Dedi ki Meral Akşener;
- Siyasi kimliğimi saklı tutup, bir anne olarak, Sayın Erdoğan'a, Sayın Kılıçdaroğlu'na, Sayın Bahçeli'ye, Sayın Karamollaoğlu'na, Sayın Uysal'a, Sayın Destici'ye ve tüm genel başkanlara sesleniyorum; Gelin bir masa etrafında oturalım, ülkemizin ve milletimizin sorunlarını ortak akılla çözmenin yollarını arayalım.. Bu masanın adına da 'Memleket Masası" koyalım..
**
Ne oldu?
Cumhur İttifakı'nın ortakları Ak Parti ve özellikle de MHP elinin tersiyle itti..
Dedi ki Ak Parti sözcüsü;
- Bizim böyle bir gündemimiz yok..
Yani?
Yanisi şu, Meral Akşener 'Memleket meselesi' dediğine göre, memleket gibi bir meseleleri yokmuş..
İddia o ki, yakın çevresine dedi ki Cumhurbaşkanı, "Yok hükmünde"
**
Meral Akşener'in "Memleket Masası"na davetine dedi ki Devlet Bahçeli;
"Milli ve ahlaki değerlerden mahrum siyasi güruhun, ülkemize istikamet çizme gayretkeşliği çiğ bir tezgahın, çirkin bir tuzağın varlığına açıkça delil teşkil etmektedir"
Yani?
Yanisi, "Gayrı milli" dedi, "Ahlaksız" dedi ve o da elinin tersiyle itti..
**
Peki, Meral Akşener, Millet için "Memleket Masası" önerdiğinde umursamayanlar, ne oldu da, 2 ay önce "Milli ve ahlaki değerlerden mahrum siyasi güruh" diye tarif ettikleri İYİ Parti'ye, 2 ay sonra "Yerli ve Milli parti" dediler?
**
Bunca yılın bana öğrettiği bir şey var; Siyasetçiler üç kaynaktan beslenerek konuşuyor.
1- İlkelerinden ve gönülden
2- Dış tezgahların ağzından
3- Anket sonuçları ve şahsi menfaatin icaplarından
**
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener "Memleket" dediğinde hakaret edip, oralı olmayanlar,
anket sonuçları kötü gelip de, siyasi menfaatleri riske girince, yani yine şahsi hesaplarla davet üstüne davet yapıyor..
Bu satırların yazarı, siyasette 'Utanma duygusunun' ne kadar önemli olduğunu öğreneli çok zaman oldu..
Ama görünen o ki, siyasetteki birçok önemli isim bu duygudan hala yoksun..
**
Memleket meselesi diyorsun, 'Tu kakasın' diyor, anketler kötü gelip, şahsi beka tehlikeye girince, seni beklemeden, ne kadar iyi, ne kadar milli, ne kadar vatansever olduğundan bahsediyor..
İşin özü şu, Cumhur ittifakının meselesi memleket değil..
Bu beraberliğin tek bir meselesi var, makam, mevki ve güç.. Yani şahsi ikbal..
Bunun daha önce de örneklerini yaşadık..
Biz, "Bu FETÖ ülkeye tuzak kuruyor.. Bunlar Türkiye için en büyük beka meselesi" dediğimizde, ahlaksızca saldıranlar,
Ancak, FETÖ onların iktidarına saldırdığında, terör örgütü demeye başladılar..
FETÖ Türk devletine ve Türk milletine saldırırken arka çıkanlar, aynı FETÖ kendi iktidarlarına saldırınca akıllanıverdiler..(!)
Aslında akıllanmadılar..
Onlar için memleketin bir önemi yok.. Varsa yoksa iktidarları, güçleri, makamları, mevkileri..
Haaa, bir de istifledikleri..
**
Devlet Bahçeli üzerinden yapılan, düzeltiyorum "Yaptırılan", "Eve dön" çağrısı da bu çerçevenin bir fotoğrafı..
Memleketi 'EV' bilenlerin, 'Memleket Masası' çağrısına hakaretle cevap verenler, oyların eridiğini görünce, ortakla işleri sıkıntıya girince, Meral Akşener'i can simidi ilan ediyor. Var mı bunun başka izahı?
Elbette Meral Akşener'i benden iyi tanıyanlar vardır..
Ancak, bu hastalıklı zihniyetin taarruzları, haksızlıkları, iftiraları, her tür çamurları altında geçirilen çileli üç yılın sonunda, ben de Meral hanımı tanıdığımı iddia edebilirim..
Ve benim tanıdığım Meral Akşener, kimsenin menfaatine değil, "Memleketin ve milletin" menfaatine göre belirler rotasını..
Şahidim ki, o rotada deniz dalgalıydı, fırtına vardı, yıldırımlar düştü, şimşekler çaktı..
Ama serüvenin hiçbir safhasında, gemi, şahsi beka istikametine yönelmedi..
**
Demem o ki;
Türkiye'nin çıkış yolu 'İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemdir' sözünü, bu kez yankılanarak duymaya hazır olun..
'Memleket Masası'na oturmadınız, dizinizin dibinde bağdaş kurulmasını bekliyorsunuz..
Ve bunu da;
Her tür rezilliğe ve çirkefe imza attığınız bir yolun sonunda, rükudan ve secdeden gayrı eğilmeyen bir siyasetçiden bekliyorsunuz..
Kesin bilgi yayalım; boşa bekliyorsunuz..
**
Yolu 'Memleket Masası'ndan geçip, 'İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' durağına uğramayan hiçbir yolculuk için, 'Çığırtkanlara' anons da yaptırmayın, rezervasyon da..
Ses tellerinize de vaktinize de yazık..
Üzgünüm Leyla !
