Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Ülkü Ocakları ve İradeye Saygı...

Darbe dönemlerinde sıkıyönetim mahkemeleri bile MHP ile Ülkü Ocakları arasında somut bağ kurmaya çalışsa da hukuki olarak ilintilerini tespit edemedi. Duruşma tutanaklarında "sadece gönül bağı" olduğu vurgulanmıştır. Ülkü Ocakları'nın geçmişten bu yana önemi ve etkisini anlayabilmek için sevgili kardeşim Metin Turhan'ın kimseye nasip olmayan dev araştırması "Ülkü Ocakları"nı okumak şart.

1980 darbesi ile kapatılıp, yöneticileri hapse atılan Ülkü Ocakları'nı yeniden faaliyete geçirme çabaları destanlık bir mücadeledir. "Bizim Ocak" dergisi etrafında toplanan bir avuç idealist genç, dergi temsilcilikleri ile kısa sürede bütün Türkiye'ye dağıldılar. Merhum Alparslan Türkeş de hapisteydi. Lokal çekişmelere rağmen kurulan "Muhafazakâr Parti"ye omuz verip, O partinin bir müddet sonra 9 yıldızlı "Milliyetçi Çalışma Partisi" olmasını sağlayanlar da Ülkü Ocaklılardı.

Ocak geleneğinde lise ve üniversite öğrencilerinin eğitimi vardır. Başkan ve yöneticileri talebelerden oluşurdu. Üniversiteden mezun olanlar "Gençlik Kolları"na geçer ve parti çalışmalarına omuz verirdi. Gençlik Kolları'nda bir süre görev yapanlar zamanla ilçe ve il teşkilatında yönetim kuruluna girerdi. Bu gelenek MÇP ve MHP'de bir türlü kurulmayan "Gençlik Kolları" yüzünden sürdürülemedi. Bazı yerlerde Ocak başkanlığını 50 yaşındakiler üstlendi ve belki de bazı yerlerde bu devam ediyor. Bu hatırlatmayı Ülkü Ocaklarının Türk Milliyetçileri ve MHP'deki önemine binaen yapıyorum. 1980 öncesinde olduğu gibi merhum Türkeş'in vefatına kadar Ocaklı gençler partinin meselelerinde ve kongrelerinde "taraf" olmaz ve hatta oy kullanmazdı. Ne yazık ki Ülkü Ocakları bir süredir partinin "Muhafız Alayı" rolüne büründürülerek, asli görevi olan eğitimden uzaklaşmış durumda. Ocaklarda seminer, konferans ve kitap okuma alışkanlığı giderek azalıyor. Yine de bir büyüğümüzün yıllar önce "kandaki antikor görevini üstlenirler" tespitinin geçerli olduğunu vurgulamalıyım.

80 sonrasında etrafında toplandıkları "Bizim Ocak Dergisi"nin aylık tirajı 60-70 binlere varmıştı. Başta "Genç Arkadaş" olmak üzere "kültür-sanat-edebiyat" alanında çeşitli dergiler ve yayınlanan kitaplar ile fikir dünyaları zenginleşmişti gençlerin. Bugün bu sayının çok gerilediği gibi teknolojiye rağmen sanal ortamda da etkin olabildiklerini söylemek zor.

***

Darbenin etkisine rağmen Ülkü Ocakları'nın yeniden yapılanmasında görev yapan isimsiz bir çok kahraman var. Her birinin adını tek tek zikretmeyi gönül arzu ederdi. Ancak Suat Başaran, Musavat Dervişoğlu, Servet Avcı, merhum Ali Metin Tokdemir, İrfan Özcan, Ulvi Batu, Alaaddin Aldemir, Azmi Karamahmutoğlu, Hakan Ülser, Atila Kaya ve Harun Öztürk'ün hizmetleri unutulamaz. Bu isimlerden bazıları daha sonra MHP'nin MYK ve başkanlık divanında görev yaptılar. Aldemir kendisine farklı bir yol tutturdu. Diğerleri MHP'den hiç kopmadı. Geçtiğimiz gün bu isimler "İradeye Saygı" adı ile bir basın toplantısı yaparak, MHP'de tüzük kurultayının mutlaka gerçekleşmesi gerektiğini ilan ettiler. 1995 seçimleri arifesinde elim bir trafik kazasında vefat eden "efsane başkan Metin Tokdemir" hayatta olsa açıklamayı mutlaka o yapardı. Yıllarca ev arkadaşlığı, kader ortaklığı yaptığı Suat Başaran'a düştü görev. Başaran ile bazı dönemlerde fikir ayrılıkları tercih farklılıkları yaşasak da O'nun gayretlerini kimse inkâr edemez. "İradeye Saygı"nın sözcülüğünü yaparken solunda Azmi Karamahmutoğlu ve Hakan Ülser, sağında Harun Öztürk ve Servet Avcı vardı. Ulvi Batu, Sayın Süleyman Servet Sazak'ın, Musavat Dervişoğlu da Sayın Meral Akşener'in yakın çalışma ekibinde olduğu için bulunmadılar. İrfan Özcan sağlık sebeplerinden gelemedi ama kardeşi Adnan Özcan vardı. Atila Kaya malum halen MHP Genel Başkan Yardımcısı. Ankara'da gerçekleşen toplantı dalga dalga tüm illere yayılacak. İl ve ilçelerde başkanlık yapanlar "İradeye Saygı"ya çağrı yapacak.

YARIN: Neden İradeye Saygı

Yazarın Diğer Yazıları