Yandaş medyaya nüfuz özgür medyaya tahakküm

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk''ün vefatının 83. yılı. Onsuz, her geçen gün, her geçen ay, her geçen yıl artan bir hayranlık ve özlemle anıyorum. Atatürk düşmanları ve hatta düşmanlıkları arttıkça, yaptırımsız kalınca kahroluyorum.

İktidarda bulunan AKP''liler bu Atatürk düşmanlarına ve düşmanlıklarına karşı sessiz kalınca, yargı da üzerine düşeni yapmayınca bu durum onları desteklemek değil midir?

Az kaldı, Atatürk düşmanlarını adeta teşvik edenler bilinsin ki yarın o görevlerde olmayacaklar ve o Atatürk düşmanı hainler yargıda hesap verecekler…

Değerli okurlarım,

Büyük önder Atatürk özgür basına çok büyük önem veriyordu.

İşte basınla ilgili söylediği harika sözler:

- "Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir…"

- "Basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir."

- "Basının tam ve geniş hürriyeti iyi kullanmasının, ne derecede nazik bir vaziyet olduğunu söylemeye lüzum görmem. Her türlü kanuni kayıtlardan evvel bir kalem sahibinin ilme, ihtiyaca ve kendi siyasi telakkilerine olduğu kadar vatandaşların hukukuna ve memleketin, her türlü hususi telakkilerin üstünde olan, yüksek menfaatlerine de dikkat ve hürmet etmek manevi zorunluluğu, asıl bu mecburiyettir ki umumi düzeni temin edebilir. Bununla beraber bu yolda yanılma ve kusur olsa bile; bu kusuru düzeltecek etken ve vasıta; basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir."

- "Cumhuriyet devrinin kendi anlayış ve ahlâkını taşıyan basınını yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir. Bir taraftan geçmiş devir gazetelerinin ve adamlarının düzeltilmesi mümkün olmayanları ulusun gözünde belirlenirken, öte taraftan Cumhuriyet basınının temiz ve feyizli sahası genişleyip yükselmektedir. Büyük ve soylu ulusumuzun yeni çalışma ve uygarlık yaşamını kolaylaştırıp özendirecek işte ancak bu anlayıştaki basın olacaktır."

- "Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır."

- "Gazeteciler, kanunun ve umumun menfaatlerinin aksine muamelelere şahit ve vakıf oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdır."

- "Önem ve yüceliği cihan medeniyetinde açıkça kendisi gösteren basına, hükümetimizin birinci derecede önem vermesi; bu hususta sarf edeceği mesaiyi, millete ifa ile mükellef olduğu hayırlı hizmetlerin baş tarafına koyması yüksek Meclisin kesinlikle isteyeceği hususlardandır."

- "Türkiye basını milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan cumhuriyetin etrafında çelikten bir kale oluşturacaktır. Bir düşünce kalesi, düşünce yolu kalesi. Basın görevlilerinden bunu istemek, cumhuriyetin hakkıdır."

Ve bugün nüfuz altına alınan yandaş medyanın da özgür medyayı tahakküm altına almak isteyen iktidarın da defalarca okuması gereken muhteşem uyarısı ise şöyle:

- "Matbuat hiçbir sebeple tahakküm ve nüfuza tabi tutulamaz."

Bugün ise;

Yandaş medyaya nüfuz, özgür medyaya tahakküm…

------------

Not: Ankara 68. Asliye Ceza Mahkemesinde bugün saat 09.00''da 70 yaşımda ve 52 yıllık özgür bir gazeteciye yapılan saldırının faillerinin yargılanacağı davada olacağım.

Yazarın Diğer Yazıları