Viyana'daki o pano!..

Son zamanlarda  Brüksel şefaatçilerinin  fabrika ayarlarında fena halde bozukluk var. Himayeleriyle oturdukları iktidar koltuklarından Batı dünyasına saydırıyorlar da saydırıyorlar... AB de, muhteremlerdeki  arızayı gidermek  ve yeni sürümü yüklemek için herhalde başkanlık referandumunun geçmesini  bekliyor.

Bu arada olan kime oluyor?.. Her zamanki gibi Türk milleti  ve devletine!..  Türkiye devasa sorunlarla boğuşurken  AKP tarafından gündeme getirilen şu  rezilliğe bakın!.. Cinsel istismarlarla, tecavüzcülere af!.. Bu utanç tablosundan nasıl kurtuluruz?.. Bilemiyorum...

Şimdi, şu fotoğrafa dikkatle bir bakın.

Hatırlayamamış olabilirsiniz. Takvimler 14 Ağustos 2016'yı gösteriyordu. Haber sitelerine, "Avusturya'nın başkenti Viyana'da Schwechat Uluslararası Havalimanı'ndaki panoda ikinci kez Türkiye aleyhtarı haber yayınlandı. Haber, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun tepki göstermesi ve girişimde bulunması sonrası panodan kaldırıldı" haberi düşmüştü. Öğreniyorduk ki; Avusturya medyasında kullanılan, "Türkiye, 15 yaş altı çocuklarla cinsel ilişkiye izin veriyor" başlıklı haber, Viyana Havalimanı'ndaki panoda yayınlanmış. Duyulması üzerine Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, söz konusu haberin kaldırılması için girişimde bulunmuş, Viyana Büyükelçiliği'nin müdahalesi sonucu Türkiye'yi karalama amacı taşıyan skandal haber havaalanındaki panodan kaldırılmıştı. Hatta, Dışişleri Bakanlığımızda anında şu kınama metnini patlatmıştı;

 "Viyana Uluslararası Havaalanı'nın yolcu salonunda 'Kronen Zeitung' gazetesine ait elektronik panoda 13 Ağustos 2016 tarihinde Türkiye'de 15 yaşın altındaki çocukların istismarına izin verildiğini iddia eden, gerçeklerle hiçbir şekilde örtüşmeyen, çarpıtılmış bir haber başlığına yer verildiği görülmüştür. Bundan bir süre önce aynı panoda 'Türkiye tatili sadece Erdoğan'ı destekler' şeklinde yine maksatlı diğer bir başlık kullanılmıştı. Avrupa'nın merkezinde yer alan ve çeşitli milletlerden yolcuların yoğun şekilde kullandıkları bir uluslararası havaalanının, dost bir ülkeyi ve milleti karalamak amacıyla saygınlığı bulunmayan bir gazete tarafından yayınlanan bu tür sorumsuz, çarpık ve yanlış mesajların yayılmasına alet edilmesinden esef duyuyoruz ve şiddetle kınıyoruz.  Bu konuda aynı gün Bakanlığımızca Ankara'daki Avusturya Büyükelçiliği nezdinde ve Viyana'da Büyükelçiliğimizce gerekli girişimlerde bulunulmuş, tepkimiz dile getirilmiştir. Türkiye evrensel insan haklarının korunup geliştirilmesini her daim kendine hedef edinmiş, uluslararası toplumun saygın bir üyesi olarak çocuk hakları alanındaki uluslararası sözleşmelere ve ek protokollerine lafzı ve ruhuyla bağlı bir devlettir. Ülkemiz bu alandaki sorumluluklarının ve ödevlerinin bilincindedir."

Evet!.. Aşağılık bir basın kuruluşu Türk düşmanlığı ile böyle iğrenç  bir haberi gündeme getirmişti.  Türk milletinin düşmanı olan Avusturya siyasetçileri tüm dünyaya duyuruyu yapmıştı!.. Hem de turizm sezonunda peş peşe hamleler şeklinde!.. Fena halde giden ekonomimizi kurtarmak (!) için kapı kapı dolaşıp yalvar yakar olurken. Ege'deki adalarımız işgal edilirken çıt çıkarmayan Dışişleri Bakanlığımız söz konusu R. Erdoğan ve AKP iktidarı olunca, sert tavrını göstermekte hiç tereddüt etmemişti. Avusturya'nın kafasına devlet tavrını balyoz gibi indirmişti!.. AKP'nin  TBMM'ne getirdiği son rezil önergeye karşılık olarak Avusturya, Dışişleri Bakanlığımıza o kınama açıklamasını yedirmeye çalışırsa diplomatlarımız ne yapar  ayrı konu!..

Peki, şimdi ne olacak? Haydi bakalım, 40 akıllı bir araya gelsin de şu rezilliğe makul ve mantıklı bir izah tarzı getirsin.Tüm dünyayı da, "çocuk hakları alanındaki uluslararası sözleşmelere ve ek protokollerine lafzı ve ruhuyla nasıl bağlı bir devlet" olduğumuzu anlatabilsin...

Fakat!.. Milletçe içine sürüklendiğimiz her tarafı pisli değnek durumunu anlatabilmek için emekli Büyükelçi ve çok değerli devlet adamı Osman Korutürk'ün şu sosyal medya mesajını da paylaşmak istiyorum;

"16 Kasım 2016 tarihine kadar işlenmiş tecavüz suçları ile ilgili olarak AKP'nin getirmek istediği yasal düzenleme hiç şüphe yok ki çok kötü bir yönelime işaret eden iğrenç bir girişim. Tarih içermesi acaba  belirli birilerinin mi 'kurtarılmak istendiği' sorusunu da akla getirmiyor değil. Muhalefet, özelikle de CHP buna karşı koymak için tabii ki tüm meşru ve demokratik engellemelere başvurmalı.Ama bence partililerimiz buna yönelik haklı eylemleri bağlamında, işin,bugün Türkiye'nin içeride, dışarıda ve ekonomide içine sürüklenmekte olduğu tehlikeli sarmalı dikkatlerden uzaklaştırmaya yönelik bir 'gündem değiştirme' amacı içermesi boyutunu da göz ardı etmeyecek söylemler geliştirmeli; içine yönelinmekte olan diğer olumsuzluklarında bir süre için bile dikkatlerden kaçmasına izin vermemeliler..."

Yazarın Diğer Yazıları