Ya tarih olacaksınız Ya tarih yazacaksınız
Allah'ın sopası yok derken kastedilen tam da böyle bir haldir işte;
Sırf "alnı secdeye değiyor" diye palazlandırdıkları hainlerden yedikleri "ölümcül" kazıktan sonra kaldılar mı "iki ayyaş"a!
"İki ayyaş" deyip itibarsızlaştırabileceklerini sandıklarından "birincisi" olan Atatürk'ün hem de en kalpaklı, en "Kuvvacı" fotoğraflarını poster poster meydanlarda dalgalandırmakla kalmadılar, konjonktürü de "iki ayyaş"ın "ikincisi" İsmet İnönü'nün ağzıyla okumaya başladılar:
"Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de yerini alır..."
***
E, buyurun o zaman:
Yıldönümünde "Sevr"i bir daha hiçbir uluslararası tehdit/şantaj/dayatma masasında açılmamak üzere tarihe gömerek başlayın "yeni bir dünya"nın temeline Türk harcını katmaya!
Sevr'in "Vahidettin'in kutsal emaneti" değil günlerdir kutsamaya doyamadığınız "millet"e "Damat Ferit'in tarihi hançeri" olduğunu kabul edin ve Lozan'ın çerçevesine çekilin!
Nasıl ki Padişah olsa "Meclis-i Mebusan'ın görüşmediği" bir antlaşmayı uygulayamadı/uygulatamadıysa; bugün de devletin bekasını şekillendirecek olan ve TBMM görüşü, kararı olmaksızın "kararname"yle "kanunlaştırılan" uygulamaları da devlet bünyesinin kabul etmeyeceğini idrak edin; dayatmadan vazgeçin!
***
Tarih sembolik, İstanbul'dan Moskova'ya bakınca öyle görünüyor ki zemin müsait;
"Stratejik müttefik" kılıfıyla Boğazlar'ı geçip de Karadeniz'i bir "NATO Gölü"ne devşirme gayretinden tutun da, "Kürtlerin kendi kaderlerini tayin yoluyla" bir vatan parçasını sözde devlet adıyla gaspına, asılsız Ermeni iddialarının doğurabileceği sonuçlardan TSK'nın ABD menfaatleri uyarınca tasfiyesine, Sevr'in yürürlüğe girmişçesine uygulanmaya çalışılan maddelerinin önünü tıkayacak bir stratejik hamle yapın ve Birinci Dünya Savaşı'nı gerçekten bitirecek o tek sıkımlık son barutunuzu, Türkiye'nin yerini "egemen güç" olarak alabileceği "yeni bir dünya"nın inşaası yolunda harcayın!
Top ayağınıza kadar geldi nasıl vuracağınız belirleyecek 1914'te başlayan o küresel maçın skorunu;
Ya tarih olacaksınız, ya tarih yazacaksınız...
***
Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlığı yapmış koca generallerin kızları da "katalog" yoluyla mı evlenmiş "FETÖ" iddiasıyla tutuklu "damatlar"la!
***
İddia olunan Sevr...
20 yılı geçkindir gazete ve dergilerde "her şeyi bilen kadın"cılıkla meşgul pek de "akil" hanımefendi -hiç abartmıyorum- aynen şöyle dedi katıldığı haber-analiz programında:
- Yanlış bir bilgi vermek de istemiyorum ama şimdi aldığım bilgi 10 Ağustos'un Sevr'in yıldönümü olduğu yolunda...
- Yanıltmayayım ben yine de kimseyi ama 10 Ağustos'un Sevr'in yıldönümü olduğu iddiası var...
Güler misin ağlar mısın...
"İddiası" ne ya?
Hadi bilmiyorsun, yayın boyunca kurcaladığın akıllı telefonuna "Sevr" yaz çıksın tarihi karşına...
Sanırsın İzvança, Ziştovi, Ayastefanos filan konuştukları... Sevr bu yahu; her gün ahkâm kestiğin meselelerin "a-b-c"si gibi bir şey... Nasıl olur da "tanımlanamayan bir gök cismi" tonunda konuşup bir de üzerine ekrandan taşan cehaletinizden utanmadan bilgiçlik taslamaya devam edebiliyorsunuz acaba!
***
Ya Zekai Paşa da "lider" olmasaydı...
Harp Okullarında askerlik ile ilgili olmayan "liderlik" dersinin kaldırılacağı haberi üzerine "günün sorusu" MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ'dan:
"Asteğmenden, 100 binlercesini ölüme yollayabilecek olan Genelkurmay Başkanı'na kadar her rütbeli asker lider olmak zorundadır. FETÖ'cü darbeyi durduran en önemli gelişmelerden birisi Özel Kuvvetler Komutanı'nın Ömer Astsubaya "öldür ve öl" emrini verirken LİDERLİK yaptığı ortada değil midir?"
Evet Zekai Aksakallı "liderlik" yapamasaydı Yenikapı'da "demokrasi destanı" mı yazardınız, toplu mezarımızı mı kazardınız bir kere daha düşünün bence!
***
Tek kelimeyle ayıp
İtirafçılıkla iftiracılık arasında kıldan ince bir çizgi var ve günlerdir Gülen'in o çizgide yalpalayan suç ortaklarının ağzına baktırılıyoruz.
Meral Akşener'i siyasi mücadeleyle tasfiyeyi anlarım, ideolojik mücadeleyle tasfiyeyi anlarım, varsa hakkında bilgi, belge, kuvvetli şüphe zemini oluşturan başka bir şey hukuki mücadeleyle tasfiyeyi anlarım ama önceki gece CNN Türk ekranında tekrarlandığı gibi bunu "kaset iması"yla yapmaya kalkıyorsanız en hafif ifadeyle ayıp ediyorsunuz!
60 yaşındaki bir kadının gayriahlaki yakıştırmaların hedefi olmasına alkış tutuyorsanız, kim olursanız olun siz de çok ayıp ediyorsunuz!