Vergi konulu bir yazımı bu köşede pek görmemişsinizdir. Yazıyorum oysa, o konuda da bir yerlerde bir şeyler yazıyorum. Şairlik, yazarlık tamam da, ekmeğimi yeminli mali müşavir olarak kazanıyorum ben. “Türk’e Baştan Başlamak” adlı şiir kitabıma da aldığım kısacık bir şiirimde diyorum ki “Ben şair-müşavirim/Söz anlatıp sayılara/Sayılı söz yazarım şiir envanterime./ Defterler düreceğim/Defterim dürülecek/Şiir Defterimim hesabı daha çok görülecek.”
Dursun Ali Yaz, yüksek lisans eğitimi yapmış bir serbest muhasebeci mali müşavir, bir denetçi ve ekonomik danışman. Ama bütün bunlardan daha önemlisi, düşünen, araştıran, yazan birikimli bir aydın. Ülkemizin en eski ve saygın kurumlarından biri olan Maliye Hesap Uzmanları Derneği, Sayın Yaz’ın sıra dışı bir çalışmasını kitap olarak yayımlamış. Kitabın adı “Vergide Doğru Bilinen Yanlışlar”. Dursun Ali Bey, imzalayıp bana da göndermiş. Kendisine iki teşekkür borçluyum: Gönderdiği ve eserinde benim “Edebiyatlaşan Vergiler” adlı kitabımdan da alıntılar yaptığı için.
Hep derim meslektaşlarıma: “Her kim ki, ’ben vergiye dair her şeyi bilirim, öğrendim’ der, onun işi bitmiştir, bu işin dibini bulan yoktur, devamlı okumak araştırmak lazım”. Dursun Ali Yaz, yazdığı bu kitapla, benim bu tespit ve uyarımı, berkitmiş, pekiştirmiş olmakta. 607 sayfalık bu eseri bitirdiğimde, ne kadar çok bilmediğim olduğunu ve ne kadar çok bilgilendiğimi fark ettim. Ve sıkılmadan okudum. Bu olgu ve özellik, bilgilendirme işlevinden öte bir şey. Özlü sözleri, atasözlerini, vergiye dair ilginç gözlem ve olayları da katmış işin içine Sayın Yaz, kitabını daha da okunaklı ve akıcı kılmış böylece. Mayasında yazarlık var belli ki, edebiyattan beslenmişlik var.
Büromda mesleki kitaplarımın arasında saygın bir yeri olacak bu kitabın, sık sık başvurup yararlanacağım. Tüm meslektaşlarıma ve vergi konusuna ilgi duyan herkese bu değerli yapıtı tavsiye ediyorum. Sen yaz sayın Yaz, oku oku yaz, çok yaz...
Ekonomi hakkında felsefi ve edebi sözler
Sıkıcı ekonomik tahlilleri ve tespitleri okumaya mecbur kalmak nasıl da koyar insana öyle değil mi? Oysa ekonomi, felsefi ve edebi sözlerle akıla daha kolay girer. Bunu yapmayı deneyelim mi azıcık:
“Bütün yaşamı boyunca ekonomiyi anlamaya çalıştı ama sağduyu onu hep yolundan alıkoydu” Nobel Ödüllü Yazar James Meade’nin mezar taşına yazdırdığı sözler.
“Bir papağana arz ve talep sözcüklerini öğretirseniz, onu iktisatçıyapabilirsiniz.”
Yazarı Bilinmiyor
“Parayı domuzun boynuna takmışlar da, domuz ağa diye çağırmışlar.”
Atasözü
“Üç türlü yalan vardır: Yalan, kuyruklu yalan. İstatistik...”
Yavuz Gör
“Çok zengindir bu dağların tüccarı/Sabır alır, şükür satar bu dağda.”
Âşık Yaşar Reyhanî
“Doğan her çocuğun bir ağzı varsa, iki de eli vardır.”
Kızılderili Atasözü
“Ben aracıyım. Paranın Lüks Nermini’yim. Benim bütün yaptığım orospuyla zamparayı buluşturmaktan ibarettir.”
Cevher Özden (Banker Kastelli)
“Dolar orospunun biri, herkesi aldatıyor herkesle.”
Ferhan Şensoy
“Kapitalizm insanları her gün, rekabet ibadetine çağırıyor.”
M.Naci Bostancı
“Bütün acılara dayanılır, yeter ki ekmeğin olsun”
Cervantes
“Bir lokma ekmek deriz ya, arkasında ne sevdalar yatıyor onun.”
Abbas Sayar
