Unutulan marşlar hatırlandı ve tazelendi...
Lüleburgaz, Babaeski, Kırklareli, Paşaeli namı ile maruf Edirne ve Çanakkale...
Çıktığımız Trakya gezisinde bu saydığım durakların hepsinde MHP’de genel başkanlığa aday olan Koray Aydın’a olan destek katlanarak arttı. Her durakta değişim rüzgarının konvoyuna çok sayıda katılımcı eklendi. Pazartesi akşamı saat 19.00 sularında Edirne’ye en yakın köy olan İskender’e yaklaştığımızda iki şerit olan yol, araç konvoyu yüzünden trafiği kilitlemişti. Aracımızdan inip de “ne oluyor” diye etrafımıza bakarken yol kenarına gelen köylülerin de bize aynı soruyu yönelttiğine şahit olduk. “Koray Aydın MHP Genel Başkanlığına aday oldu. Trakya’yı geziyor” dediğimizde ise aldığımız cevap siyasetin gerçeğini yansıtan nitelikteydi;
“İyi iyi..
Biri çıksın şu Tayyip’e karşı!..”
Tekirdağ’dan itibaren, programlarına dakikliği ile bildiğim Koray Aydın’ın da çaresiz kaldığına tanıklık ettim. Bir çok durakta oluşan yoğun sevgi ve ilgiden dolayı planlanın dışında programlar da gerçekleştirildi. Zamanda sarkmalar yaşandı. Onca yoğun programa ve koşuşturmaya rağmen herkes halinden oldukça memnundu. Babaeski’de bir kahvede oturup soluklanırken yaşlı bir amca camdan hayret içinde dışarıyı, üç hilalli bayraklarla donanmış arabaları ve telaş içinde koşuşturanları seyrediyordu. Döndü bana, “Sen ne iş yapıyorsun, nereden geldin” diye sordu. Gazeteci olduğumu ve Ankara’dan geldiğimi duyunca “ben MHP’de en son seçimde bile bu kadar kalabalık görmedim. Seçimde neredeydiler acaba?” dedi.
Amcaya bir şeyler anlatmaya çalıştım ama bana eli ile “Geç... Geç bunları” dercesine işaretler yaptı..
Paşaeli’ndeki değişim coşkusunu anlatmak için ne bu satırlar ne de sayfalarımızdan sizlere yansıttığımız fotoğraflar yeterli kalır. Edirne MHP il Başkanı Mehmet Tolga Akalın’ın düzenlediği gece programındaki fotoğraf “kes-kopyala-yapıştırıcılara” ‘gerçek destek açıklaması nasıl olur’u öğretecek türdendi. Tolga Akalın kendisi ile birlikte toplam 7 Edirne il delegesini tek tek çağırdı ve Koray Aydın’a verdikleri desteği açıktan avaz avaz bağırarak fotoğrafı ile birlikte tescil etti. Öyle arşiv kasetten bant yayın da yapmadı. Destek açıklaması canlı yayında salonu tıklım tıklım dolduran Ülkücülerin huzurunda yapıldı. Adı da “Edirne’den Ankara’ya gönderilen 7 meşale” konuldu.
Paşaeli’nde dün sabah yaptığımız Eski Cami ve ardından Çanakkale yolunda ecdat kabirlerine yaptığımız ziyaretlerle maneviyat, moral ve motivasyon en üst noktaya çıktı. Çanakkale’ye geçmek için Gelibolu iskelesine geldiğimizde Koray Aydın’ın etrafı yine coşkulu bir kalabalık tarafından sarıldı. Gelibolu-Lapseki hattında feribot kaptanlığı yapan bir vatandaş, kendisini tanıtıp MHP’ye de üye olduğunu vurgulayınca Koray Aydın hemen espriyi patlattı; “Biz dümene geçmeye çalışıyoruz ama sen çoktan geçmişsin” ...
Kurultay çalışmaları bir tarafa bence bu gezinin en anlamlı ve coşkulu bölümü; Gelibolu’dan Lapseki’ye yapılan feribot yolculuğuydu.Ülkücü camianın gönül erenlerini Çanakkale ruhu tümüyle sarmıştı.
Bakın Çanakkale feribotunda
neler oldu?
Önce hep bir ağızdan Malazgirt Marşı,
Sonra; Bozkurt Marşı,
Sonra; Kürşat Marşı,
Sonra; Çırpınırdı Karadeniz,
Sonra; Süleyman Özmen Marşı
coşkuyla söylendi. Bu öyle bir coşkuydu ki; öze, köke, asla dönüşün haykırışıydı. “Yeni MHP” fitnesiyle değişim hareketine sözüm ona set çekmek isteyenlere hep bir ağızdan haykırılarak verilen en güzel cevaptı.
Değişim hareketi ile yalnızca unutulan Ülkücüler değil marşları da hatırlanmış ve de tazelenmiş oldu.
Marşlar tekrar tekrar okundu, en sonda tüm eller Yaradan Allah’a açılarak Ülkücü şehitler için Fatiha okundu. Çanakkale’ye indiğimizde iskele Ülkücülerin sloganları ile çınlıyordu;
“Milli Devlet, Güçlü İktidar” ...