Turkuaz renkli yol
Bir milattı yaşadığımız...
Turkuaz renkli yolun sonu başka bir Türkiye'ye çıkıyordu...
Dönüşüm gerçekleşti...
Başka Türkiye'nin kapıları açılırken, Atatürk Türkiyesi'ne de veda günüydü o tören...
Demokrasinin olmazsa olmazı; yargı bağımsızlığı, hukuk devleti, güçlü meclis, denetim, çoğulculuk, basın özgürlüğü gibi pek çok olgunun "tarih" olacağı bir dönemin miladıydı...
Başka Türkiye adım adım geldi...
Herkesin gözü önünde, öyle ya da böyle seçimlerden çıka çıka geldi...
Gazeteciler, toplum, seçimlerde hile yapıldığını söyleyebilir ama muhalefetin görevi bu hilelere engel olmaktır!
Muhalefet yanlışları, hataları, eksikleri anlatmakla yetinemez... Mücadele eder, önleyecek yol ve yöntemleri demokrasi içinde bulur.
Muhalefet Türkiye'nin "dönüşümüne" engel olamadığı için başarısızdır!
Bu gerçeğe rağmen memleketi bu yoldan geri çevirmek görevi ve sorumluluğu da muhalefete aittir...
Sorumluluk ve mücadele; cesaret, inanmışlık, adanmışlık ister... Gölge edenler gereğini yapmalıdır.
***
Ordu-siyaset iç içe...
"Başka Türkiye"nin ilk icraatlarından biri Yüksek Askeri Şura'yı kaldırmak oldu...
Artık generalleri de tek bir düşünce sistemi belirleyecek...
Liyakat özellikle orduda esastır...
Evet, Türk Silahlı Kuvvetleri FETÖ sızıntılarına karşı engel olmakta başarısız oldu... Bu bir gerçek... Temizlemekle bitmiyor...
Ancak unutulmamalıdır ki 15 Temmuz'da darbecilere, polis ve halkla birlikte yine kahraman TSK personeli karşı durdu...
TSK'nın direnişi ve darbeye kurumsal olarak karşı duruşu bir felaketi engelledi...
Yeni dönemde terfi alacak komutanları hâkim siyaset belirleyecek...
Millî ordular için bu büyük bir tehdit... Daha önce yazmıştım hatırlamakta yarar var;
Tarih 22 Eylül 1909...
Mustafa Kemal, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kongresinde yaptığı konuşmada ordu ile siyasetin iç içe geçmesinden duyduğu rahatsızlığı anlatmaktadır...
Bir yıl önce Meşrutiyetin ilanıyla o sürecin içinde yer almış subaylar kendilerini politikanın içinde bulmuş, disiplin ve emir komuta zinciri zarar görmüştür...
Mustafa Kemal şöyle der;
"Ordumuzun içinde bulunan cemiyet arkadaşlarımız siyasette devam etmek istiyorlarsa ordudan çıkmalı ve cemiyetimizin halk içindeki örgütü arasına girmelidirler. Bir gün dahi yitirmeden ordumuz siyasetten uzaklaştırılmalıdır. Ordu içinde kalacak dostlarımız artık siyasetle uğraşmamalı ve bütün çabalarını ordumuzun güçlendirilmesine ayırmalıdır."
Daha ne söylenebilir?
***
Trenden nükleere güvenlik!
Çorlu'daki tren kazası büyük bir ihmalin sonucu gerçekleşmiş görünüyor...
24 aile kıyameti yaşadı... Acımız büyük... Yüzlerce yaralı var...
Dünyanın en güvenli ulaşım aracı olan tren, konu Türkiye olunca neden tehdit ve endişe yaratıyor?!
Bakanlık kazanın aşırı yağmur nedeniyle menfez ile ray arasındaki toprağın boşalması sonucu gerçekleştiğini açıkladı...
Demek ki yağışlar dikkate alınmamış... Aşırı yağışlarda kuru derelerin nasıl nehirlere dönüştüğünü biliyoruz... Menfez yerine köprü yapmak daha uygun olacakmış...
Ayrıca hat güvenliğini sağlayan görevlilerin kadro dışı bırakıldıkları kamuoyuna yansıdı... CHP'nin 1 yıl önce kaza yaşanan hat ile ilgili bakanlığa soru önergesi verdiği ortaya çıktı.
Dümdüz ovada bile tren yolculuğu masum insanlara mezar olabiliyor!
Basit güvenlik önlemleri ve işi yapan firmanın denetimi ile önlenebilecek bir kaza Türkiye'de yaşanabiliyor!
Bu bir zihniyet meselesidir... Türkiye'de yaşanan iş cinayetlerinden, akıl almaz kazalara kadar mesele; algı-yaklaşım-zihniyet sorunudur ve bu köşeye sığmayacak bilimsel araştırma, tez konusudur.
Allah nükleer santralden memleketimizi korusun...