Yangında yeni anayasa ve başkanlık...
Büyüklerimiz anayasa ve başkanlık tartışması içinde...
Toplumun gündeminde ne yoksa, siyasetin gündeminde o var!
Adana'da kaybettiğimiz yavrularımız ile ilgili tartışmalar küllendi bile...
Her faciadan sonra olduğu gibi, yurt yangını da halkın acıları sindirme sistemine havale edildi.
Sorumsuz sorumlular birbirlerine bakıyor ve "Bu yangın da şimdi nereden çıktı?" diyorlar;
Oysa ne güzel sürüyordu sözde pazarlıklar, sözde anayasa görüşmeleri, sözde başkanlık tartışmaları,
bu memlekette sudan ucuz çocuklarımızın canları!
Yanan çocuklar;
Yoksul ailelerin çocuklarıydı,
yoksul ailelerin umutlarıydı...
bazıları ilkokuldan beri arkadaştılar...
Şimdi anıları, anne babalarının yüreğinde kor bir ateşe dönüştü...
***
Saray'ın gündeminde partili cumhurbaşkanlığı var.
Ne demek bu? Yani milletvekillerini "yazma/seçme" yetkisini elinde tutan Cumhurbaşkanlığı modeli...
Siyaset tarihi bize öğretir; vekil seçiminde gücü kaybedersen, koltuğu da kaybedersin...
Bu nedenle ucube sistem paketleniyor... Hem Cumhurbaşkanı, hem parti başkanı...
Yeni Anayasa ile paketlenmiş "tek adam sistemi".
Türkiye'nin rejimi değişiyor ve bu sürecin kaldıracı olarak ne ilginçtir Devlet Bahçeli ortaya çıkıyor.
Oysa Sayın Bahçeli'nin sözleri hala kulaklarımızda çınlıyor:
"Erdoğan ve Öcalan başkanlık sistemi için söz kesmiştir..."
Bir başka açıklaması;
"Mesele Erdoğan'ı güvence altına almaktır, mesele Erdoğan'ın kişisel amaçlarının tatmin olmasıdır..."
Sözlerin altına imzamızı atarız ama sahibi ile ilgili düşüncemiz ortada;
Hayal kırıklığı...
***
AKP ve MHP son sürat Türkiye'nin rejimini değiştirmeye yönelik toplumsal bir kampanyaya hazırlanırken bu memleketin kara yazgılı çocuklarının gündeminde kara kış var...
Babaların ceplerinde kuruş yok, çocuğuna harçlık verecek...
Anneler ağır işçi; hem çocuk bakacak, hem ev işi yapacak... kimi tüm bunların yanında aile bütçesinin de yaratıcı ortağı...
***
Pek çoğumuz için sıradan gecelerden birinde;
örneğin dün gece, haber kanalları yeni anayasa ve başkanlık kusarken;
Kimsesizliğe terkedilmiş kimbilir hangi yurdun, hangi karanlık evin, hangi köşesinde bir çocuk,
Karaman'daki tecavüzün bir benzerini yaşadı...
Kim bilir? Kim düşünür?
Büyüklerimiz kendilerini kurtarmanın derdinde,
Günahları, boyunlarında ağırlık...
Çocuk; kim duyar senin sesini?!
***
Bu zihniyet anayasa yapmamalı...
Teneke okullar ve barakalarda çocuklarımızın okumasına, barınmasına gözünü kapatan; ama yangın yeri Adana'da 6 milyon TL'ye müftülük binası açabilen bir vicdan!
"Kaynağımız yok" büyük bir yalan... Türkiye, çocuklarına yurt ve okul yapacak zenginliğe sahip...
Ama yurt ve okul işinde, yol ve köprünün rantı yok belli ki!
***
Şimdi yeni anayasa peşindeki AKP ve MHP'ye soruyorum;
Anayasamıza göre devlet bütün çocuklarına parasız olarak zorunlu eğitimi yaptırmak zorunda!
Bitmiyor; Anayasamız Milli Eğitim Bakanlığı'na; bu eğitimi yaptırırken gerekli olan tüm ihtiyaçları, okul, yurt, pansiyon, öğretmen ihtiyacını karşılamak;
hatta aç cocuklarını da doyurmak görevini vermiş!
Siz neyin anayasasını yapıyorsunuz?
Değerli bir entellektüel olarak gördüğüm eski MHP yöneticisi Nazif Okumuş ile konuşuyorum; bakın ne anlatıyor:
"Türkiye'de yatılı bölge okulları vardı... Kapatıldılar, son yıllarda okul pansiyonları yapılmıyor, mevcut pansiyonlar kapatılıyor... Bu iktidar döneminde pansiyonlu okullar neden kapatıldı? Köylerdeki okullar neden kapatıldı? "
Nazif Okumuş, 25 bin civarında okulun kapısına kilit vurulduğunu söylüyor! Peki ne oldu bu çocuklara?
Taşımalı eğitimle il ve ilçe merkezlerine götürülüyorlar. Oralarda barınma ihtiyaçları doğuyor... Tarikat ve cemaat yurtları da bu savunmasız yavruları kapıveriyor!
Yani bilinçli bir tercih, yeni Türkiye sistemi!
AKP döneminde "özel yurt" sayısı 5 bine yaklaştı. 1500'ünün kime ait olduğu açıklanmıyor bile.
Denetimin olup olmadığına, Karaman'a bakıp yanıt verin, Adana'ya bakın!..
Bu memleketin kara yazgılı çocuklarını karanlığın içine iten AKP, şimdi kalkmış yeni anayasa yapıyor...
Yangında yeni anayasa...
Bahçeli sana ne söylemeli?