Yağdı yağmur çaktı şimşek sen de mi kuvvacı oldun..!
Eyyy iktidarın "siyasal İslamcı" yağdanlıkları!
Eyyy iktidarın "dinci" yardakçıları!
Eyyy iktidarın "devşirme" yandaşları!
Eyyy iktidarın "rüzgar gülü"nden hallice yanaşmaları!
Va dahi…
Eyyy dikkate alınmak, ilgi alakaya mahzar olmak uğruna ne yapacağını şaşırıp da dört nala medya maymunluğuna koşan andropozlu siyasetçi tayfası!
Taliban''ı Atatürk''e, bu terör örgütünün Afganistan yönetimini ele geçirme sürecini de Kurtuluş Savaşı''na benzeterek ne yapmak, nereye varmak istemektesiniz?
***
"Yağdı yağmur çaktı şimşek sen de mi kuvvacı oldun…" diye saçımızı başımızı yoldurmayı mı hedeflemektesiniz?
Manzara-i umumiye saç baş yolunmayacak gibi değil zira.
***
Başvurduğunuz kıyasın bütün diğer ucube yanlarını bir yana bıraktık diyelim; birinin, Taliban terörünün, Türk "Kurtuluş Savaşı"nın Afganistan''daki karşılığı olduğunu söyleyebiliyor olması için her şeyden önce "Türk Kurtuluş Savaşı"nı "tanıyor" olması gerekmez mi!
Yahu siz ne zaman Türk''ün, yedi düvel ve dahi iş birlikçi padişah, iş birlikçi sadrazam, iş birlikçi şeyhülislam ve teslimiyet halindeki cümle mütarekeciye karşı bir "Kurtuluş/İstiklal Savaşı" verdiğini kabul ettiniz ki, şimdi bu vaka üzerinden meşruiyet kazandırmaya çalışıyorsunuz Taliban''a?
***
İnönü Savaşları''nın adını İsmet Paşa''dan aldığını öne sürecek kadar bu işlerin allameicihanı olduğunuzdan(!) ötürü vardır tabii bir bildiğiniz tabii ama, yine de merak etmeden yapamıyor insan;
Daha düne kadar Kurtuluş Savaşı''nı "Türkiye Cumhuriyeti"ni kuran bir zafer değil de "Saltanat"ı, "Hilafet"i, "İslam Devleti(!)"ni yıkan bir hezimet olarak gören ve yasını tutan siz değil miydiniz?
Alenen "Keşke Yunan galip gelseydi…" diye iç geçirmiyor muydunuz, büyük zaferin üzerinden neredeyse bir asır geçmişken bile!
***
Hayır madem ki, en azından, Atatürk''ün başkomutanlığında verilen Kurtuluş Savaşı''nın "emperyalizme karşı" olduğu konusunda hem fikirsiniz; neden Atatürk''ün katline ferman veren Mustafa Sabri gibi, Kurtuluş Savaşı''nın bütün kazanımlarını bertaraf için isyan eden Şeyh Sait gibi hainlere iade-i itibar vermenin peşindesiniz?
Madem bu kadar kıvranıyorsunuz Kurtuluş Savaşı''yla; neden Mustafa Kemal''in değil de, kaderini İngiltere''ye emanet etmiş Vahdettin''in, Sevr gibi bir ihanet belgesine imza atabilmiş, hatta işgalcilerin ayağına, Sevr''e bile rahmet okutacak teklif/vaatlerle gidebilmiş Damat Ferit''in safında duruyorsunuz hâlâ?
***
Durmuyor musunuz?
***
E hadi o zaman yaklaşan 30 Ağustos turnusol testi olsun; bakalım Taliban''a düzdüğünüz övgülerin yarısını düzebilecek misiniz Büyük Zafer''in "muzaffer Başkomutanı"na?
Ve savunabilecek misiniz verdiği mücadeleyi Taliban''ınkiyle yaptığınız gibi gururlana gururlana?
DAHA DURALIM MI?
İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu''ya yapılan saldırı karşısında duyduğu üzüntüyü ve saldırganın yakalanmasından sevincini paylaşan Abdülkadir Selvi, gayrinizami yapılardan, uluslararası istihbarat servislerine, dış güçlerin aparatlarından, memleketin "biz bu filmi görmüştük" diye klişeleştirdiği kötü tecrübelerine kadar çalmadık kapı bırakmamış maruz kaldığımız bu nefret dili ve kutuplaşmanın failini bulabilmek için.
Sair zamanda mantıklı; bütün bu ihtimalleri ben de kafa yormaya değer bulabilirdim. Gelin görün ki, ortada İYİ Parti''nin Rize, İkizdere''de uğradığı (Elebaşları iktidar partisi mensubu da çıkan) açık provokasyondan sonra avaz avaz haber verilmiş bir, "Daha durun neler olacak! Bunlar iyi günleri" durumu varken, o kadar derinlere inmeye gerek var mı bilemedim.
***
Bu vesileyle soralım:
Haşmetli yöneticilerimiz ne buyururlar; daha duralım mı?
Başımıza gelmesi planlanan, tasarlanan ve önlem almak beri dursun büyük bir memnuniyetle olacağını duyuracakları yeni belalar var mı?
***
"Biz" derken kast ettiğim bir siyasi parti, bir ideoloji değil aslen; bir hukuk devletinin, can ve mal güvenliği devlete emanet olduğu halde bizatihi o devleti yönetenler tarafından "güvende olmadıkları" hissettirilen bütün vatandaşları.
***
Nasıl dursak acaba?
Buğra Kavuncu''dan, önce Levent Gültekin''e de saldırılan nokta uyar mı mesela…
Kum torbası misali dizilsek oraya…
"Hudut namustur" pankartı açıp gözaltına alındıktan sonra bir de üzerine daha ikametgâhını bile almadığı evinin önünde dövülen Semir Yapıcı olayındaki gibi adres bulma zahmetine sokmayız hiç değilse potansiyel saldırganlarımızı!
KESER DÖNER…
Gazeteciler için düzenlediği "Pensilvanya gezileri"yle tanınan hanımabla, 15-16 yıl sonra açılan 28 Şubat Davası''nda verilen cezaların, 28 Şubat''tan neredeyse çeyrek asır sonra infaz ediliyor olmasıyla ilgili olarak "Keser döner, sap döner bir gün gelir hesap döner" demiş…
28 Şubat Davası''nın siyasi gerekçeleri, içeriği ve sonuçlarından bağımsız olarak, gayriihtiyari "Ay hadi inşallah" demek geliyor insanın içinden; size de nasip olur inşallah!!!