Vergi affının eksisi ve artısı
Dünya Gazetesi Muhabiri Mehmet Kaya, Cumhuriyet döneminden bugüne kadar, 30 defa vergi affı geldiğini tespit etmiş. Ancak bu aflara, piyasa ve diğer vergi mükellefleri üzerinde olumsuz etkisi olmasın diye, bazen “yeniden yapılandırma” ve bazen de “Vergi Barışı ” gibi, isimler verilmiş.
Hazırlanmakta olan vergi ve prim borçlarını kapsayacak yeni af için de, Başbakan yardımcısı “ödeme kolaylığı’’diyor.
Sosyal güvenlik primleri ve vergi borçları olarak, devletin alacağı para yaklaşık toplam 110 milyar liraya ulaşıyor ve bunun çoğu da gecikme faizidir. Yıl ortasında söz konusu Kamu alacaklarının dağılımı şöyledir:
SSK aslı ve gecikme
cezası alacağı .....................19.5 milyar lira,
Bağ Kur prim alacağı
(gecikme cezası hariç).........23.1 milyar lira,
Maliyenin vergi
alacağı ................................28.1 milyar lira.
Yeni bir affın sakıncaları var... Buna karşılık gerekçeleri var.
Sakıncaları:
* Rekabet düzenini bozar. Vergisini zamanında ödeyene karşı, devlet haksız rekabet yaratmış olur.
* Vergisini ödeyen mükellefte tepki yaratır... Vergiye karşı olan direnci artırır... Vergi kaçağı yaratır.
Gereklerine gelince...
* Vergi ve primlerin ödenmemiş olmas , devletin yanlışıdır... Başta gelen yanlış, gecikme faizinin, yüksek olmasıdır..
Örneğin, 2,2 milyon Bağ-Kurlu ’nun yine 23 milyar liraya ulaşan borcu için Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı Palandöken, “5 lira borcu olanın bu borcunun üç yıl içinde yirmi liraya çıktığını’’söylüyor.
Gerçekten, 2009 yılına kadar, gecikme faizi ayda yüzde 2.5 ve yılda yüzde 30 idi. 2009 yılında mevduat faizi ortalama yüzde 8 idi. Yüzde 30 tefeci faizinden yüksektir.
2009 sonunda bu faiz aylık yüzde 1.95 ve yıllık yüzde 23.4 oldu. Hazine halktan borç alıyor... Ortalama yüzde 8 faiz veriyor... Kendi alacağına bunun 3 katı faiz uyguluyor. Bu hem hakkaniyete uygun değil, hem de piyasa düzenini bozuyor. Çünkü devlet bu kadar yüksek gecikme faizi uygulayınca, bankalar da kredi kartlarında yüzde 40 gecikme faizi uyguluyor.
Kaldı ki, vergi borcunu taksite bağlamak isteyenlerden de yüzde 19 tecil faizi ve ayrıca teminat istiyor.
* Prim ve vergilerden oluşan Sosyal Güvenlik yükü yüzde 37 ile yüzde 40 arasında değişiyor. Yani bir işletmeye 1000 liraya mal olan bir işçinin eline yalnızca 600 lira geçiyor. Yüzde 40’a varan istihdam yükü, işletmeleri zora sokuyor... Kaçak işçi çalıştırma eğilimini artırıyor... Ödeme zorluğu yaratıyor.