Umudumuzu yitirmeyeceğiz!

Bu milletle on Haçlı seferi daha püskürtülür, bu milletle PKK gibi yüz terör örgütü çökertilir, bu milletle müstevliler defalarca denize dökülür. Yeter ki önlerine düşen kişiler Fatih ve Atatürk ruhlu ve ufuklu olsun!
“Uçma kardeşim” diyenlerinizin olabileceğini düşünerek, diyoruz ki..
“Kerkük’te bayram namazı” başlıklı yazı üzerine bir kardeşimizin bize gönderdiği elektronik postasını sizlerle bir paylaşayım, bakalım haklı mıyız haksız mıyız?
“Hasan Demir Abi Selamın Aleyküm.
İstanbul Teknik Üniversitesi 4. sınıf öğrencisi bir Türk Milliyetçisiyim.
Öncelikle Mübarek Ramazan ayınızı kutlamak istiyorum, Yüce Mevla bayramına da ulaştırsın İnşallah. Asıl söylemek isteğim şey şudur ki; bugün (30 Temmuz) gazetemizde yazmış olduğunuz Kerkük’te Bayram Namazı adlı köşe yazınız için sizi canı gönülden tebrik etmek istiyorum. Konuşulacak çok konu var fakat asıl mesele köşe yazınızda da belirtmiş olduğunuz Yunan çapulcusunun Eşek, Bulamaç ve Nergizçik adalarımızı işgal etmesidir. Bu konuda devletin her kademesine asalak gibi çökmüş olan bu zerzevattan bir şey beklemek zaten baştan yanlıştır. Sorulan sorulara da Dışişlerinden saçma sapan alakasız, geçiştirme amaçlı cevaplar geliyor. CHP deseniz eksen kaymasında demek isterim fakat kayacak bir eksen bile kalmadı. Atatürk’ün yattığı yerde kemikleri sızlamaktadır. MHP ise maalesef çok derin oyunlara ve tahribatlara kurban edilmiş durumdadır. Dip dalgasının hayırlı olmasını diliyorum. Siz gazetemizde yapılabilecekleri yazmışsınız fakat bunların siyasi kişi ve kurumlar ile olması çok zor görünmektedir.
“Oysa çok şey yapılabilirdi?
Mesela....
Yer, tarih ve saat belirlenerek Çanakkale’den bir feribot kaldırılır, içindeki vatansever insanlarla birlikte işgal edilmiş adalara çıkılarak fiili bir durum oluşturulabilirdi. Yahut Yunan askerlerinin verdikleri tepki görüntülenip kamuoyu ile paylaşılabilirdi.
Bu çözümünüzle ilgili yapılacak ne varsa işin yine millete düştüğünü düşünmekteyim. Böyle bir sivil organizasyonun ise sizin gibi insanların ve aydınların öncülüğünde olacağına inanmaktayım. Gazetemizdeki diğer ağabeylerimizin de kardeşlerimizin de ve ablalarımızın da desteğini esirgemeyeceğinden, ellerinden ne gelirse yapacaklarından eminim. Kaldırılacak bir vapurda bulunan o vatansever insanlardan biri olmak için de can atmaktayım. Böyle bir organizasyonun gerçekleşmesi durumunda ulaşabildiğim kadar insana ulaşmaya çalışacağım ve biliyorum ki sayı konusunda sıkıntı çekmemiz mümkün değildir. Sizden ricam, ne derece olanaklı bilmiyorum, fakat böyle bir iş için ön ayak olmanızdır. Türk yeteri kadar uyutuldu, böyle kıvılcımlarla ateşi yakmaya çalışalım. En son şunu da söylemek isterim; Yüce Allah, Oğuzhan’dan Fatih’e Allah’ın adını yaymış, yüzlerce sene İslam’a kılıçlık etmiş, Haçlıya yüzyıllarca göğüs germiş ve en son 90 sene önce Atatürk’te bedenleşen Türk Milliyetçiliği ruhu ile bu topraklardan kovmuş olan bu milletin şanını tekrar yüceltecektir.
Yeter ki Müslüman Türk uyanık olsun, Allah ile aldatılmasın...
Hayırlı Ramazanlar...
Bu kardeşimiz adını soyadını açıkça yazmış amma biz ne olur ne olmaz diye “Ö.F.B.” diyeceğiz, yani isminin baş harflerini vereceğiz.
Elbette, Devlet Bey iyi bir şey yapıyor diyenler de mevcut. Amma, çok acıtıcı şekilde eleştirenler fazla.
Kardeşler...
Mesele bağcı dövmek değil, üzüm yemek. Yani vatan, millet ve Türk insanı için doğru ve faydalı olanı ortaya koymak, yapmaya ve yaptırmaya çalışmak. Yunanlılar tarafından işgal edilen üç Türk adasına Yeniçağ’ın feribot dolusu vatanseverle çıkarma yapması, bir düşünce olarak heyecan verici olabilir. Amma bu işin sahibi siyasiler ve sivil toplum kuruluşları olmalı, Yeniçağ da haber ve kalemleri ile kendilerine destek vermelidir.
Amma asıl yapılması gereken...
Meclis çatısı altındaki bir partinin adalarımızı işgal ettiren Hükümet ve Genelkurmay hakkında suç duyurusunda bulunmaları ve aynı suç duyurusunu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e iletip, “Adalarımızı işgal ettiren bu hükümeti görevden al. Almazsan sorumluluğa ortak olursun” ikazında resmi yazı ile bulunulmasıdır.
Gün gelecek...
Bu hesaplar mutlaka sorulacaktır.
Bir parti bunu yapmıyor, yapamıyorsa, öteki yaptıkları iç politikaya yönelik atraksiyonlardır. Gelen tepkilerden gördük ki, millet olup biteni bizden çok daha iyi görüyor.
Onun için bu milletle mümkün olan zaten yapılır, mümkün olmayan ise azıcık zaman alır... Yeter ki, liderleri lider olsun.
Selam ve dua ile..

Yazarın Diğer Yazıları