Ülkücüye sövmenin bedelini ödeteceğiz
Eskişehir notlarında parti kongresi yerine MHP'de genel seçim havası gördüğümü belirtmiştim. Gazetecilik hayatımda onlarca kampanya, yerel ve genel seçim yaşadım. Şimdi hayatta olmayan liderleri takip ettim. Tayyip Erdoğan'ın bir günde iki miting yaptığı günlere tanık olup "mevcut liderler hızına yetişemiyor" diye yazdım. Meral Akşener'i takip ettiğim üçüncü gün Erdoğan ve Davutoğlu'nun devlet imkanlarıyla sergiledikleri performansın üzerine nasıl çıkılacağına da şahit oldum.
Akşener sabah uçaktan iniyor öğleyin Alanya'da güneşin altında 1.5 saat konuşuyor. Akşam Antalya merkezindeki mitingde on binleri coşturuyor, kendisi de coşuyor. Gece yarısına kadar delege ve heyetlerle görüşme, sabah kahvaltısında basın toplantısı ve Burdur yolu. Kendi adıma yorgunluktan ve uykusuzluktan göz kapaklarım düşüyor. Ama ülkücülerin Meral ablası halk ile kucaklaşıp bütünleştikçe açılıyor. 40 bin nüfusun üzerindeki Bucak, 78 binlik Burdur siyasetine hakim. 7 Haziran'da 1 milletvekili çıkarmıştı. 1 Kasım'da kaybetti. Yörük Türkmenleri 200'den fazla araç ile konvoyu durdurup, Yörüklerin ünlü poşusunu Akşener'in omuzlarına sarıyorlar.
Burdur'a vardığımızda konvoyun ucu bucağı görünmüyor. Ajans muhabirlerinden "Başbakan bile böyle karışlanmadı" tespitini alıyorum. Antalya, Burdur, Isparta bölgesi için mevsimin en zor günleri. Malum hükümet ülkede köylü ve üreticiyi bitirme noktasına getirdi. Ancak Türkmen Yörükleri inadına üretiyorlar. O gün tarlada çalışmak zorunda olan şalvarlı teyzeler, genç delikanlılar dolduruyor salonu.
MHP'den iki dönem Isparta milletvekili seçilen Nevzat Korkmaz, Burdur belediyesinin kültür salonuna 1.5 yıl önce Devlet Bahçeli'nin de geldiğini ancak salonun üçte birini bile dolduramadığını vurguluyor. Ülkü Ocaklı gençlerin ilk defa bu kadar aktif olduğunu gördüm. Kentte aynı gün ve saatte futbol maçı var ama liseli ve üniversiteli gençler değişim rüzgarına katılıp "Başbakan Meral" sloganı atıyor ve ülkücü yemini ediyorlar.
Kadınsız devrim olmaz.
MHP camiasında ilk defa toplantılarda kadın hakimiyeti Burdur'da da kendini göstermiş. Öğrencisi ev hanımı annesi babaannesi bile ellerinde üç hilalli bayraklarla kadınlar "Millet yürüyüşü"ne katılmış. Heyecan had safhada.
Bir gün önce Antalya'da gözyaşlarıyla "Bizlere ülkücü olduğumuzu hatırlattı" diyenlerin neredeyse 20 yıldır duyamadığı sözleri Akşener Burdur'da bir kez daha tekrarlıyor. "Çoktandır ülkücüye sövmenin, hakaret etmenin bedelini ödeyen olmadı. Sizlere söz veriyorum. Ülkücünün tırnağına laf edenin başına gök kubbeyi yıkmazsam namerdim" sözleri Burdur'da da mührünü vurmuş oldu.
Burdur Isparta arası 25 kilometre. Bir dönem Demirel'le bütünleşmiş olan Ispartalılar da doğal olarak Burdur'a desteğe gelmişler. Toplam 8 delegesi olan Burdur il başkanı hariç 7 imza vermişti. Ancak Burdur il başkanı siyasi nezaket ve Türk töresi adına Akşener'i karşılamaya geleceğini beyan ederek MHP konvoyunu karşıladı. Balgat'ın görevden alma tehditlerine rağmen Akşener'in yanına oturdu. Bu aynı zamanda değişim fırtınasının Burdur'da hiç fire vermediğinin göstergesi.
Yıllarca MHP'nin AKP'ya karşı erkekçe değil ürkekçe muhalefet ettiği yazıldı söylendi. Meral hanım tabanın beklentilerini çözmüş. "MHP'yi AKP'nin arka bahçesi asla yaptırmayacağız" sözleri en çok alkışlanandı.
İzleyicilerin sık sık yönelttiği kongre gerçekleşecek mi sorusuna cevap veren Akşener "Bu kararlar yok hükmündedir. O hakimleri HSYK'ya şikayet ediyoruz. 15 Mayıs'ta Ankara'da olacağız. Bütün Türkiye ve dünya ülkücülerin iradesini görecek" dedi.
Akdeniz'den esen bu rüzgar bütün Türkiye'ye kaplayacak ve etkileyecek gibi görünüyor. Bu değişim eğer 6 Haziran öncesi gerçekleşmiş olsa iktidar koltuğunda MHP'nin oturacağından hiç kimsenin şüphesi yok.
Türk milliyetçileri yine de umutlu. Gecikmeli de olsa iktidar hedeflerine kilitlenmelerini kurt bakışlarında gördüm.
Alanya, Antalya ve Burdur izlenimlerime devam edeceğim.