Yargıya şekil verme gayreti
Adalet hukuk devletlerinde veya hukuka dayalı devletlerde yargı eliyle sağlanır. Adalet bir devletin temelidir. Hükümet ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütün kurumlarıyla kavgalı bir iktidarı temsil ediyor. Silahlı Kuvvetler Silivri'de, ülkenin seçkin sivil kadrolarıyla birlikte beş yılı aşkın bir süre tutuklu olarak yargılandı. Sonunda bu davaların toptan düzmece olduğu yine hükümet tarafından itiraf edildi. Batılı demokratik ülkelerde olsa çoktan istifa etmesi gereken Başbakan görevine devam etti. "Ben bu davanın savcısıyım" diyen Başbakanın görevine devam etmesi demokrasiye inanan aklın kabul edebileceği bir zafiyet değildir. Ama ne yazık ki bizim memleketimizde cinayet çapındaki yanlışların sorumlusu bulunmuyor, hesap sorulmuyor. Hatta daha yüksek görevler verilerek adeta ödüllendiriliyor. Son yapılan kamuoyu yoklamalarında adalet kurumunun büyük ölçüde güven kaybettiğini görüyoruz. Adalete güvenin olmadığı bir ülkede rejim temellerinden çatlamış demektir. Türkiye'miz bu acıları yaşıyor. Adalet eksiksiz bütün ülke vatandaşlarının sığınacağı tek yerdir. Yakın siyasi tarihimizi araştırma zahmetini gösterenler Cumhuriyet'in kurumlarının nice bin tecrübenin ürünü olarak kurulduğunu tespit eder. Erklerin ayrımı adaletin mutlak bağımsızlığı Cumhuriyet'i kuran iradenin temel amaç edindiği, vazgeçilmez kıldığı esastır. Böylece yönetim erki, idare adaletin işleyişine ve hükümlerine kesin saygılıdır. Bu yolda Osmanlı döneminde yaşanmış bütün tecrübeleri Cumhuriyet değerlendirmiş ve bağımsız yargıda karar kılmıştır. Son 14 yılda Silahlı Kuvvetler, Millî Eğitim sistemi, dış politika konularında hoyratça hareket edenler şimdi de yargının zirvesini hedef almış ve sağlıklı bir aklın zor anlayacağı yanlışlar yargıya reva görülmüştür. Yargıtay ve Danıştay'da değişiklik kanun teklifi tam anlamıyla bir tasfiye kanunudur.
Basında yer alan haberlere göre: hükümetin hazırlamakta olduğu Yargıtay ve Danıştay'la ilgili, yüksek hakimlerin tayinini esas alan kanun; iktidara Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) eliyle kendisine yakın hakim ve savcıları yüksek yargıda kritik noktalarda görevlendirme yetkisi veriyor.
***
AKP Olağanüstü Kongresinden sonra kurulacak yeni hükümetin ilk işinin Yargıtay ve Danıştay'ı yeniden şekillendirmek olacağı belirtiliyor. Yargıtay ve Danıştay'ın daire ve üye sayısı, 20 Temmuz'da yüksek mahkemeler ile yerel mahkemeler arasında görev yapacak istinaf mahkemeleri devreye girip iş yükü azalacağı gerekçesiyle indirilecek. Buna göre; daha önce "cemaat"e karşı genişletilen 516 üyeli Yargıtay 300, 195 üyeli Danıştay ise 125 üyeye düşürülecek. Yasa çıktığında Yargıtay ve Danıştay'daki 711 yüksek yargı üyesinin görevi bitecek. Danıştay'ın 31 yeni üyesini Cumhurbaşkanı seçecek.
Taslağa göre, yasaya "Bu yasanın yürürlüğe girdiği an Yargıtay ve Danıştay'da bulunan tüm üyelerin görev süresi sona erer" şeklinde geçici bir madde konulacak. Böylece yasa, Resmi Gazete'de yayımlanır yayımlanmaz tüm üyelerin kurumlarıyla ilişiği kesilecek. Anayasa Mahkemesi, Anayasa'ya aykırı olacak bu maddeyi iptal etse bile yüksek yargı üyelerinin geri dönüşü olmayacak.
Yargıtay ve Danıştay'ın yeni üyelerini HSYK belirleyecek. HSYK 5 gün içinde görev sürelerini sona erenlerden "uygun gördüklerini" tekrar Yargıtay ve Danıştay üyesi olarak görevlendirecek. Kalanları ise ilk derece mahkemelerine, savcılıklara veya istinaf mahkemelerine
gönderecek. Bürokrat kökenli Danıştay üyeleri ise yeniden seçilmezlerse kamuda uygun bir pozisyona atanacak.
***
Anayasa güvencesi altında olan "Hakim teminatı"nı bu madde ile çiğneyen tasarıyla, 711 yüksek yargıcın görevi sona erecek. Daha sonra HSYK, bu isimlerin bir kısmını yeniden Danıştay ve Yargıtay üyesi olarak atayacak. Cemaat döneminde yüksek yargıya seçilen üyeler de böylelikle tasfiye edilecek. Yasal düzenleme ile iktidarın, Yargıtay ve Danıştay'dan hükümet icraatlarının aleyhinde karar çıkmasını engellemeyi amaçladığı anlaşılıyor.
Demokrasi rejiminde dikensiz gül bahçesi olamaz. Türkiye adım adım Anayasa düzenini, demokratik sistemi tasfiye eden bir zihniyetin yönetimindedir. Gönülden temennimiz bu zihniyet sahiplerinin demokrasinin ve kanun hakimiyetinin bir gün kendilerine de lazım olacağını unutmamalarıdır.
"19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı"nızı gönülden kutluyorum. Resmi kutlamalar şu veya bu gerekçe ile tehir edilebilir. Biz bayrağımızın dalgalanışında, aldığımız her nefeste 19 Mayıs'ın kutlu savaşçılarını sevgiyle, minnetle yad ediyoruz.