Çivisini çıkarmakla kalmadılar memleketin, yasayı, töreyi, geleneği, teamülleri ortadan kaldırarak devleti yok ediyorlar. Üstelik tarihte görülmemiş hoyratlıkla yıkıyorlar. Devleti kuran iradenin köküne kibrit suyu döküyorlar arsızca. Gemi azıya aldılar iyice. Yıllardır uykuya çektikleri kadroları pervasızca sürdüler meydana. Birkaç yıl daha beklemeye tahammülleri yok. “Ya herro, ya merro” mantığıyla altın vuruşu yapıp tasfiyeyi tamamlamayı amaçlıyorlar.
Dünyanın, tarihin en eski ve başarılı ordusuna Patagonya muamelesi yapılmasının sebebi, Türk ordusunu terhis etmek ve silahlarını toplamak yani Sevr Antlaşması’nı gerçekleştirmek değil de nedir?
Yüksek Askeri Şûra toplantısı devam ederken yeni soruşturma ile Kuvvet Komutanları’nı ifadeye çağırmak tesadüf olabilir mi? Bunun adı resmen müdahaledir. Müdahalenin de ötesinde faşizmdir.
Neymiş efendim 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız hakkında soruşturma açıldığı için Kara Kuvvetleri Komutanı olması mümkün değilmiş. Bir yıl sonra zaten yaş haddinden dolayı emekli olacak Iğsız’ı devre dışı bırakarak emir-komuta zincirinin halkaları parçalanacak. Yandaş medyanın haber başlıklarına baksanıza. “YAŞ’ta tartışılan iki orgeneralden Iğsız ile Berk’in 1959-63 yılları arasında Selimiye Askeri Ortaokulu’nda birlikte oldukları ortaya çıktı.” Sanki aynı ortaokulda okumak suç. Desenize Iğsız ile Berk ta 1959’da Selimiye Askeri Ortaokulu’nda 12-13 yaşından beri darbe hazırlığı yapıyormuş! Alçaklığın sınırlarını çukurlara taşıyanları iyi tanıyın! Oluşturdukları tahribatın farkına varın... Gelen günlerin gideni aratacağını düşünerek gelenlerle, gidenlerin çetelesinde titiz davranın. Aklım aylardır hastanede olan annemdeyken yeniden depreşen yaralarımın acısıyla öfkeliyim bugün. Bu satırları kaleme aldığım saatte YAŞ kararları henüz açıklanmamıştı. Kimlerin terfi edip, kimlerin emekli edileceğine dair karar henüz Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmamıştı. Ama ben uzun süredir aldığım bilgileri son operasyonlarla karşılaştırınca “Aman deşifre edilmesin” diye tanımlanan Paşa’nın Genelkurmay Başkanlığı yolunun açılması için bütün engellerin ortadan kaldırılışını yazacağım. Yıllardır Türk Ordusu’na sızmaya çalışan, beceremeyince psikolojik harekatla orduyu yıpratmaya gayret edenlerin gizli mahfillerde bir generalin, “aman deşifre olmasın” demesi normal midir?
Yandaş medya ile beraber hayali darbe avcılarının hedefinde olan Ordu Komutanları’ndan hangisi ile ilgili tek satır yok? 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk için yürütülen kara çalma, 1. Ordu Komutanı Hasan Iğsız için de sürdürülürken, Ege Ordu Komutanı Hayri Kıvrıkoğlu zaten Hüseyin Kıvrıkoğlu ile bütünleştirilip gözden çıkarılmıştı. Lafı eveleyip gevelemeye gerek yok. Bir tek 2. Ordu Komutanı Necdet Özel kalıyor geriye. “Aman deşifre edilmesin!..” denen kişi yani... Normal koşullarda 2014-2015 yılında Genelkurmay Başkanlığı’na getirilme şansı olan Necdet Özel’e yandaş medya niçin “Çok özel” muamele yapıyor? Iğsız’ı emekli edince önce 1. Ordu Komutanı, seneye de Kara Kuvvetleri Komutanı olacak da ondan. Kara Kuvvetleri’nden hemen sonra Genelkurmay Başkanı... Bu yüzden kıdem, teamül hiçe sayılıyor. Hayali soruşturmalarla diğerlerinin önü kesiliyor. Bu yüzden İlker Başbuğ’a bir yıl uzatma teklif edilerek Özel’i iki yıl öncesinden Genelkurmay’a oturtmak planlanıyor. Bu yüzden YAŞ’tan program dışı çıkan Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i çağırarak ünlü savcının harekete geçerek ellerini sağlamlaştırmasını istiyor. Abdullah Gül, “onaylamam” restiyle Başbuğ ile Erdoğan’ı anlaşmaya zorluyor.
Bu yazının YAŞ kararlarından önce yazıldığını yeniden hatırlatıyor, Necdet Özel’e dikkatinizi çekmek istiyorum.
