Yadellerde kalan vatanımız Rumeli...
Televizyonu açtığımda CNNTürk ekranında Prof. Dr. Sabahattin Zaim adına kurulmuş üniversitenin öğretim üyeleri vardı. Sabahattin Zaim, sağlığında tanıdığım ve değer verdiğim bir hocaydı. Bu üniversiteyi sevenleri, onun vasiyeti üzerine kurmuşlar. Rumeli Türkleri Vakfı'nın da kurucularından olan Zaim, baba tarafından Selanikli ve Katrin doğumludur. Vefatına kadar bu üniversitenin kuruluşuyla uğraştı. Katrin doğumlu babam sebebiyle ben de bu vakfın kurucuları arasındaydım. Haftada bir yapılan toplantıları hiç kaçırmazdım. Bu toplantıların en zevkli olanı bir başka merhum -zaten pek çoğu rahmetli oldu ya- Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş'ın Çatalca'daki evinde yapılanlardı. Yalçıntaş'ın Osmanlı mimarisiyle inşa edilmiş bu evindeki toplantılar bir kültür yağmuru altında geçerdi. Ama arada gırgır şamata da eksik olmazdı. O günlerde orada akademik unvanı olmayan iki kişi vardı. Biri ben, diğeri ise sonradan profesör olan Rehat Faikoğlu'ydu. Faikoğlu, şüpheli bir trafik kazasında hayatını kaybeden Batı Trakya Türkleri'nin önderlerinden Dr. Sadık Ahmet'in amcazadesiydi. Yitik vatan Rumeli'yi anavatan Türkiye'de unutturmamak için kurdukları dernek ve vakıflara ömrünü adayanlardan hayatta olanlara sağlık, merhumlara da Allah'tan rahmet diliyorum.
Aslına rücu
Futbol dünyamızda bir köklerine dönüş olayına daha şahitlik ettik. Nihayet beklenen son gerçekleşti. Arda Turan'ın Galatasaray'a dönüşü kelimenin tam anlamıyla "aslına rücu" oldu. Başkan Mustafa Cengiz'in tüm direnişleri bile Arda'nın yuvaya dönüşünü engelleyemedi. Teknik Direktör Fatih Terim de geçmişte aralarında yaşanan tatsızlıklara rağmen eski öğrencisinin takımda yer almasını kabüllendi. Baktım da çocuğun gözlerinin içi gülüyor. Yaşı da henüz 35!..
Bu arada annesinin Emre Belözoğlu'na, "Futbolu bırakmayacaksın" diye fırça çektiğini öğrendim.
Yahu bu ihtiyar delikanlı da henüz 40 yaşında... Bırakın da oynayabildiği kadar oynasın...
Şaka bir yana Emre ile Arda arasında tam 5 yaş fark var. Bence Arda 3 ay kendine iyi baksın sarı-kırmızılı formayı sırtından hiç çıkartmadan giyer.
Gemisini yürüten başkan
Başlamışken futbolla devam edeyim. Fenerbahçe Erol Bulut ile 2 yıllık mukavele yapıldığını açıkladı. Fenerbahçe ve Türk futbolu için hayırlısı olsun. TRT Spor'da bu konuda geniş değerlendirmeler yapıldı. Yorumcular içinde Alp Pehlivan bu işten en iyi anlayan isimlerin başında gelmeye başladı. Hem bilgi olarak değeri var hem de önünü iyi görüyor.
Bu arada işini iyi beceren kulüp başkanları da farkediliyor. Rizespor Başkanı Hasan Kartal kulübe gelir sağlama konusunda çok başarılı. Tek para kazanan o. Ne yapıp edip 2 Kanal İstanbul ihalesini kapıyor ve kulübün zararını üçte bire indiriyor.
Bu tür kişilere lafım yok. Bunların gemisi asla batmaz.
Gümüşdağ arandı mı?
Kupalardaki son temsilcimiz Başakşehir'in Avrupa serüveni faciayla bitti. Öyle böyle değil, rezil oldular. Kopenhag'dan tam 3 gol birden yiyerek elendi. Zaten İstanbul'da da zor galip gelmişlerdi. Tebriklere alışkın Göksel Gümüşdağ'a bu kez taziye telefonu geldi mi?
Sizce Gümüşdağ yukarılardan aranmış mıdır?
Sanmıyorum ama sizin yorumlarınızıda merak ediyorum.
Nasıl sürgün ama?..
İnsan hayretler içinde kalıyor. Ukraynalı kadın foto modelin dövülmesi olayı sonrasında sesi çıkmayan Çeşme Kaymakamı "sürüldü".
Ama nereye?
İzmir Vali muavinliği'ne!
Bu nasılsürgün?.. Hacı Mehmet Kara zaten 4 yıldır Çeşme'de kalmış, şimdi de İzmir Merkez'de işe devam...
Bu kadar torpilli bir mülki amire çok az rastladım...
Anlaşılan dayısı sağlam.
Günün Sözü
Ağlama ölü için, ağla diri için. Türk atasözü