Virüsün ömrü "Temmuza kadar" mı?..
Corona'nın sarsıcı etkileri Çin'den sonra ABD'yi de adeta yerle bir ederken ve salgın tüm dünyaya korku saçarken, bu dehşet virüsünün perde gerisindeki mekanizmayı dışa vuran haberlerle virüsün yapısını çözmeye çalışan bilim adamlarının çabaları birbirine karışıyor...
İşte bu yüzden de; dünyayı sarsan "Corona virüsü nasıl yayıldı, bir biyolojik harp silahı mı ya da dünya ekonomisini ele geçirmek isteyen devletlerin birbirine taarruz için geliştirdikleri bir araç mı" soruları son ayların en çok konuşulan konularının başında geliyor...
Tüm bu iddialar, komplo teorisi olarak nitelendirilen yepyeni haberlerle her gün daha da derinleşirken, farklı kuşkular da belirmeye devam ediyor...
İşte İngiliz Daily Mail gazetesi, Çin'deki bir mağarada yakalanan yarasalar üzerinde yapılan Corona deneylerine ABD'nin 3.7 milyar dolar destek verdiğini, virüsün laboratuvardan sızdığını yazmış!!!
Yani bu habere göre de; Corona, ABD ile Çin arasındaki bir ittifakın ürünü!..
Bu ittifak Çin ekonomisinin dünyayı ele geçirmeye başlamasından önce mi kuruldu, yoksa ABD'nin bazı Çin mallarına kota uygulamasından sonra mı, işte Daily Mail'in kafa karıştıran haberi bu soruları da gündeme getiriyor...
İlaç mı dediniz?..
Çin'den yayılan virüs dünyanın en büyük devletlerinden Amerika'da da yaşamı felce uğratırken; tüm insanlık, etkisi giderek yayılan virüsün nasıl ortaya çıktığından çok, nasıl yok edileceğine odaklanmış...
Örneğin; ABD'deki Jackson Laboratuvarı'da İmmünoloji uzmanı olarak görev yapan Prof. Dr. Derya Unutmaz,
Coronanın yapısını anlamakta ve yeni ilaçların geliştirilmesi yönünde çok önemli ilerlemeler olduğuna dikkat çekerken şunları söylemiş;
"En iyi bilim dergilerinden Nature da çıkan bir yayında, virüsün yapısını Lego parçaları gibi ayarlayan makinası (protease) çözüldü ve durduran potansiyel ilaçlar bulundu!.."
Corona salgını nedeniyle adeta darmadağın olan dünya ülkelerine moral vermek için mi yazılıyor bunlar, yoksa bu tür bilimsel açıklamalar gerçekten sağlam sonuçlara mı dayanıyor, bunu zaman gösterecek...
Çünkü, aynı zamanda, hem yurt dışından hem Türkiye'den Coronaya karşı aşı ve ilaç geliştirilmesi konusunda bilimsel açıklamalara dikkat çeken o kadar çok haber yansımaya başladı ki, bunların çoğu salgının yarattığı dehşetin karambolünda pek görünmüyor...
Ancak Corona ile ilgili medyaya yansıyan neredeyse tüm haberleri okumaya çalışan biri olarak, çoğu zaman birbiriyle çelişen, bazen de birbirini destekleyen laboratuvar sonuçlarının virüse karşı kısa zamanda etkili olacağını pek düşünemiyorum...
Çünkü bir yandan dünya genelinde 2 milyonu aşkın kişiye bulaşan ve 110 bini aşkın kişiyi de öldüren virüsün bir an önce aşı ve ilaçla bertaraf edilmesi beklenirken, diğer taraftan tüm dünyanın kafasını karıştıran gelişmeler çok sarsıcı...
İşte her gün yeni bir etkisi, yeni bir boyutu ortaya çıkan virüsün, kendisine karşı dünya genelinde yürütülen laboratuvar mücadelelerinden çok daha hızlı biçimde taarruz ettiği ve bundan dolayı da yayıldığı net biçimde görülüyor...
Peki, ya mutasyon tehlikesi?.. İşte bilim adamlarını korkutan ve aşı çabalarını darbeleyen asıl mesele...
Mutasyon tehlikesi!..
Evet, Coronayı alt etmek için uğraşan bilim merkezlerini en çok tehdit eden gelişme, virüsün sürekli mutasyona uğradığı iddiaları...
İşte adeta kılıktan kılığa giren virüs, etki altına alma çabalarına rağmen, farklı reaksiyonlarla yayılımını sürdürüyor... Bu da salgının sinsiliğini ve öldürücü etkisini durduramıyor...
Baksanıza; İngiltere’de, Cambridge Üniversitesi’nin COVID-19’un genetik geçmişini ortaya çıkarmak için yaptığı araştırmada, virüsün temel olarak üç farklı şekilde mutasyona uğradığı keşfedilmiş...
Virüse ait aralık-mart tarihleri arasındaki örneklerin incelendiği araştırmada, Coronanın hayvanlardan insanlara bulaşan orijinal hali olan "Tip A"nın, şu anda en çok ABD’de ve Avustralya’da bulunduğu saptanmış...
Corona ile ocak ayında mücadeleye başlayan Çin’de, salgının zirvede olduğu dönemde, virüsün değişime uğramış hali olan "Tip B" dolaşımdaymış...
Evet; vaka ve ölüm sayısının giderek arttığı Türkiye, sokağa çıkma yasağı, maske tartışmaları ve iktidarla muhalefet arasındaki Corona didişmeleriyle oyalanırken, hatta sokak yasağı ile ilgili tartışmalar yüzünden İçişleri Bakanı Soylu istifa etmişken, işte virüsle ilgili yukarıda anlatılan gelişmeler tüm dünyada sarsıcı etkisini sürdürmeye devam ediyor...
Bu kapsamda; Türkiye'nin Çin ve ABD'den sonra virüsün yayılması açısından 3. sıraya yükseldiğine dikkat çekilirken, yazıyı "salgın ne zaman biter" sorusuna yanıt veren şu haberle bitirelim;
"Clinical Infectious Diseases isimli bilim dergisinde yayınlanan araştırmayı yöneten
Hong Konglu mikrobiyolog Yuen Kwok-yung, 'Salgını Temmuz ayına kadar kontrol altına almamızın imkanı yok gibi' diye konuştu... Araştırmada yer alan Dr. Jasper Chan Fok-woo ise 'Bu virüs bir ninja gibi, vücutta düşük iltihap yaratıyor ve fark ettirmeden çoğalıyor..."