Son zamanlarda yurdun çeşitli yörelerinde meydana gelen olaylar, toplumun büyük bir gerginlik, kızgınlık ve öfke içinde olduğunu göstermektedir. En ufak bir kıvılcımda insanların serseri mayın gibi hareket eden kitlelerin içine dahil olmaları bu yüzdendir. Adeta toplum yönünden bardak dolmuş olmalı ki bir damla su bardağı taşırır durumdadır. Bu nedenle insanlar kolayca kitlelere dahil olmaya, kitleler de yakıp yıkmaya ve şuursuz tahribatlara kalkışmaktadır. Bu durum sosyal çözülmenin işaretleridir.
PKK’nın amacına hizmet etmek!
PKK, yirmi altı yıldır Türk ile Kürdün bir arada ve iç içe yaşayamayacağını ispatlamaya çalışmaktadır. Bütün katliam, cinayet ve saldırılarıyla PKK bütün dünyaya bu mesajı vermektedir. PKK’ya göre Kürt ile Türk bir arada değil aralarında sınır olacak biçimde yan yana yaşamalıdır. Bir arada huzur ve barış içinde yaşamaya hizmet etmeyen her hareket PKK’nın amaçlarına hizmet eder. Zira PKK, her türlü kışkırtma ve eylemlerini toplumun bir arada yaşama iradesine zarar vermek için yapmaktadır. Toplumdaki grupları birbirlerine karşı kin, nefret ve intikam duygularıyla doldurmak bilinçli bir bölücü stratejisidir. Bu yalnız “etnik” gruplar üzerinden değil, mezhep, bölge ve diğer farklılıklar üzerinden de uygulamaya sokulmaktadır. Her yolu deneyerek toplumu çözmek başlıca PKK stratejidir. Bu yüzden insanlarımız ayrışmaya, farklılaşmaya, ötekileşmeye hizmet eden her tavırdan inatla ve ısrarla kaçınmalıdır. Millet bir ve bütün olarak bir arada durdukça ülke bölünemez. Bu nedenle PKK önce milleti sonra ülkeyi bölmek istemektedir. Bunu kimse aklından çıkarmamalıdır.
Bölücülüğün toplumdaki karşılığı!
Türkiye’de yürürlüğe konulan silahlı ve siyasi bölücülüğe karşı halk birlikteliğini sürdürmektedir ve sürdürecektir. Çünkü bölücülüğün, şiddetin, ayrımcılığın Türk toplumunda karşılığı yoktur. Türk toplumunun sağduyusu, deneyimi ve değerler sistemi her türden ayrımcılığı reddeder durumdadır. Nitekim halkın kahir ekseriyeti meydana gelen bazı olayları bir film izler gibi izlemekte ve “biz bu filmi daha önce de görmüştük” yorumunu yapmaktadır.
Vatandaş PKK’dan değil iktidardan hesap sormalıdır!
PKK’nın var gücüyle bir Türk/Kürt ayrışması üretmeye çalıştığı bilinmektedir. Örgüt, bu ayrışmayı sağlayacak yolun çatışmadan geçtiğinin de bilincindedir. Bu nedenle dört polisin şehit edilmesinin ardından Dörtyol’da yapılan gösterilerde “PKK lehine slogan” atanların yapmak istediklerini iyi okumak lazımdır. PKK, ısrarla halk nezdinde bölücü ve yıkıcı teröristler ile Kürt asıllı vatandaşlar arasında ayrım yapılmamasını istemektedir. Böylece vatandaşların hain ve katil örgüt mensuplarına yönelik tepkilerini halkın üzerine yöneltmek istemektedir. Terör örgütünün oyununa gelmemek gerekir.
Herkesin sağduyuyla hareket etmesi, katil örgüt mensuplarının hesabını görmeyi güvenlik güçlerine ve mahkemelere bırakması şarttır. Vatandaş PKK’dan değil iktidardan hesap sormalıdır. Bu bağlamda yurttaşların iktidarın “Açılım” adı altında yürüttüğü bölücü, ayrıştırıcı, şımartıcı ve farklılaştırıcı tavırlara dikkatlerini yöneltmeleri gerekir. Vatandaşlar, iktidar yetkililerinden, bölücülerin “demokratik özerklik” taleplerinin ne anlama geldiğinin, bir belediye başkanıınn hükümete alenen nasıl küfür ettiğinin ve Habur’dan ülkeye giren teröristlerin pervasızlığına nasıl izin verildiğinin hesabını sormalıdır. Terörist saldırıların hesabını sormak güvenlik güçlerinin işidir. Onlar da görevinin başındalar. Vatandaşlar bölücülerin oyununa gelmemelidir.
