Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Urbancic şaşırmış...

Amerikan emperyalizminin sömürü düzeninden en çok zararı Türkler görmüş ve görmektedir. Sözde müttefik ABD kendi çıkarları adına yıllardır Anavatan Türkiye ve biz Kıbrıs Türkleri üzerinde oyunlar oynamaktadır. Haydut ABD’nin kurmayı hedeflediği tek kutuplu dünya düzenine karşı koyabilecek güçler ise, maalesef gereken dik duruşu gösterememekte ve ABD karşısında ezilip büzülmektedirler.
ABD yönetimleri istediklerini Anavatan hükümetlerine dikte ettirmeyi yıllardır ustaca başarabilmektedir. IMF, Dünya Bankası ve birkaç Yahudi tefecinin maharetleri! ile ödenmesi mümkün olmayan borç batağına düşürülen Anavatan Türkiye elindeki kozları masaya sürebilecek yürekliliği de gösterememektedir.
ABD Dünya’da tesis ettiği Gladyo’larla yıllardır bölgemizde at koşturmaktadır. Terör ve korku bahanesiyle sözde Amerikan ve Süper Nato korumacılığı yalanına teslim olmuş zavallı iktidarların dirayetsizliğinin zararını görmekteyiz.
1967’de Yunanistan’da sol akımların tehdidini öne sürerek darbe yaptıran ve askerleri iktidara taşıyan ABD’den başkası değildi. Yunan Cuntası’na 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ta darbe yaptıran ABD’den başkası değildi. Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahale yapacağı zemini yaratan da ABD idi. Yoldan çıkarak Sovyetler Birliği ile dirsek temasına geçen Makarios’un devrilmesi ABD’nin işi değil miydi? ABD Kıbrıs’taki darbe ile, Yunanistan’da ‘Kral geri gelsin’ diyen sağcılar ve ‘Rusya ile ilişkilerimiz geliştirilmelidir’ diyen solculara karşı Cuntayı güçlendirmek istememiş miydi? Garantörümüz Anavatan Türkiye’nin 20 Temmuz 1974’teki haklı müdahalesine önceleri alkış tutan sonra da silah ambargosu koyan ABD değil miydi? 1974 petrol krizi ile baş gösteren global ekonomik krizi fırsat bilerek Türkiye’yi bir sente muhtaç edecek duruma düşüren, ülkede sağ-sol kavgasıyla kardeşi kardeşe vurdurarak siyasi bunalımlar çıkaran ve nihayetinde 12 Eylül darbesini yaptıranın da ABD olduğunu bilmeyen var mıdır? 1983’ten beri Türkiye’yi bölüp parçalamak için Kürt teröristlere yol gösteren, her türlü yardımı yapan ABD değil midir? Binbir meşakkatle kurduğumuz KKTC’yi yıkmak ve Akdeniz’de Türkiye’nin varlığına son vermek üzere Annan Planı’nı bize dayatan da ABD’den başkası değildir. Bu uğurda milyonlarca doları Kıbrıs’ta işbirlikçilerine dağıtan da ABD’dir. Birçok Kıbrıslı Türkü açtığı çalışma gruplarında (work-shop’larda) eğitimden geçiren de ABD’dir.
ABD son dönemde ‘son fırsat’ teranesi ile yine işbaşındadır ve bir kez daha Kıbrıs Türkünün kuyusunu kazmakla meşguldür. ABD’nin Güney Kıbrıs Büyükelçisi Frank Urbancic’in, Kıbrıs sorununda mevcut sıkıntılara karşın birçok ilerleme sağlandığını ve çözüm için bir fırsat penceresi bulunduğunu, ancak bu fırsat penceresinin sonsuza kadar açık kalmayacağını ve şimdi çözüm yönünde önemli çaba gösterilmesi gerektiğini söylemesi boşuna söylenmiş laflar değildir.
Geçtiğimiz hafta Washington’da Woodrow Wilson Merkezi adlı düşünce kuruluşunda konuşan Urbancic’in, taraflara çözüm dayatma yönünde hiçbir niyeti olmayan ABD’nin tüm arzusunun, görüşmeleri destekleyici, kolaylaştırıcı ve hızlandırıcı bir rol oynamak olduğunu söylemesi kuyruklu bir yalandır.
ABD’nin yine kendi çıkarları doğrultusunda taraflara Annan Planında olduğu gibi yeni bir Planı dayatma çalışmaları yaptığını bilmekteyiz. Çirkin Amerikalı Kıbrıs’ta yeni oyun ve tuzaklar peşindedir. Kıbrıs’ın stratejik öneminin arttığı bir dönemde ABD, Anavatan Türkiye’yi Kıbrıs’tan atmaya çalışmaktadır. ABD’li şirketlerin, Anavatan Türkiye’nin muhalefetine rağmen, Kıbrıs karasularında petrol araması nasıl açıklanacaktır? Bunları kulağımıza küpe yapalım ve aklımızdan da hiç çıkarmayalım.
Urbancic konuşmasında Amerika’nın çirkin yüzünü göstermiş ve “Kıbrıslı Türkler’in çoğu kendilerini Türk gibi hissetmiyorlar” diyerek biz Kıbrıs Türklerine hakaret etmiştir. Urbancic şaşırmıştır. Aklı sıra ayrılmaz bir parçası olduğumuz Anadolu’daki kardeşlerimizle aramıza nifak tohumları ekeceğini zannetmektedir. Bu Amerikalı’ya haddi diplomatik yollarla bildirilmeli ve ’persona non grata-istenmeyen adam’ilan edilerek KKTC’ye girişi yasaklanmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları