Tutanaklardan canlı yayın!..
Yapılamayacağı ayan beyan ortada olan yeni anayasa için saatlerini harcayan Meclis Anayasa Yazım Komisyonu’nda çok ilginç olaylar yaşanıyor... AKP-BDP ortaklığının egemen olduğu komisyonda bölücü taleplere zemin kazandırmak için tezgah üstüne tezgah kuruluyor.
Komisyonun son toplantılarında ana dil ve vatandaşlık maddeleri görüşüldü. Uzlaşma sağlanamadı. Bu arada BDP’nin sözcüleri sürekli MHP’li üyeleri tahrik etti. Malum medya vasıtasıyla “MHP kavga ediyor”, “ırkçılık yapıyor” haberleri servis edildi. Abdullah Öcalan’ın talepleri doğrultusunda hazırlanan ve Erdoğan’ın “ay sonunda açıklayacağım” dediği sözde demokrasi paketi öncesinde bilinçli bir şekilde MHP-BDP kavgası senaryoları servis ediliyor. Gerginlik stratejisi ile ’Ustaca’tuzak kuruluyor.
Komisyonun Çarşamba günkü toplantısında MHP’nin ırkçılık kavgası çıkardığı ve kavgayı çıkaran Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk’ün toplantıyı terk ettiği haberleri yaptırıldı. Toplantının tutanaklarına ulaştım. BDP’li Meral Beştaş, Baskın Hocasının vatandaşlık tanımını anlatırken bakın aslında neler oluyor;
Ahmet İyimaya (Ankara) - Baskın Hoca sosyolog mu?
Meral Danış Beştaş - Profesör, siyaset bilimci aslında.
Rıza Türmen (İzmir) - Siyaset bilimci.
Meral Danış Beştaş - Vatandaşlık, soy ve din üzerine bir çalışma. Terminolojisinde vatandaşlığın bireyle devlet arasındaki bağ olduğu, eşit vatandaşlığın özellikle soy ve dinden arınması gerektiğini, her türlü farklılıklardan arındırılması gerektiğini; ulus devlet fikrini, milletini tek bir etnik dinsel bütün olarak düşünen ve bunu asimilasyon ve etnik dinsel temizlikle sağlamaya çalışan devlet türü olduğunu not etmiş. Kimlik üzerine..
Bedii Süheyl Batum (Eskişehir) - Bunlar doğru kavramlar değil yani Baskın Oran’ın kendi söyledikleri.
Oktay Öztürk (Erzurum) - İlber Ortaylı ne kadar geçerli değilse bu da bizim için o kadar geçerli değil.
Meral Danış Beştaş - Yani İlber Ortaylı’nın geçerli olup olmadığını kendisi söylüyor, “Tartışma götürmez” diyor, ben de tartışılır dedim. Bunu siz de tartışabilirsiniz ama Baskın Oran bütün Türkiye’nin tanıdığı tam bir siyaset bilimci, profesör, bu konuda çalışıyor. İster esas alın ister almayın. Yani siz gidip bize 18’inci yüzyıldaki tezleri getirirken biz bir şey demedik burada, dinledik saygıyla.
Oktay Öztürk (Erzurum) - Biz 18’inci yüzyılda...
Meral Danış Beştaş - Yani burada dinledik.
Oktay Öztürk (Erzurum) - Bugün ısrar ettiğimiz tezlerdir.
Rıza Türmen (İzmir) - Meral Hanım, devam eder misiniz lütfen.
Meral Danış Beştaş - Hayır, hayır, lütfen... Sataşma var ama olmaz.
Oktay Öztürk (Erzurum) - Bugün ısrar ettiğimiz...
Rıza Türmen (İzmir) - Lütfen, devam eder misiniz.
Meral Danış Beştaş - Siz, demin, Oktay Bey, Bengi Bey sunum yaparken...
Rıza Türmen (İzmir) - Oktay Bey, lütfen karşılıklı konuşmayalım.
Meral Danış Beştaş - Bunu en son söyleyecektim ama şimdiden söyleyeyim, Mahmut Esat Bozkurt’un lafını: “Bu ülkede Türk olmayanların tek bir hakkı vardır, o da köle olma hakkı.” dedi. Siz döndünüz Hasan Hoca’ya, “Ne kadar doğru söylemiş.” dediniz ve ben gözlerimle ve kulağımla tanıklık ettim buna. Bana hikâye anlatmayın ya!
Prof. Dr. Hasan Tunç - “Adalet Bakanı mı?” dedi.
Meral Danış Beştaş - Hikâye anlatmayın bana ya!
Rıza Türmen (İzmir) - Efendim, lütfen karşılıklı...
Oktay Öztürk (Erzurum) - Bakın...
