Yeni vergi zamlarına hazır olun
Farkında mısınız, bilmiyorum ama batıyoruz!
PTT zararda.
ÇAYKUR zararda.
EÜAŞ zararda.
TEDAŞ zararda.
MKE zararda.
Ziraat Bankası kredileri zamanında tahsil edemiyor.
Bakanlıklar zararda.
Borçlanma fırlamış durumda.
Faizleri düşüremiyoruz.
Enflasyon yüzde 40'lara dayandı.
Yağ, süt, yumurta, ekmek, un, et ve tavuk fiyatları fırlamış durumda.
Ve bütün yük Hazine'nin üzerine binmiş.
Hazine parayı kimden tahsil ediyor?
Vatandaştan.
İşte bu yüzden zam üstüne zam gelmeye devam ediyor. Son olarak Özel İletişim Vergisine büyük bir zam geldi.
Devlet, kendi yarattığı zararı vatandaştan tahsil etmeye devam ediyor.
Bakın buna örnek bir kurumu anlatayım.
Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ), o da zararda.
Kurum cari yılsonu itibariyle her 100 TL tutarındaki öz kaynağına karşılık 232 TL zarar etmiş.
Aradaki 132 TL'lik farkı sen, ben, biz ödüyoruz.
Sayıştay'ın yaptığı incelemeye göre kurum, tüm taşkömürü üretim faaliyetleri için ortalama 8.700 personel ile 1,5 milyar TL gider yapmış ve bunun karşılığında 0,4 milyar TL gelir ederek 2019'u 1,1 milyar TL zararla sonuçlandırmış.
Kurumun Genel Müdürlük merkez faaliyetleri dışında 5 adet müessesesinin, yıllardan beri işletmecilik faaliyetlerinden zarar ettiği belirlenmiş. Ve bu zararlar her yıl Hazineden karşılanmış.
Sadece Karadon Taşkömürü İşletme Müessesesi Tüvenan Taşkömürlerinin Yıkattırılması işine ilişkin kömürlerin yıkattırılması, parça kömürlerin torbalattırılması ve katı atıkların yayılması için 93.5 milyon TL fazladan ödeme yapılmış.
Dahası TKİ, sahalarını o kadar kontrol edemez halde ki, vergisiz kaçak ocakların sayısı günden güne artmış.
2015 yılında tespit edilerek müdahale edilen kaçak ocak sayısının 197, 2016 yılında 293, 2017 yılında 350, 2018 yılında 371, 2019 yılında 556 olmuş.
556 kaçak maden ocağı inanılır gibi değil.
Raporda, bunların büyük bir kısmının iktidarın her fırsatta övdüğü rödövanslı sahaların sınırları içinde bulunduğu, Kurum genelinde her yıl yüzlerce kaçak ocak tespiti yapıldığı ortaya çıkarılmış.
Kurumun faaliyet alanlarında kayıt dışı kaçak taşkömürü üretim faaliyetlerinin artarak devam ettiği belirlenmiş.
Rödövanslı saha ocaklarının yanı sıra kaçak ocak işletme faaliyetlerinin de yaygın bir şekilde sürdürülmekte olduğu anlaşılan yerlerde pek çok yeni/eski kaçak ocağın, kapatılıp mühürlenerek giriş ağızları patlatılsa bile tekrar tekrar faaliyete geçirildiği görülmüş.
Bir yılda aynı kaçak ocak 3-5 kez mühürlenmiş ancak herhangi bir sorumlu tespit edilemediğinden (herhalde baskınlar önceden haber veriliyor) kimse hakkında işlem yapılamamış.
Bakın…
301 işçimizi kaybettiğimiz Soma'nın acısı hala içimizde.
1992-2019 yılları arasında rödövanslı sahalarda meydana gelen kazalarda 148 işçinin, kaçak ocaklarda meydana gelen kazalarda 133 işçinin öldüğü, yaralanma ile sonuçlanan kazalara ilişkin olarak kaza ve yaralı sayısının tam olarak tespit edilemediği görülmüş.
Belli ki bu rakamlara "kaza" olarak tanımlanmadığı için Soma dahil edilmemiş.
Öyle ki iş kazalarının önceki yıla göre arttığı görülüyor.
Kurum ocaklarında 2018 yılında 1.899 kaza olduğu 1.906 kişinin yaralandığı, 2019 yılında 2'si ölümlü 2.855 kaza meydana geldiği, 2.860 kişinin yaralandığı anlaşılmış.
Kar etmeyi beceremedikleri gibi işçilerimizi de koruyamamışlar.
Sonuç olarak yeni vergilere hazır olun.
Devlete ait kamu iştirakleri liyakatsiz atamalar nedeniyle batmış durumda.
İki seçenek var.
Ya buraların özelleştirilmesi için "yol yapıyorlar" ya da cidden batıyoruz.