Yeni vizyon...
Her gün yeniden, yeniden yazmak lazım demek ki...
***
12 yıldır “tek başına” yönetiyor ülkeyi;
Sihirli kelimesi hâlâ “yeni” .
***
12 yıldır “benim valim”,“benim polisim”,“benim savcım”,“benim hakimim”,“benim bakanım”,“benim subayım”,“benim MİT’im”,“benim KİT’im”; hepsi emrine amade, ne yaşıyorsak onun eseri.
Ama “değişim” vaat ettiği.
Eh bu bile itiraf değil mi, madem “değişim şart”, demek ki yaşanamaz hale getirdin memleketi!
***
Kayıp Trilyon, Ümraniye, topraktan fışkıran iftiralar, yasa dışı dinleme-izlemeler, özel hayatın gizliliğinin ihlali, gizli tanık terörü, Balyoz, sahte CD’ler, savunma hakkının gaspı, kumpas, Askeri Casusluk Davası, Odatv, kitaptan bomba, Deniz Feneri, “damda gezer miyav der” hırsızlar imparatoru, 17-25 Aralık, kol saati, para sayma makinesi, “sıfırlama”cılar...
Kuddusi Okkır, Murat Özenalp, Ali Tatar, Abdülkerim Kırca, Türkan Saylan, Fatih Hilmioğlu, İlhan Selçuk...
Vaat ettiği:
Hukuk devleti!
***
TOMA, biber gazı, plastik mermi, gaz kapsülü, palalı, “Tekmel Bey(!)” , uçan tekme, yumruk, vurduğu yerde gül bitiren tokat, vekil kafasına hedef alınan zımba, klasör, cetvel ve her nevi kırtasiye malzemesi, “evde zor tuttuğu yüzde 50” , Berkin, Ali İsmail, Ethem, Uğur Kurt... Destan yazdılar...
Şimdi vaadi:
Demokrasi!
***
CHP ansiklopedisini bile bastı:
Küfürlarousse! Mersin’de “anamız ağlıyor” diyen çiftçiye “Ananı da al git.”
Balıkesir’de “şehit cenazesi görmek istemiyoruz” diyen vatandaşa “askerlik yan gelip yatma yeri değildir.”
Sivas’ta kendisini eleştiren gazetecilere “Bunlar köpekleriyle yatarlar onlarla kalkarlar.”
Yine gazetecilere “Sizi tasmalarınızdan kurtardık.”
Bitlis’te dersini anlatmak isteyene “Artistlik yapma, sesini yükseltme.”
Tapulu protesto yapan 2B mağduruna “Haddini bil!..”
Korumalarınca dövülen gazi ve şehit yakınlarına “şehitlik ve gazilik sektör oldu.”
Tenis turnuvası finalinde bakanları protesto eden seyircilere “terörist, holigan.”
Ankara’da Cumhuriyet Bayramı’nın kutlamak isteyenlere “Ergenekoncu.”
Gaziantep’te atanamayan öğretmene “Oy vermezsen verme.”
Çevrecilere “Nankörlük yapma, sus... Ekmek bulamazsınız yemeğe, ekmek gelince de tepersiniz...”
Şaka gibi... “Kucak” vaat ediyor şimdi!
***
Çık sokağa:
“Abla beeee bir mendil alsana” , “Allah rızası için bir yol parası” , “Bir ekmek parası ver abla, açım” koluna bacağına yapışan yapışana...
2.5 aylık Kübra Samsun’da açlıktan öldü...
Bebeğini “yetersiz beslemekle” suçlanan annesi feryat etti:
“Aç insanın memesinden süt gelir mi!”
“Satılık böbrek var” pankartı açan vatandaşını tersledi:
“Burası sakatatçı dükkanı değil.”
Ankara’da “çocuğum işsiz” diye yanına gelen kadına çıkıştı:
“Senin çocuğun da işsiz kalsın. Bana kişisel sorunlarını getirme.”
40 günlük Ayaz, Konya’da camları naylon kaplı kerpiç evciğinde donarak öldü.
Adana’da 26 yaşındaki Emine, oduncuya gitti cebindeki son 6 lirayla odun almak istedi. “Bacım yetmez” dedi oduncu. Emine ısrar edince, eline ıslak odunları tutuşturdu. Yanmadılar tabii. Eski bir kamyon lastiği buldu, yakmayı beceremedi. Karşısında titreyen oğlunun eline saç kurutma makinesini verdi; hem kendini hem kundaktaki kardeşini ısıtsın diye. Yandaki odaya geçti; tavandaki salıncak demirine bağlı ipi boynuna geçirdi, intihar etti.
Seninki 12 yılın sonunda “müreffeh Türkiye” vaat ediyor iyi mi!
***
Bu defa “yemezsin” artık değil mi!