Yalancı!

“Aynalar yalan söylemez” diyen kişi aslında “ben yalan söylemem” diyordur da, farkında değildir.
Çünkü aynanın karşısındaki, aynaya değil, aynanın içinden kendine bakıyor; kendi gözü ile kendini seyrediyor, onaylıyor.
İnsanın aynada gördüğüne inanması rüşvetçinin rüşveti ben almasam başkası alacaktı diyerek vicdan rahatlatması gibi bir şeydir. Ayna ne zaman ki rüşveti alanı o işi görmek için rüşvet vermek zorunda kalanın gözü ile görmeye başlar, işte o zaman ayna için “Yalan söylemez” diyebiliriz.
Bu mümkün mü?
Mümkün ama ayna ile kişinin arasına bir başka şeyin girmesi lazım.
O şeyin ne olduğunu sonra söyleyeceğiz.
Bir örnek daha verelim.
Adam, “Ben hiç deniz görmedim” der, gerçekten görmemiştir. Bir başkası, sabah akşam gördüğüm denizdir, evimiz sahilde der. Aslında, denizi gördüğünü söyleyenin denizi görmediğini söyleyenden fazla, gördüğü pek bir şey yoktur, deniz bahsinde.
O sadece denizin derisini görmüştür.
Aynaya bakanın kaşını gözünü, ağzını burnunu gördüğü gibi.
Oysa asıl deniz, derinin, yüzeyin altındaki denizdir.
Orada milyarlarca tür canlı, orada belki de yeryüzündekinden çok daha çetrefil bir hayat, orada yaşayabilmek için sürdürülen kıyasıya bir mücadele, orada, yani denizin derisinin altında volkanlar, atıklar, batıklar, türü keşfedilmemiş bitkiler, canlılar, cinayetler, katliamlar, sevgiler, dayanışmalar, doğumlar ve ölümler; akıntılar ve göçler sürüp gitmekte değil midir?
Denizi bu halleri ile gören kaç kişidir?
Ve insan da bir denizdir.
Asla yüzeye yani deriye bakarak anlaşılmayacak kadar derin, çetrefil bir deniz. Hiçbir ayna insan denen denizin derinliklerini göstermez ve zaten aynaların da gözleri yoktur, aynadaki göz, ona bakanın kendi gözüdür, NEFSİ’dir.
Taraflıdır.
Bir anne mahkemede sanık olan evladı için ne diyecekse ayna da karşısındakine işte onu der. Annenin de aynanın da derdi adalet değil, tezkiyedir.
Obama da aynaya bakıyor.
Ayna ona senden güzeli, senden güçlüsü, senden akıllısı, senden adaletlisi yok diyor, Obama’ya aynanın bunları söylediği Obama’nın gözlerinden anlaşılıyor.
Obama mutlu.
Obama huzurlu.
Oysa Obama’ya bu sözleri söyleyen ayna değil aynanın içinden kendine bakan Obama’nın kendi gözleri, yani nefsidir.
Yoksa ayna niye kendini nâra atsın, niye yalan söylesin?
O Obama ki sadece Irak’ta bir milyon 500 bin kişinin katili olan, Ebu Garip vahşetlerini uygulayan, müzeleri ve hazineleri talan eden devletin başkanıdır. Obama özür mü dilemiştir? Hayır. Yanıldık, tazminat ödeyeceğiz mi demiştir?
Hayır.
Aksine, Irak’ta fitne çıkarmış, kardeş kavgalarının temelini atmış üstüne üstlük yeraltı ve yerüstü servetlerine el koymuş, benzerlerini Afganistan’da yapmak için yeni bir yolculuğa çıkmıştır.
Biz bir kişiyi bile öldürene katil, bir kişiye bile tecavüz edene sapık, bir kişiyi bile soyana hırsız demiyor muyuz?
Bu tür suçların cümlesinden on bin, yüz bin, milyonlarca yapan ABD’yi şahsında cem eden Obama’ya nasıl oluyor da ayna, “Sen dünyayı kurtaracak evliyasın!” diyebiliyor?
Bu mümkün mü?
Değil.
Öyleyse bu nasıl oluyor?
Çünkü Obama’ya aynada “Sen evliyasın” diyen Irak’taki sapıklığın, tecavüzlerin, katliamların, talanların cem edildiği “ABD ruhu” yani, ABD nefsidir.
Toparlayacak olursak.
Aynaların derdi sanık oğlu aleyhine şahitlik eden anne gibi adalet değil, tezkiyedir.
Aynaların doğru söyleyebilmesi için ARAYA bir başka şeyin, gerçek aynanın, yani VİCDANIN girmesi gerekir.
Lakin bu o kadar zordur ki.
Çünkü vicdanlar aç bırakıla bırakıla başında ölse de yesek diye akbabanın beklediği Afrikalı çocuk gibi bitkin düşmüş, nefisler de beslene beslene, domuz gibi bir cüsseye kavuşmuştur.
Öyle olduğu içindir ki.
Aynaya bakan herkes kendini haklı ve güzel görmektedir.
Herkesin, en azından kahir ekseriyetin haksız ve çirkin olduğu ise, dünyanın hali pür melalinden bellidir.
Peki gerçek ayna nedir?
Tabii ki Halık’tır.
Herkes Halık’a bakamayacağı için O’nun temsilcileridir.
Gerçek İsa aleyhisselam, gerçek Musa aleyhisselam ve cümle peygamberlerin müjdesi Hz. Muhammed aleyhisselâmdır.
Rabbim bana ve cümlemize, altın tepside zehir sunarak mahfımıza sebep olan NEFS aynamızı kırma nazar ve gücü ihsan etsin.

Yazarın Diğer Yazıları