Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

YAŞ diplomasisi...

Cumhuriyet tarihinin en fazla tartışılan Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök emekli olduktan sonra, kamuoyunda Yaşar Büyükanıt’tan çok şey bekleniyordu. Ünlü futbol yorumcusu Erman Toroğlu’nun “Vurdu mu ses getirecek Genelkurmay Başkanı istiyorum” sözlerinde olduğu gibi Büyükanıt’ın sertlik yanlısı olduğuna dair düşünceler yayınlandı. Beklentileri yerine getiremediği gibi, 27 Nisan e-bildirisi ile AKP’nin ekmeğine yağ sürdü Büyükanıt. CHP’nin çiçeği burnunda Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddiasına göre Tayyip Erdoğan ile anlaştığı için gece yarısı bildirisi AKP’nin iktidarını sağlamlaştırdı. Bu görüşe katılmamakla beraber Yaşar Paşa’nın çok tartışılan zırhlı aracı iade ederek dedikodulara son vermeyişine de anlam veremiyorum. Umarım mezara kadar gideceği ifade edilen Dolmabahçe görüşmesini açıklayarak üzerindeki şaibeyi kaldırır Yaşar Paşa. Aksi halde sadece sokaktaki vatandaşın değil, bir dönem komuta ettiği askerin gözünde de itibarını yitirmiş olacaktır.
Büyükanıt’ta duyulan hayal kırıklığı İlker Başbuğ ile tamir edilmeyle çalışıldığında, bu sütunlardan masaya yumruk vurmak gibi beklentilerin boş olduğunu ifade etmiştim. Ardından, “Arazide kazanılan askeri başarılar masada, diplomaside taçlandırılmazsa zafer değil, hezimet gelir” sözleriyle İlker Başbuğ’un askeri kimliği yanında diplomat ve devlet adamı olduğunu vurgulamıştım. İlker Paşa’nın işi gerçekten zordu. Ümraniye Davası ile beraber Balyoz, Arınç suikastı gibi önceden kurgulanmış senaryoların sahneye konuşunda kimilerine göre kendisinden bekleneni yerine getiremedi. Ben her şeye rağmen Sayın Başbuğ’un söz konusu krizleri sağduyu ile yönettiğine inanıyorum. Karargahtaki hukukçu eksikliği göz önüne alındığında, keza yıllardır devam etmekte olan sızıntılar hesaba katıldığında, Başbuğ’un daha fazla yapabileceği bir şey yoktu...
Yarından itibaren dört gün boyunca YAŞ toplanıyor. Balyoz soruşturması yüzünden yakalama kararı çıkartılan general ve subaylarla ilgili olarak gözler Başbuğ’da. Günlerdir hükümet ile ilginç bir diplomasi yaşanıyor. Bir taraftan karara itiraz edilirken, diğer taraftan YAŞ’taki terfiler için formül aranıyor. İlker Başbuğ’un, Hilmi Özkök gibi olmaya niyeti yok. Benden sonrası tufan şeklinde duyarsız davranmasını beklemiyoruz. Teamüllere göre yeni başkan Işık Koşaner’in çalışacağı kadroyu belirlemesi gerekiyor. Ancak, emekli olacak Başbuğ, personelin haklarını hukuk çerçevesinde sonuna kadar korumaya niyetli. Hükümet ile beraber bazı çevrelerin, daha açıkçası AB ve ABD’nin tasfiye etmek istediği personel ve subaylar için diplomatik atağa geçerek komuta zincirinin halkalarını koparttırmayacak gibi görünüyor.
Emekliliği gelenlerin görev sürelerini uzatarak, bazı personelin sivil cezaevlerine tıkılmasına en azından göz yummayacak. Dahası kellesi istenen Saldıray Berk gibi sembol isimlerin mutlak surette görevde kalmalarını, bazılarının yerlerinin değiştirilerek korunmasını sağlayacaktır. Ancak gemi azıya alanlar ısrarla kelle istiyor. Yandaş medyanın hedefindeki askerlerden bir kaçı, sarı öküz misali yine verilir mi? Hükümet kanadından Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün müdahale edeceğini sanmıyorum. Kabinede olduğu için mecbur ihraçlar konusunda şerh koyarak orta yolu tercih edecektir. Ancak Tayyip Erdoğan’ın tutumu dikkat çekici olacak. Erdoğan yandaşlarının beklentilerini yerine getirebilmek, geri adım attı söylentilerinin önüne geçebilmek için en azından Jandarma Genel Komutanlığı kozunu kullanmayı deneyecektir. Malumunuz Jandarma Genel Komutanlığı ataması üçlü kararname ile oluyor.
İşin özeti dört gün sürecek olan YAŞ’ta esrarlı artı-eksi işaretlerden ziyade ince bir diplomasi izleyeceğiz. Doğrusu YAŞ toplantısından askeri kanat ya da sivil kanadın üstünlüğünü, galibiyetini beklemek imkânsız. Her şeye rağmen, bu YAŞ’ta ordunun yüzlerce yıllık teamüllerinden bazıları çiğnenecek. Komuta kademesinde kaymalar olabilecek. Diplomasiye rağmen ordu içindeki tahribatın uzun yıllar tamir edilemeyeceği bir gerçek. İlker Başbuğ, Hilmi Özkök olmamak için Işık Koşaner ile beraber Türk Ordusu’nun daha fazla örselenip yıpratılmasını engelleyebilmek amacıyla ciddi çaba sarf ediyor. Allah kolaylık versin.
NOT: Referandum ile ilgili düşüncelerimi yarın “Madenci-Kömürcü” benzetmesiyle paylaşmaya çalışacağım.

Yazarın Diğer Yazıları