Ya, Hayvan Hakları Yasası...

Sporda Şiddeti Önleme Yasası nihayet kanunlaştı. İçerisinde yeni ve ağırlaştırılmış cezalar var.

TBMM Genel Kurulu'ndaki müzakereler sırasında CHP'nin düştüğü şerh ilginç:

"Bu teklifin, taraftarların siyaset eliyle ehlileştirilmesi yapıldığı görülmektedir." Ortalığı yakıp yıkan holiganı karakoldan alıp "evine teslim ettik" diyen kulüp avukatını hatırladıkça çıkan yasanın da ne kadar uygulanabilir olacağı epey tartışmalı olacaktır.

Ehlileştirme kelimesi ilginç. İnsanın aklına "hayvanlarla ilgili yasa tasarısı"ını getiriyor. Sahi ne oldu ona?

Çıkmaz diyen tek kişi

Bu yasanın tartışıldığı günler, geçen yılın son ayları ve bu senenin ilk günleri idi. Kendi adıma saf saf 1-2 aya kadar çıkar diyordum.

Acı gerçeği yüzüme çarpan Yaşar Usluer dostum oldu.

Özetleyerek bile olsa yayımlamak bugüne kısmet oldu:

"Saygıdeğer Burhan abi,

Siz de odanıza giren arıları yok etmeye kıyamayacak kadar hayvan seversiniz. Ben de bahçemde çok zarar vermelerine, bazen bir tek üzüm, ceviz, badem alamasam da kuşlara sincaplara kıyamıyorum. Yılanlara bile dokunamıyorum.

Engeller

Hayvan Hakları Yasası ne zaman çıkacak? Ağzından çıkan her cümle emir yerine geçen Cumhurbaşkanı'nı da mı dinleyen yok? 'Yahu bu hayvanları ilgilendiren yasa niye çıkmıyor' diyerek bastı fırçayı. Yine hareket yok, diyorsunuz. Haklısınız ama engelleyen sebeplerden örnekler vereyim. Hatırlayınız daha önce de yazmıştım. Erdoğan ilk iktidar döneminde asgari ücreti iki katına çıkaracağını söylemişti. İş verenler karşı çıkmış, çıkaramamıştı. Bu bir tek örnek.

Keskin bıçak

İşte hayvan hakları yasası da böyle. İki tarafı doğrayan bir bıçak gibi. Biliyorsunuz Türk milleti avcılığı sever. Bizim köyde herkesin av tüfeği olduğu hâlde sadece rahmetli babamda yoktu. Biz beş kardeşte de olmadı. Sapanla kuş avlayan çocukların/gençlerin sapanlarını hep keserdim.

Zor işler

HAYKONFED (Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu) yasa tasarısının bazı maddelerine karşı çıktı. Mevcut yasada 'kısırlaştır, aşıla, aldığın yere bırak' hükmü ile tüm belediyelerin bu işleri yapacak merkezleri kurma hükmünü kaldırdı. Nüfusu 100 binden büyük kentlerde kısırlaştırma ve bakım evi kurulması monte edildi. Bu durumda geri kalan 970 belediyede bu olmayacağı için belediyelerin itlafa baş vuracakları mutlak.

Bu yüzden yurt çapında 2 milyon hayvanın toplanması için harcanacak 5 milyar lira yapılacak dev barınakların sadece öldürmeye yönelik kılıfı olacak.

Çünkü yeni binlerce barınakta yaşatılacak/bakılacak hayvanlar için asgari 10 bin veteriner hekim, 50 bine yakın görevli, binlerce araç gerekecek. Bunlara ayrıca ekipman ve mama giderlerini de katabilirsiniz.

Belediyeler ve devlet kurumları bu işlerden imtina edecekleri için 'barınaklara götürmek kılıfı altında' hayvanların bir kısmını öldürürken, bir kısmını da kırsal bölgelere ve özellikle başka il ve ilçe sınırlarına atacaklardır. Bu hayvanlar da atıldıkları yerlerde üreme ve öldürülmeye devam edeceklerdir. Bu bir sürekli SÜRGÜN-KATLİAM döngüsü olacaktır.

Öneriler

+++

a) Nüfusu 20 binin altında olan yerleşim birimlerinde kısırlaştırma istasyonu,

b) Nüfusu 20-50 bin arasında olan ilçelerde küçük ölçekli bakım evi,

c) Nüfusu 50-100 bin arasında olan ilçelerde orta ölçekli bakım evi,

d) Nüfusu 100 binin üzerinde olan il ve ilçelerde GEREKTİĞİ SAYIDA HASTANELİ BAKIM EVLERİ KURULMALIDIR.

Buralarda veteriner, görevliler ve araç bulunacağı için masraflar yine de azalmıyor, artıyor.

Diğer konu

Bundan ayrı 'Avcılığın yasaklanmasını, at, eşek, katır gibi yük hayvanlarının kullanılmasının yasaklanmasını, mevcutların toplanarak belediyelerin bakmasını istiyorlar.' Bu imkânsız gibi görünüyor ama hadi oldu diyelim. Anlayacağınız masraf üstüne masraf. Bu yüzden mümkün görülmüyor. Mevcut yasada olmasa da yarın istenmeyeceğinin garantisi yok!

İşte size hayvanları koruma yasasının neden çıkmadığının perde arkası."

...

GÜNÜN SÖZÜ

Her şey değişiyor, kalbimiz bile. Ahmet Muhip Dıranas

Yazarın Diğer Yazıları