Yalancı Anastas tekrar başkan
Güney Kıbrıs'ta Pazar günü yapılan başkanlık seçimi 2. turunda 1. turda olduğu gibi yine sürpriz olmadı. Oyların yüzde 55.99'unu alan Eokacı faşist Anastasiadis seçimi kazanarak beş yıl daha GKRY Başkanı oldu. Komünist Akel'in desteklediği bağımsız aday Malas ise yüzde 44.01 oy alarak seçimi kaybetti. Bu sonuçla yani Anastasiadis'in yeniden başkan seçilmesi ile çözüm için ümit besleyenlerin bundan vazgeçmelerini salık veririm. Anastasiadis, Kıbrıs sorununun çözümünün önündeki en büyük engeldir ve bundan sonraki süreçte daha da katı bir tutum içerisinde olacağını ve hatta adada sıcak çatışmalara yol açacak delilikler içerisinde olabileceğini hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
***
Anastasiadis sinsi bir yalan makinesidir. Çözüm için samimiyetsizdir. Sırf dünyaya şirin gözükmek için masadadır. Tıpkı ustası eski Kıbrıs Rum Yönetimi başkanlarından Glafkos Kleridis gibi masaya sadece Türk tarafının sözüm ona uzlaşmaz olduğunu kanıtlamak için oturmaktadır. Bu Anastasiadis, çözüm için samimi olan ve olağanüstü gayret gösteren hemşehrisi Akıncı'yı bile çileden çıkarmıştır. Akıncı duygularına hâkim olsa da Anastasiadis'in 'maksimalist' talepleri nedeniyle sorunun çözülemediğini açıklamıştır. Akıncı çözüm için ne kadar iyi niyetli ve verici ise, Anastasiadis ise tam tersi kötü niyetli ve katıdır. Kıbrıs Türkünün gaspedilmiş haklarını geri vermek bir yana çözüme ulaşmak için en ufak bir olumlu adım dahi atmaktan kaçınmaktadır. Anastasiadis'in birinci 5 yıllık dönemi Kıbrıs sorununun çözümü açısından tam bir çöküntüdür; fiyaskodur, rezilliktir, kepazeliktir. Türk tarafı ile dalga geçmeyi Anastasiadis adet edinmiştir. Kriz çıkararak, Türk tarafını suçlayarak, masadan kaçarak, küstahlığın ve saygısızlığın daniskasını yaparak çirkin yüzünü defalarca göstermiştir.
***
Geçtiğimiz Pazar günü 5 yıl için tekrar göreve gelen Anastas, seçim kampanyası boyunca Temmuz ayında çöken 5'li Konferans'ın Rum tarafı için büyük bir başarı olduğunu Rum halkına anlatmıştır. Görüşmelerin tarihinde ilk kez garantiler ve güvenlik konusunun masaya yatırılmış olmasını kendine göre haklı ve büyük bir başarı olarak gösteren Anastasiadis'in bundan sonraki müzakere sürecinde geri adım atmayacağı kesindir. Anastasiadis Türk tarafının siyasi eşitliğini ve dönüşümlü başkanlığı da kabul etmemektedir. Türkiye'nin gündeme getirdiği 4 özgürlüğün Türk vatandaşlarına da uygulanması önerisini ise duymak bile istememektedir. Anastasiadis son aylarda belirli bir metodoloji ve plan çerçevesinde bölgemizdeki ülkelerle sıkı iş birliği ilişkisine girmiştir. İsrail; Ürdün, Lübnan, Mısır, Suriye, Suudi Arabistan ile ikili anlaşmalar imzalamıştır. Fransa ile savunma anlaşması imzalarken, Yunanistan ile AB politikaları çerçevesinde yeni savunma iş birliğine girmiştir. GKRY, AB içerisinde nüfusuna oranla bütçesinden silahlanmaya en fazla para ayıran ülkedir. Anastasiaidis kurduğu ilişkilerle Türkiye'ye ve Kıbrıs Türklerine karşı bir şer cephesi oluşturma peşindedir ve bunu da gizlememektedir. Üyesi bulunduğu Avrupa Birliği(AB) ve BM Güvenlik Konseyi üyeleri ile Kıbrıs sorununun halli için yakın ilişkiler içerisinde olan Anastasiadis, ileriki dönemde Kıbrıs sorununu uluslararası boyuta taşımak istemektedir.
Anastasiaidis'le anlaşmanın olamayacağı, onun güvenilmez bir yalancı olmasından da kaynaklanmaktadır. Bunu sadece ben söylemiyorum. Daha geçtiğimiz hafta AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu'nun "Alpha" televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Anastasiadis'in 1. Mont Pelerin toplantısında, Güney Kıbrıs'a geri dönmesi gerektiği konusunda Cumhurbaşkanı Akıncı'ya yalan söylediğini açıklamıştır.
Kiprianu, bunların söylenmesinden üzüntü duyduğunu belirterek "Anastasiadis geri dönmek, bunları düşünmek ve yeniden gelmek istiyorum deseydi çok daha onurlu bir davranış olurdu" şeklinde konuştu. Kiprianu açıklamasında Anastasiadis'in yalan bağımlısı güvenilmez, tehlikeli biri olduğunu da sözlerine ekledi.
Anastasiadis'in bu çirkin profiline ve son yıllarda yaşadıklarımıza, şahit olduğumuz olumsuzluklarına karşın Rum tarafıyla anlaşma olacağına inanan var mıdır? Olmadığına eminim. Bundan sonraki süreçte bu samimiyetsiz, kurnaz ve yalan makinesi Anastasiadis ile vakit kaybedilmemesi ve enerjinin KKTC'nin gelişmesi ve tanınması için harcanması en doğru yol olacaktır.