Yav he he... İsraf Yok!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde fazla olduğu belirtilerek Yenikapı'da 1717 araç sergilendi. Olan biten "İBB'deki araç saltanatı teşhir ediliyor" başlığı altında kamuoyuna duyuruldu.
Buna karşın AK Parti sözcüleri de Yenikapı'da "hizmet araçlarını değil makam araçlarını görmek istiyoruz." şeklinde savunma yaptılar.
İktidar yanlısı köşe yazarları ise derhal karşı atağa geçerek "İBB'den kara propaganda", "Hizmet araçlarını makam aracı olarak sergilediler", "Yenikapı'da algı operasyonu" vb. diye yapılanları kamuoyuna pazarladılar.
İstanbul'un mevcut başkanına göre israf diz boyu, iktidar yanlısı odaklara göre ise ortada israf falan yok, şov var. Çünkü AK Parti'nin olduğu yerde israf olmazmış. Dolaysıyla Türkiye'de israf da yokmuş.
Çünkü "AK Parti israf yapmazmış!" İktidar yanlısı köşe yazarları, televizyon aydınları, kraldan çok kralcı kesilerek aynen böyle diyor. Gazetede köşe yazarı olan zat zinhar israfın olmadığını söylüyor. AK Partiyi din, iman, müslümanlık üzerinden savunuyor. Daha doğrusu israfı savunuyor. "AK Partililer yolsuzluk yapmazlar ama..." diyor ve devam ediyor.
Halbuki israf, lüks, şatafat Türkiye'nin baş belası sorunlarının başında geliyor. Ortada bu ülkenin kıt olan kaynaklarını kamu yararına kullanacak yerde hovardaca kullananlar var.
Dahası israf söz konusu olduğunda parti ya da iktidar muhalefet fark etmiyor.
Türkiye kaynaklarını israf eden, etkin, verimli ve iktisadi kullanamayan insanlar cennetidir.
Bunu görmüyorsanız, hiç bir şey görmüyorsunuz demektir.
İsraf ülkenin temel sorunudur!
Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlıklar, Lale Devrini aratmayan büyük bir şatafat, lüks içinde görevlerini sürdürmektedir. Kamu kurumları için kiralanan binalar, araçlar, benzin paraları, milyonları aşan çok da gerekli olmayan onarımlarla 18 yıldır milletin paralarını harvurup harman savurmada iktidar israfta sınır tanımıyor.
Onsekiz yıldır tek parti iktidarı olması denetimin yapılmasını engelliyor.
Sözgelimi eski Dışişleri Bakanı için kiralanan resmi konuta (2008 yılından 2012 yılına kadar) 4 yılda 1 milyon 820 bin 794 lira ödeme yapılmıştır. O zamanlar bu konutun aylık kirası 56.820 lira civarındaydı. TBMM'de verilen onca soru önergesi ve mücadeleye rağmen iktidar kiralamalar konusunda milletin paralarını harcamada makul bir çerçeveye çekilememiştir.
Demem o ki, israf İstanbul Belediyesi'ne ait bir sorun değildir. İsraf Türkiye'nin sorunudur.
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı'nın hazırladığı rapor, Türkiye'de israfın ne derecelere ulaştığını ortaya koyuyor. Rapora göre, günde 6 milyon ekmek çöpe giderken, toplamda 555 milyar liralık kaynak israf ediliyor. Sadece musluklardan damlayan suyun ortaya çıkardığı israf tutarı ise 11 milyar lirayı buluyor.
İktidar on sekiz yıldır içerden ve dışarıdan israfla ilgili olarak yapılan hiç bir ikaza ve eleştiriye kulak asmamıştır. Aksine iktidar israf ve eleştirilere milyarlık saraylar, milyonluk Mercedesler, fahiş fiyatlarla kiralanan binalar ve araçlarla milyonluk uçak filolarıyla cevap vermiştir.
Yapılan hiçbir eleştiriye yetkililer kulak asmıyor inadına israfa, savurganlığa ve şatafata devam ediyorlar.
Halbuki, 2015 yılında Bülent Arınç, muhataplarına "İsrafın önünü alsak sizden vergi almamıza gerek kalmaz. 13 yıllık iktidarımızın her tarafı altın yazılarla, başarıyla doludur. Ama israf konusunda karnemiz kırıktır." demişti.
Muhalefeti dinlemiyorsunuz Arınç'ı dinleyin!
İsraf bir parti ya da belediye meselesi değil sosyal, ahlaki ve yapısal bir meseledir. İstanbul Belediyesindeki kiralık araç israf konusu ise yalnızca bir ayrıntıdır.
Açılışlarda, törenlerde, harcamalarda tevazu ve sadelik iktidarın yanına hiç uğramamaktadır. Cuma namazlarına bile onlarca lüks araçlarla gidilen bir ülkedir, Türkiye...
Adam çıkmış 'israf yok, hizmet var' diyor. Adanalıların tabiriyle biz de "Yav he he!" diyoruz.