Uçup giden milyonlar
Bugün size maalesef yine halkın boş yere göçüp giden milyonlarca lirasını anlatacağım.
Üstelik bu öyle sümen altı edilen bir olay da değil.
Doğrudan İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin el attığı bir kriz var ortada.
Aktarayım…
2020 yılının Nisan ayında İçişleri Bakanlığı'na bir ihbar yapıldı.
İddia şu:
Pamukkale Belediyesi'nce üç farklı ihale yapılıyor. Bu ihaleler kapsamında, bankaların faktoring şirketleri ile "alacağın devri sözleşmeleri" imzalanıyor. Belediye de onaylıyor. Buna göre para, bankalara ödenecekken iki kez firmalara ödeniyor. Yani haksız bir menfaat sağlanıyor.
Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı kendisine gelen bu ihbar ile eski Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin ve Belediye Başkan Yardımcısı Selim Arkan hakkında soruşturma başlatıyor.
Soruşturma kapsamında yer alan ayrıntıları rapordan aktarayım…
- "Pamukkale Kültür Sanat ve Yaşam Merkezi Yapım İşi"ne ait hak ediş bedeli Pamukkale Belediye Başkanlığının onayı ve temlik sözleşmesi ile Yapı Kredi Faktoring A.Ş. adına temlik edilmesine rağmen, temlik sözleşmesi ile bankaya ödenmesi gereken hakediş tutarları yüklenici firma Kontaş İnş. Tur. San. Ltd. Şti'ne ödeniyor.
- "Aktepe Sosyal Tesisleri Yapım İşi"ne ait 9 no'lu hakediş bedelinin Pamukkale Belediye Başkanlığının onayı ve temlik sözleşmesi ile Anadolubank A.Ş.'ye temlik edilmesine rağmen, temlik sözleşmesi ile bankaya ödenmesi gereken hak ediş tutarları yüklenici firma Kontaş İnş. Tur. San. Ltd. Şti'ne ödeniyor.
- "Beton Parke Yol Kaldırım İnşaatı" ile "Pamukkale Belediyesi, Kültür, Sanat ve Yaşam Merkezi Yapım İşi" için Anadolubank A.Ş.'ye temlik edilmesine rağmen, temlik sözleşmesi ile bankaya ödenmesi gereken hak ediş tutarları yüklenici firma Geka A.Ş.'ye ödeniyor.
Temlik sözleşmesi denilen ise şu; Alacak hakkı üzerine, hakkını devredenle devralan arasında yapılan iki taraflı hukuki bir işlem, bir sözleşmedir. Bu hakkı üçüncü kişiye devretmeye denir.
Yani ihaleleri alan firmalar bankalara giderek belediyeden alacağı olan rakamı teminat gösterip ihale tutarı bedelini buradan tahsil ediyorlar. Tahsil işlemi yapıldıktan sonra belediyenin ödeyeceği tutar artık bankaya ödenmek zorunda kalıyor. Ki bu temlik sözleşmesini belediye onaylamadan banka herhangi bir işlem yapamıyor.
Dolaysıyla Pamukkale Belediyesi, Yapı Kredi Bankası ve Anadolubank A.Ş.'ye yatırılması gereken 6 milyon 475 bin TL ödemeli ihaleyi alan firmalara yani Kontaş. İnş. ve GEKA adlı firmalara tekrar ödemiş.
Bu işlem haliyle hukuksuz olmuş. İlgili yasa gereğince, Pamukkale Belediyesi, yüklenicinin devrettiği alacaklarını finans kuruluşlarına ödemesi gerekirken firmalara tekrar ödemiş.
Üstüne üstlük…
Aslında ödemeyi yapacak olan personel bu ödemeyi ihaleyi alan firmalara yapamayacağını bildirmiş ancak Pamukkale Belediye Başkan vekili Selim Arkan "sorumluluğu ben alıyorum" diyerek, talimat yazmış ve ödemelerin firmalara yapılmasını sağlamış.
"Eee ne var ödenen para geri alınır" diyorsunuz.
Yok, öyle olmuyor.
Belediye yasal işlemlere rağmen firmalara ikinci kez ödenen paraları geri alamıyor.
Banka faktoringleri de belediyeden haklı olarak paralarını istiyor. Yeni gelen belediye yönetimi daha fazla mahkeme masrafı ile uğraşmak istemediğinden faktoringler ile anlaşıyor ve firmalara ödenmiş olan parayı tekrar faktoringlere ödüyor…
Dolayısı ile vatandaşın cebinden Yapı Kredi Faktoring ile yapılan borç tasfiye ve ibra sözleşmesi bedeli olarak 7 milyon 869 bin TL, Anadolubank A.Ş. ile yapılan borç tasfiye ve ibra sözleşmesi bedeli olarak da 515 bin TL olmak üzere toplamda 8 milyon 384 bin TL ödeniyor.
Yani kamu zararı oluşuyor.
Peki, raporda belirtilen ve haksız menfaat sağlanan firmalar hangileri..?
KONTAŞ İnşaat'ın sahibi Necati Karahan. İsmi daha önce Denizli'nin Acıpayam ilçesinde yaptığı tam donanımlı 100 yataklı modern Devlet Hastanesi, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımlarıyla açıldığında gündeme gelmişti.
GEKA Taahhüt'ün sahibi ise Erhan Memişoğlu.
İçişleri Bakanlığı, Pamukkale eski Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin ve eski Başkan vekili Selim Arıkan hakkında "Soruşturma izni verilmesi" gerektiğini bildirmiş.
Raporda eski Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin'in sorumlu olduğu ve kendisinin bilgisi dahilinde bu işlemlerin yapıldığını belirten memur ifadelerinin olduğu da belirtilmiş.
Öyle ki "Ödeme miktarlarının yüksekliği nedeni ile belediye başkanının bilgisi dışında yapılmasının hayatın doğal akışına aykırı olduğu, dolayısıyla, kendisinin görevi kötüye kullanma suçuna iştirak ettiği" değerlendirilmiş.
Eski Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin'in avukatı bir açıklama yayımlamış. Hak edişlerin ödendiği tarihlerde Gürlesin'in izinde olduğunu görevde olmadığını söylemiş.
Doğrudan o sırada göreve vekâlet eden başkan vekili (başkan yardımcısı) Selim Arkan'ı suçlayarak ödemelerin Arkan'ın yetki ve inisiyatifiyle yapıldığını vurgulamış.
Açıklamanın devamında da "Konu ile ilgili çekince gösteren personele 'sorumluluğu ben üstleniyorum' diyerek yazılı talimat Selim Arkan tarafından verilmiş ve ödemeler de bizzat Selim Arkan tarafından ilgili firmalara yapılmıştır. Bu durum İçişleri Bakanlığı'nın teftiş raporunda da bu şekilde açıklanmıştır" ifadelerini kullanmış.
Ben yaşananları aktardım.
Sonuç ne?
Biz doğal gaz faturasının hesabını yaparken yine milyonlarımız uçup gitmiş.