Yeni Türkiye kimin Türkiye'sidir? (3)
2023 seçimlere giderken Türkiye''nin önünde acil çözülmesi gereken, iktisadi istikrar sorunu-kronikleşen TL krizi var. Ayrıca kalkınmasının önünde engel teşkil eden yapısal sorunlar var. Bu sorunları doğru tespit etmeden, çözüm üretmenin de imkansız olduğu çok açıktır. AKP iktidarının ne tespit etmeye, ne de çözüm üretmeye vakti ve kadrosu vardır.
Ekonomik sorunların başında, 2018-2021 TL krizinin ekonomik krize dönüşmüş olması geliyor.
Ekonomik krizi yalnızca GSYH''de daralma olarak dar bir kalıba sokamayız. Büyüme sorunu kadar, fiyat istikrarı, işsizlik, iflaslar, iç ve dış borç temerrütleri ve aşırı yoksulluk da büyüme kadar önemli kriz göstergeleridir.
Dünyada üreteci ister devlet ister özel sektör olsun, ister piyasa ekonomisi, ister sosyalist ekonomi olsun, ekonomik istikrar sorunu ve krizler her zaman ve her sosyo-ekonomik sistemde olmuştur. Ancak 1980''lerden itibaren uygulanan liberalizasyon politikaları, küreselleşme ve bu paralelde sermaye hareketlerinin artması ve finans sektöründe spekülatif artışlar; dünyada kriz aralığını daralttı.
1992/1993 Avrupa para sistemi krizi ile başlayan 30 yılda, 1994/1995 yıllarında Meksika''da "tekila" krizi, 1997/1998 yıllarında Asya''da, 1998 yılında Rusya''da ve ardından 1998/1999 yıllarında Brezilya''da, 2001 yılında ise Türkiye''de ve Arjantin''de ciddi finansal krizler yaşandı.
2008 yılı Eylül ayında etkileri hissedilmeye başlanan ABD Mortgage sistemindeki aksaklıklar nedeniyle; tüm dünya ekonomisini etkisini altına alan bir finansal kriz yaşandı. Bu krizin ardından, Yunanistan''da borç krizi yaşandı.
2018''de Arjantin''de enflasyon yükseldi ve Arjantin Pesosu yüksek oranda değer kaybetti. Arjantin IMF''ye gitti.
Türkiye''nin içinde bulunduğu ''''Kronik Kriz''''e girmesinde, 2008 dünya finansal krizinin de etkisi var. Zira bütün dünya bu krize karşı önlem aldı ve fakat o zamanki Türk hükümeti ''kriz teğet geçti'' dedi. Anlaşılan hükümet devlet kurumlarının yayınladığı resmî verilere ve istatistiklere bakmamış veya doğru okuyamamıştır. Doğrusu, Türkiye 2008 krizinde dünyada en fazla daralan ülkelerden birisi oldu.
Bugün yaşamakta olduğumuz kriz de önceki krizlerden farklıdır.
2018 yılından beri Türkiye''nin yaşadığı TL krizi, ekonomik anlamda derinleşti ve kronikleşti. Krizin ömrü uzadı.
Önceki krizler tek yönlü ekonomik krizlerdi. Bugün ekonomik kriz yanında, otokrasi sorunu, teokrasi riski; insan hakları sorunu, basın özgürlüğüne müdahale, hukuk dışı uygulamalar ve güven bunalımı, siyasi kamplaşma krizleri yaşıyoruz. İstikrar için, ekonomik sorunların altyapısını oluşturan bu sorunları da çözmek gerekir.
Geçmişte bütün krizlerde hükümetler istikrar programı hazırlamış ve Türkiye kısa sürede bu krizlerden çıkmıştı. Bugünkü kriz ise adeta yanlış yönetim ile yaratıldı ve sürekli hâle geldi.
İktisat literatüründe Türkiye''de yaşadığımız bugünkü kriz, 2018 ve 2021 TL krizi, ya da Türkiye ekonomik krizi olarak geçiyor. Gerçekte ise dünyada ve Türkiye''de geçmiş krizler birkaç yıl içinde çözülmüştür. Kriz ikizleri denilen Arjantin''de ve 2018 yılından beri bizde yaşanan kriz ''''Kronikleşmiştir.'''' Türkiye''nin kronik yapısal sorunları ''''kronik kriz"e dönüşmüştür.
(Yarın devam edecek.)