"Yarım milyon avans"
Her yenilgide kelle almak geleneğimizde var. Tarih boyunca hep böyle olmuştur. Ak Parti'de de "Boynu vurulacaklar listesi" hayli kabarık. Tamamen objektif gözle tararsanız, 23 Haziran'ın çözümü kesinlikle bunda değil.
Yoksa alın elinize kâğıt kalemi başlayın doldurmaya. En tepeye de İstanbul'da 31 Mart seçimini iptal ettiren Ali İhsan Yavuz'u kaydedebilirsiniz. Peşinden kimi gazetelerin fotoğraflarını basıp yenilenler başlığıyla deşifre ettiklerini. Peki böylesi bir uygulama Ak Parti'yi arındırır mı? Mümkün değil. İçişleri, Ticaret Bakanlarını da hallettik. Olay halloldu mu? Yine imkânsız.
Mal beyanı
"Peki neden" derseniz aynı akıl hocaları ortalarda dolaşıyor. Adam gazeteci kartvizitli, mantığına bakın: "İstanbul Belediye Başkanı seçildi, mal beyanına dikkat." diyebiliyor. Üç nesildir müteahhitlik yapan bir ailenin bu kadar varlığı olmasından normal ne var? Bu mantıkla Koç ve Sabancı ailelerini de yargılayabilirsiniz.
Bu bipçiler meşhur limon bulmacası gibiler. Bu arada o bulmacayı da hatırlatayım: "Bir küçücük fıçıcık, içi dolu turşucuk."
Asıl merak ettiğim bu tetikçilerin ekranlarda daha ne kadar boy gösterecekleri.
Sümela'nın Şifresi
Arada iki kere Ak Parti'den milletvekili aday adayı olmuş Mustafa Şen gibiler de var. "Ekrem İmamoğlu olayının şifresi var." diyebiliyor. Israrla soranlara sadece "Onu ben bilemem" karşılığını veriyor. Sanki Temel filmi izliyoruz. İşi gırgıra vurunca eğlendiriyor da. Ne de olsa aynı yörenin insanı. Ötekilerden farkı hemşehri karşıtı.
Oysa, son seçimde yeniden kazanılan ilçelere dikkat ettiniz mi? Tamamında Karadeniz kökenliler yaşamakta. Her zaman söyleyip yazdığım gibi. Bu bölgelerin insanları Türkiye'nin çimentosu.
Kimi uzmanlara göre İstanbul'da yenilenen seçim "halk ihtilalidir." Hem de toplu tüfekli değil. Horon ve kolbastı eşliğinde.
Ortağa atılan kazık
Son ana kadar MHP'de kalan epey dostum Ekrem İmamoğlu'na oy verdiler. Bunların arasından iki önemli gazetecinin itirafları şöyle oldu; "Basiretsizler, bize bile CHP'ye oy attırdılar."
Abdullah Öcalan'ın ne idüğü belirsiz mektubuna bile sığındılar. Yetmedi Osman Öcalan'ı televizyona çıkartıp konuşturdular. Devlet Bahçeli gibi biri "bebek katili" yaftasını kaldırmak zorunda kaldı. Bu da Türk-İslam sentezine inanan insanları patlattı.
MHP Genel Başkanı, sırf Cumhur İttifakı bozulmasın diye "ağız değiştirdi." Daha amiyane tabirle oyuna getirildi.
600 mahalle
Prof. Dr. Tanju Tosun'u CNN'de izlerken bayıldım. Sonucun böyle çıkmasında etkenlerden birinin başarısız ekonomi politikası olduğunu söyledi. İlginç bir tespitini de ilave etti:
"İstanbul'da 600 mahalle var. Bunların sadece 21'inde Binali Yıldırım'ın oyları arttı. Geri kalanların tamamında kaybetti. İmamoğlu'nun oylarının azaldığı sadece üç mahalle var. Diğerlerinde hep artıya geçti. Ya da mevcut artının üstüne ilaveler yaptı."
Salı borsası
Hüseyin Movit dostumla her Salı Pazarı sonrası etiket değerlendirmesi yaparız. Buna zincir marketleri de dâhil ederiz. Birkaç örneği sizlerle paylaşmak istiyorum.
Haziran sonları sebze ve mevsim meyvelerinin en ucuz olduğu dönemdir. Bir kilo taze fasulye hâlâ 11,50 liraydı. Barbunya ise 12,00 lira "sırf kabuk."
Migros'un 1,59'a sattığı domates BİM'de 3,65. benim en önemli gıdam süt ürünleri. Artışı sürdürüyor. Yine Migros'ta 525 gramlık sıra peyniri tam 34,90'lık etiket taşıyor. Bir kilosunu siz hesap edin. Eğer marka olan keçi peyniri alacak olursanız kilosuna tam 96 lira ödeyeceksiniz. Her peynir muhabbetinde meslektaşım Erkan Yiğit'in kulaklarını çınlatıyorum. Onun klişe sözünü hatırlıyorum; "Üç parça alıyorum 200 kâât."
Zam furyası
Bütçede delik büyüdükçe, zamlar ötelenemez hâle geldi. Dünkü manşetimizi hatırlayın. Kuru çay, şeker ve mazot.
Dedik ya fren balataları sıyırdı. Allah sonumuz hayretsin. Esas kıyamet temmuzda kopacak. Emekli ve çalışanın zam ayı. Yine bir takım dümenlerle verecekleri zammı yüzde 11'lerde tutacaklar. Malumunuz "Bütçe tam takır, kuru bakır."
Az daha...
İstanbul'daki seçimle ilgili önemli bir itirafta bulunacağım. Seçim öncesi attığım başlığı değiştirdim. Neydi biliyor musunuz? "Yarım milyon avans." Buna bizim Esat Atalay tanıktır... Sırf Cumhurbaşkanlığı seçiminde düştüğüm durumu tekrarlamaktan korktum.
GÜNÜN SÖZÜ
Aptallık, yanlış anlama yeteneğidir. Edgar Allan Poe