Meral Danış Beştaş - Köle olmak olarak, hak olarak görüyorsunuz bunu ya! Böyle bir şey olur mu!
Rıza Türmen (İzmir) - Karşılıklı konuşmayalım.
Oktay Öztürk (Erzurum) - Bir bayan nezaketi içerisinde konuşun.
Meral Danış Beştaş - Bunu gözümle gördüm ya, gözümle gördüm!
Oktay Öztürk (Erzurum) - Ben “Adalet Bakanı mıydı” diye...
Meral Danış Beştaş - Gözümle gördüm!
Prof. Dr. Hasan Tunç - Bana sorulan soru “Mahmut Esat Bozkurt Adalet Bakanı mıydı?”
Oktay Öztürk (Erzurum) - Yalan söylüyorsunuz, doğru söylemiyorsunuz!
Meral Danış Beştaş - Siz yalan söylüyorsunuz!
Rıza Türmen (İzmir) - Efendim, müdahale etmeyin, lütfen...
Oktay Öztürk (Erzurum) - Doğru söylemiyorsunuz.
Oktay Öztürk (Erzurum) - “Adalet Bakanı mı?” diye sordum ben.
Rıza Türmen (İzmir) - Toplantıya beş dakika ara veriyorum.
İkinci oturum;
Rıza Türmen (İzmir) - Sabah kaldığımız yerden devam edelim.
Vatandaşlıkla ilgili maddeyi görüşüyorduk. Bu konuda acaba söz isteyen var mı?
Faruk Bey, buyurun.
Faruk Bal (Konya) ... Ara vermeden önce, Meral Hanım, Oktay Bey’e atfen, bir sözün söylendiğini, duyduğunu ifade etmişti. Benim Oktay Bey’le aramda 20 santim bile bir fark yok, Oktay Bey’in öyle bir şey söylediğini şahsen ben duymadım; bir.
Oktay Bey, Hasan Tunç Hocaya “Bahsedilen kişi Adalet Bakanı mı?” diye sorduğunu ve Adalet Bakanı olduğu cevabını aldığını söylüyor, Hasan Tunç da bunu aynen teyit ediyor ki hemen yanında oturan danışmanımız. Arkada oturan arkadaşlarımız da -ki Meral Hanım’dan daha yakınlar- böyle bir söz duymadıklarını ifade ediyorlar. Mahmut Esat Bozkurt’a atfedilen “Bu ülkede Türk olmayanların tek bir hakkı vardır, o da köle olma hakkıdır.” sözü Milliyetçi Hareket Partisi’nin milliyetçilik anlayışına, Türklük anlayışına kesinlikle yabancı, hiçbir şart altında benimsemediğimiz, kabul etmediğimiz bir düşüncedir. Dolayısıyla, benimsemediğimiz, külliyen reddettiğimiz bir anlayışı Oktay Bey’in telaffuz etmesi de mümkün değildir. Bundan sonra nasıl bir müzakereye devam edeceksek edelim. Eğer söz hakkı verecekseniz ben devam edeyim yoksa...
Rıza Türmen (İzmir) - Tabii. Çok teşekkür ederim.
O zaman bu meseleyi burada bırakalım. Meral Hanım, o zaman siz kaldığınız yerden devam etmek istersiniz.
Meral Danış Beştaş - Ben kaldığım yerden devam edeceğim ama sonuçta bir...
Rıza Türmen (İzmir) - O zaman devam edin kaldığınız yerden.
Meral Danış Beştaş - Hayır hayır, ifade edeceğim, olur mu. Tutanaklar da kapanmıştı zaten. Sonuçta, ben, görmediğim, duymadığım, gözlerimle, beş duyu organımla vâkıf olmadığım bir konuyu iddia etmem. Bunu herkes bilir bence. Yani burada, tam karşımda oturuyor, aramızda 1,5 metre yok. Ben kendisinin dudak ve şeyiyle “Ne kadar doğru söylemiş.” dediğini duydum ve dudak...
Faruk Bal (Konya) - Ses olarak mı duydunuz?
Meral Danış Beştaş - Tabii ki duydum.
Faruk Bal (Konya) - Ben niye duymadım?
Meral Danış Beştaş - Bunu duydum, bunu gördüm.
Prof. Dr. Hasan Tunç - Benim tepkim ne oldu Meral Hanım?
Meral Danış Beştaş - Bir dakika müsaade edin.
Sonra size döndü. Ve bunu duydum kulaklarımla ve gözümle de gördüm yani.
Prof. Dr. Hasan Tunç - Ben duymadım.
Bebek katilinin “demokrasi paketi” için anayasa engeline takılan AKP, Meclis’teki komisyonu dağıtıp kendi anayasasını kasadan çıkarmak için yoldaşı ile neler çevirdiğine bir kez daha tanık olun!..