“Yasal temizlik”, “Kürt Baharı” için mi?
Gerilen siyaset gündemi yüzünden yan başlıklarda kaldı; AKP’nin “darbe kanunlarını temizleme” harekatı...
AKP’nin gerçek hedefi, Türk Silahlı Kuvvetleri iç hizmet kanunu ile iç hizmet yönetmeliğini değiştirmek. Mevcut yasal düzenimizde hüküm süren anti-demokratik kanunlardan bahseden yok!.. Zaten niyetlerini saklamıyorlar, açık açık söylüyorlar. Topluma yerleştirilen genel algı ise şu meşhur 35’inci madde. Askeri darbelerin dayanağı olarak ilan edilen. Kimsenin çıkıp sorduğu yok “darbenin yasal dayanağı olur mu” diye. Kimsenin merak edip araştırdığı da yok; “bu ve benzeri maddelerin kaldırılması operasyonunun arkasında neler yatıyor? diye.
Her zamanki gibi askeri konuların titiz ve dikkatli uzmanı eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Ümit Yalım’a baş vurduk. Emekli Kurmay Albay Yalım, “Değişikliklerin yapılması halinde, Silahlı Kuvvetler ile vatan topraklarını korumak, terörle mücadele etmek, Arap Baharı benzeri isyanlara müdahale etmek mümkün değildir” dedi. Oldukça çarpıcı ve önemli bir tespit. Madde madde açmasını istedik Ümit Yalım’dan. Aldığım geniş kapsamlı yanıtı paylaşıyorum:
“İç Hizmet Kanunu’nun 35’inci Maddesi ile Silahlı Kuvvetlere, Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş Türkiye Cumhuriyeti’ni kollama ve koruma görevi verilmiştir. Kanunlar gerekçeli ve açıklamalı olarak yazılır. 35’inci maddenin gerekçesinde, Silahlı Kuvvetlere verilen görevler ayrıntılı olarak yazılmıştır. Silahlı Kuvvetlere;
*T.C. Anayasası ile tayin edilmiş olan Devletin esas ve niteliklerini değiştirmeye ve ortadan kaldırmaya yönelik hareketleri bertaraf etmek,
*Muhtelif antlaşmalarla saptanmış Türk yurdunun sınırlarını korumak,
*Türk kara, deniz ve hava sınırlarına vaki olacak bir tecavüz ve tehlikeyi defetmek,
*Devletimizin topraklarının tamamının veya bir kısmının yabancı bir devletin egemenliği altına konulmasına engel olmak,
*Halkı hükümet aleyhine isyana teşvik edenlere engel olmak,
*TBMM’yi ortadan kaldırmaya ve vazifesini yapmaktan men etmeye teşebbüs edenlere engel olmak görevleri verilmiştir.
35’inci maddede yapılacak değişiklik ile ‘cumhuriyeti kollamak ve korumak’ ifadesi çıkarılıyor. Ayrıca askerlik yeminindeki ‘amirlerime itaat’ ifadesi ile kanun ve yönetmeliğin diğer maddelerinde yapılacak değişiklikler kapsamında ‘mutlak itaat’, ‘cumhuriyeti içe karşı korumak’ gibi ifadeler kaldırılıyor. AKP Hükümeti bu değişiklikleri yaparak ne yapmak istiyor?..
Cumhuriyet tarihinde ilk ve en büyük toprak kaybı AKP Hükümetleri döneminde yaşanmış ve Ekim/Kasım 2004 tarihinden bugüne kadar Ege ve Akdeniz’de toplam 16 adamız Yunanistan tarafından işgal edilmiştir. Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu üçlüsü tarafından işgalin önlenmesi için Silahlı Kuvvetlere Hükümet Direktifi verilmemiş ve Yunanlılar elini kolunu sallayarak, tek kurşun atmadan ve hiçbir engelle karşılaşmadan adalarımızı, vatan topraklarımızı işgal etmiştir.
Hükümet Direktifi verilmese bile, İç Hizmet Kanunu’nun 35’inci maddesi ile Silahlı Kuvvetlere, 17/30 Mayıs 1913 tarihli Londra Antlaşması ve 24 Temmuz 1913 tarihli Lozan Antlaşması ile saptanmış Türk yurdunun sınırlarını korumak, Türk kara, deniz ve hava sınırlarına vaki olacak bir tecavüz ve tehlikeyi defetmek görevi verilmiştir. İşgalin başladığı 2004 yılının Ekim/Kasım aylarında Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanı sıfatıyla, Yaşar Büyükanıt Kara Kuvvetleri Komutanı sıfatıyla görev yapıyordu. Silahlı Kuvvetlerin Komutanı Özkök ve Ege Denizi’ndeki hak ve menfaatlerimizi korumak için 1975 yılında kurulan Ege Ordusu’nun bağlı olduğu Kuvvet Komutanı Büyükanıt, 35’inci madde ile kendilerine verilen görevi yerine getirmediler.
TCK 302’ye göre, adalarımızın işgalinden sorumlu olarak yargılanacaklar arasında ilgili hükümet üyeleri ve Patrik ile birlikte Özkök ve Büyükanıt da var. Ancak 35’inci maddede değişiklik yapılırsa, sorumlulukları kalmayacağı için Özkök ve Büyükanıt yargılanmaktan kurtulacaklar.
Terörist başına af çıkması halinde, işgalden sorumlu hükümet üyeleri ile birlikte Patrik de yargılanmaktan kurtulacak. Görüldüğü üzere AKP Hükümeti derin hesaplar yapıyor.
İç Hizmet Kanunu’nun 35’inci maddesi ile birlikte diğer maddelerde sözü edilen değişiklikler yapılırsa, Silahlı Kuvvetlerin vatan topraklarını koruma görevi ile iç tehdit kapsamındaki terörle mücadele görevi sona erecektir. Ayrıca Silahlı Kuvvetlerin, sıkıyönetim kapsamında, halkı hükümet aleyhine isyana teşvik edenlere engel olmak görevi de sona erecektir. Silahlı Kuvvetlerde disiplin “Mutlak itaat” ile sağlanmaktadır. Disiplini olmayan Silahlı Kuvvetlerin hiçbir etkinliği kalmayacaktır.
Değişikliklerin yapılması halinde, Silahlı Kuvvetler ile vatan topraklarını korumak, terörle mücadele etmek, Arap Baharı benzeri isyanlara müdahale etmek mümkün değildir. Böyle bir düzenleme, Büyük İsrail Projesi önündeki bütün engelleri ortadan kaldırır ve Türkiye’nin bölünmesini kolaylaştırır.