Ankara, erken mahalli seçim, seçilme yaşı ve de büyükşehir belediye yasasını tartışıp kayıkçı kavgası yaparken Anadolu her gün şehit cenazeleri ile kavruluyor.
Anadolu her gün şehitler veriyor; Ankara, “İmralı ile nasıl görüşülür” , “Apo barışa nasıl katkı sunar?” , “Federasyonu en kısa zamanda nasıl inşa ederiz” i tartışıyor. Toplumdan kopuk otoriter ve faşist liderlerin hüküm sürdüğü Ankara’da adeta millet ile alay ediliyor.
Burdur, Isparta’dan Afyon’a Koray Aydın’ın temaslarını takip ettiğimiz günün Cuma gecesi YENİÇAĞ haber ekibimizle birlikte Bursa’ya geçtik. Afyon’dan Bursa’ya kadar ekipteki Refika’nın, İlkin’in, şoförümüz Müjdat’ın ağzını bıçak açmadı. Ne espri yapabildik ne de gülebildik. Hepimizin üstüne ağır bir yük çökmüş gibiydi.
Neden mi?..
Afyon’a girmeden önce MHP Genel Başkan Adayı Koray Aydın, Hakkari’de şehit düşen Fevzi Algönül’ün ailesine taziyede bulunmak üzere direksiyonu Sinanpaşa’ya kırdı.. Şehidin mahallesinde çıt çıkmıyordu, her yer al bayraklarla donatılmıştı. Şehit Fevzi Algönül, Cuma namazının ardından sonsuz yolculuğuna uğurlanmıştı. Cenaze namazına ve de defin işlemine yetişememiştik. Uzman Çavuş Fevzi Algönül son bir ayda Sinanpaşa’ya gelen ikinci şehitti. Taziye çadırında acıdan çökmüş baba ve aile fertlerini görünce acımız bin kat daha arttı. İslami görevlerimizi yerine getirdikten sonra; yüreklerimizi daha da sızlatan bir diyaloga şahit olduk.
Taziye çadırından ayrılıyorduk, gözleri ağlamaktan şişmiş bir genç usulca Koray Aydın’ın yanına geldi. Aydın’ın elini iki elinin arasına aldı yine usulca, “Düzgün bir vatan istiyoruz. Bizi bu pislikten kurtarın artık” dedi. Bu sözün üstüne söz olmadı. Koray Aydın sadece yutkunup başını “olur” anlamında sallayabildi.
“Düzgün bir vatan” istemek..
“Düzgün vatan”?..
Bunların içini doldurun ama yüreğinizden gelerek.. Dayatmalardan sıyrılarak..
Yaklaşık 3 aydır Anadolu’yu dolaşıyorum. Gördüm ki;
4 Kasım MHP kongresi bugüne kadarki siyasi parti kongrelerinin hepsinden daha önemli hale geldi. Isparta’da Cuma namazından çıktığımızda ak sakallı amcanın kalabalığı görüp “Bunlar MHP mi? Yahu neden hep AKP’ye destek olurlar?” sorusundaki algıyı iyi tahlil etmek gerek.
Bu düşüncelerle yarı uykusuz bir gecenin ardından Cumartesi sabah yeniden işimize koyulduk. Bursa girişinde Koray Aydın için yine davullu zurnalı coşkulu bir karşılama hazırlanmıştı. Bursa’dan bir üst kurul delegesi ile sohbet imkanımız oldu. Delege dedi ki;
“Tayyip Erdoğan ustaca tabanımızın altını oydu ve oymaya devam ediyor. 80’li yıllarda uzaya bir ülkücü gönderdiğimizi farz edin ve diyelim ki; onu bugün geri getirdik ve o da Tayyip Erdoğan’ı dinliyor. Aynen şunu der; ’Vay be bizimkiler iktidar olmuş’. Bir Tayyip Erdoğan’ın milliyetçi söylemlerine bakın, bir de genel merkezin duruşuna.. Devlet Bahçeli’nin yüzünden büyük kırılmalar yaşadık.”
Bursa delegesinin bu söylediklerinin bazı yönlerine katılmayabiliriz. Fakat, Tayyip Erdoğan’ın sahte milliyetçilik propagandalarının karşılık bulduğu ve mevcut MHP yönetiminin bu sahtekarlığı faş etme yerine kuyruğa takılma politikası yürüttüğü daha da acı gerçek.
Aynı delegenin bir tespiti daha var; “Fikirde heyecan ve fikir de üretim” ..
Bursalı delege tespitini açtı; “Fikirde üretim olmazsa olmaz. Ben halkın içindeyim hareketin bir çok yerinde görev yaptım. Halkla iç içeyim. Bizim hangi konuda net bir duruşumuz var ve de söyleyebileceğimiz bir şey var?..”
Üst kurul delegesi, “Bursa’da bizi bize kırdırmak istediler ama başaramadılar. Burada niye Koray Aydın’a büyük teveccüh oldu biliyor musunuz?” dedi ve ekledi;
“Koray Aydın’ın televizyon programlarında ve konuşmalarında çizdiği vizyon herkesi çok etkiledi. Ortak aklı öne çıkarması. ’Tüzüğü değiştireceğim’ demesi. Demokratik yönetim vaadi. Çalışma heyecanı ve iktidar olma azmi..”
MHP’nin 4 Kasım kongresi Türkiye’nin en kritik kavşakta olduğu dönemde vatan-millet ve tüm Türk dünyası için hayati önemini artırdı. Bursa’daki değişim coşkusu ve bilinçli arzuyu görünce dedim ki; “Meğerse Ülkücüler uzayda değilmiş. ’Düzgün bir vatanı’yeniden inşa etmek için vakti ve saati bekliyorlarmış.”
Afyon-Sinanpaşa’daki acılı gence müjdem olsun:
Bozkurtlar diriliyor...
“Düzgün vatan” için...