bilinmemektedir.

Yılbaşı günü kesinlik kazanmamıştır. Dikkatinizi çekerim İngiltere'de de yılbaşıların ne zamana geldiği belirtilmemiştir.

///////////////////

NTV en başarılısı

+++

Haber kanalı denince akla gelenlerden biri NTV. Yeni yıl stratejilerini iyi ayarlamışlardı. Her şey dozundaydı. Araya serpiştirilen iç ve dış yapımları beğendim.

Adele'nin New York konseri güzeldi. Bu müthiş ses ve yorumcunun 25 adlı albümünün tanıtımının tekrarları iyiydi. Her türlü Batı müziği severlerin mutluluklarını sağladılar.

İlle de TRT-2

Öte yandan bu tip izleyiciyi en çok gözeten kanal TRT-2 idi. Yeni yıla Aida ile başladılar. Ertesi gün, gelenek olmuş kayıtlarla devam ettiler.

TRT Genel Müdürü İbrahim Eren'in yeni kanalı ile bizzat ilgilendiği belli olmakta.

Bu ekranda gösterilen filmlere ayrı parantez açmak istiyorum. Merhum babamın izlemeye bayıldığı John Wayne'li kovboy filmleri birer tarih belgeseli niteliğinde.

Yanlılar

Girişteki bilgilendirmeden sonra, şimdi de yılbaşımın nasıl geçtiğini anlatacağım. Özetle "evde tek başına."

Ekranlar arasında en kötüsünü önce yazacağım; CNNTURK. Amaçsızdı. Hatta o kadar politize olmuşlardı ki şaşırdım.

Gecenin en uzun bölümünü Muharrem İnce'li Taraflı Bölge! ile geçiştirdiler. Kimin önerisi ise "yuh olsun ona." Ben bunu Ahmet Hakan Coşkun'un çok erken havlu atmasına bağladım.

Son yıllarda moda haline gelen akım "ben yaptım oldu"nun hayatın her bölümünde devreye sokulduğunu görmekteyiz.

Şampiyon

Rating açısından üç ekranın mücadelesi vardı. Kesinlikle ilk sırayı TV8 aldı. Tahmin ettiğiniz gibi "O Ses Türkiye Özel" uzak ara birinci oldu. Bu programın yıldızı ise kesinlikle Serenay Sarıkaya idi. Sesi, yorumu ve fizik-coğrafyası ile kraliçe seçildi.

Bu senenin hakemi olarak Fırat Aydınus seçilmişti. "Beni yak, her şeyi yak"ı söylerken yönettiği rezil maçları anımsadık. 27 yıllık hakem, boylu boslu ama yakasındaki gerilemeyi iyi düşünmeli. FIFA kokardının niçin söküldüğünü artık anlamalı.

Aynı gece 90'A programında Hıncal Uluç'un, Aydınus'a hodri meydan deyişini de sevdim. Tesadüfün böylesi...

++++++

..

GÜNÜN SÖZÜ:

Nerede olduğunu bilmeyince, saadeti aramamalı. Rousseau

Yazarın Diğer Yazıları