Yaşam tarzına müdahale
1997 yılında akademisyen maaşımla, 50 lira peşin verdim. 55 bin lirasını da 22 ay ve her ay 2500 lira ödeme ile bir Renault TL aldım. Ayrıca evliydim çocuğum vardı ve Kalamış''ta ev kirası veriyordum ve geçiniyordum.
Bugün Muadil bir Renault fiyatı 890 bin lira. Benzer şartlarla 466 bin lirasını 22 ay vade ile satın alan bir doçent, ayda 21bin 190 lira taksit ödemesi gerekir. Kalamış''ta en düşük kira 15 bin lira. Etti 36 bin 190 lira. 2023 Doçent maaşı 20 Bin 60 liradır. Gelir ve fiyat dengesinin ne kadar bozulduğuna bakar mısınız?
Kaldı ki, siyasi iktidar halkın yaşamına doğrudan müdahale ediyor ve yaşamımızı zorlaştırıyor. Bunlardan bazı örnekler şöyledir;
1. Bütün dünya yaz-kış saati uyguluyor. Siyasi iktidar yaz saati uygulamaya devam ediyor. Kışın çocuklar karanlıkta okula gidiyor. Herkes rahatsız. Dahası kışın Londra ile saat farkı üçe çıkıyor. Borsa ve finansal işlemlerde zaman uyumsuzluğu nedeni ile sorun yaşıyoruz.
2. Kamu sosyal tesislerinde içki yasağı getirdiler. Havuzları açmıyorlar. Tesisler boş. Hepsi zarar ediyor. Kamu çalışanlarının geliri özel eğlence alanlarına gitmeye de yetmiyor. Hem tesisler zarar ediyor, hem de kamu çalışanlarını stres atamıyor. Verimlilik düşüyor.
Öte yandan, içkiye yüksek vergi getirildi. Saat 22''den sonra tekellerde içki satışı yasaklandı. Bu defa insanlar evlerde içki yapmaya başladı ve ölümler arttı.
Anayasa da İslam dini zorunlu değil. İkinci madde laik devlet olduğu yazılıdır. Kaldı ki, her koyun kendi bacağından asılır.
3. Kadir Has Üniversitesi Türkiye Eğilimleri Araştırması 2021 ''anket sonuçlarına göre; Türkiye''de beş kişiden dördü Suriyeli göçmenlerden aşırı rahatsızdır.
Suriyelerde suç eğilimi yüksek. Her ilde çete oluşturdular. Bu gerçeği her gün yaşıyoruz.
Medya da her gün bu çetelerin suçları yer alıyor. Çocuklara ve kızlara tecavüz olaylarına karıştılar. Deprem bölgesinde bile yağma yaptılar. Halk Suriyeli ve Afganlılar halkın huzurunu bozdu. Ama hükümet hala bunları koruyor.
Bu kadar sığınmacı sırayla vatandaş yapılıyor. Bu gidiş Milli birliğimize ve kültürümüze konulan dinamittir.
4. Halk yoksul kalırken, Cumhurbaşkanı sarayları, uçakları, yaşanan şatafat Milletin moralini bozdu. Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın Camiye gidiş konvoyu, tüm dünyada sosyal medyada "aman Allah''ım" dedirtiyor. Yüzlerce araç, akrep ve helikopterlerin eşliğinde, saatlerce trafik kesiliyor. Söz gelimi videoyu çeken ''''konvoydan dolayı cadde kapalı 20 dakikadır tramvay gelmiyor.'''' Diyor.
Dünyada bir benzeri daha yok… Bakanlar, milletvekilleri, yandaş iş adamları, parti yöneticileri trafik polisinin kullandığı çakarlı araç kullanıyor. Bunlar arıza şeridini işgal ediyor. Bu haksızlık normal trafikte olan insanları rahatsız ediyor.
5. Küfürlü siyaset, toplumda gerginlik yarattı. Söz gelimi sayın Cumhurbaşkanı, rakiplerine ahlaksız diyor, gezi olayları için bunlar çürük, bunlar sürtük, bunlar terörist dedi. Bazı rakipleri için eşkıya dedi. Bunlar toplum huzurunu bozdu.
Örnekler artırılabilir. Ama siyasi iktidarın yanlışları toplum yalnızca yoksullaştırmakla kalmadı, yaşam tarzına müdahale halkın huzurunu da bozdu.