Türkiye'nin utanç manzaraları!..
Türkiye''de siyasi ihanetler, sosyo ekonomik çarpıklıklar ve akıllara durgunluk veren olayların bir tanesi bile Amerika ya da Avrupa basınına yansımış olsaydı, günlerce manşetlerden düşürülmezdi...
Ve kuşkusuz ki, insan zihni ile alay eden, toplumun büyük bölümünü şaşkınlığa uğratan rezaletlerin en küçüğü bile uygar dünyanın sıradan ülkelerinde iktidarları düşürür, siyaseti anında allak bullak ederdi...
Oysa burası Türkiye... Her şey sıradan artık bu memlekette... Her olay normal karşılanıyor artık bu coğrafyada...
Gündemin hızına yetişilemiyor vatanımızda...
Sadece şoke edici olaylar toplumu sarsmıyor, aynı zamanda skandalların basit ve sıradan gibi algılanması da yetmiyor artık...
Çünkü her biri başlı başına, birbirinden beter vahametler içeren olaylar, rezaletler, skandallar çok kısa sürede unutuluyor ve bu şekilde her şey legalleşmiş biçimde, tarihin kirli sayfalarında sararmaya itiliyor...
Memleketin içinde bulunduğu sosyo ekonomik çıkmazları ve siyasi çarpıklıkları birer rezalet gibi ayyuka çıkaran gelişmelerin sadece son 48 saat içerisindeki örneklerini alt alta yazdığımızda, kendinden bile utanan tarihin sayfaları gafillerin suratına tek tek çarpıveriyor...
Yağma, zam, ihanet!..
Bir türlü doymayan ve durmayan "beşli çete" tartışmaları, ihale vurgunları ve liyakatsizlik cenderesinde gençlerin hakkını yiyen torpil rezaletleri ülkenin sıradan meseleleri değil...
İstanbul''un bağrına bir hançer gibi saplanan Kanal İstanbul''un çevresinde bazı yandaşlara usulsüz biçimde 15 kat imar ruhsatı verilmesinin tartışıldığı bir dönemde, özelleştirme ya da yap-işlet-devret utancının çarpıcı sonuçları da gazetelere manşet olmaya devam ediyor...
Son örnek çok düşündürücü ve sarsıcı olduğu kadar, aynı zamanda mide bulandırıcı;
Kütahya''ya yap-işlet-devret modeliyle, 50 milyon Euro harcama ile havaalanı yapılmış, şirkete 2012-2021 arasında "garanti ödemesi" adı altında 52 milyon Euro ödenmiş...
Havaalanı 2044''te devlete devredildiğinde ise şirket toplam 208 milyon Euro garanti ödemesi alacakmış!..
İşte bu skandalın adını "Zafer" koymuşlar!.. Hem de garantili zafer!!!
Özelleştirmenin rezaletleri ne yazık ki bitmiyor ve bitmeyecek bu ülkede...
İşte milleti çıldırtan ve infial yaratan elektrik, doğal gaz ve yakıt zamlarının ağır sonuçları toplumun büyük bölümünü çökertmeye devam ediyor;
2022''in ilk 40 gününde akaryakıta 10 kez zam gelirken, milyonlarca yurttaş kaderine boyun eğiyor...
Birçok kentte elektrik faturalarının iş yeri kiralarının bile üzerine çıktığı konuşulurken, yurt genelinde esnafın ve yurttaşların protestoları zerre kadar önemsemiyor...
Sadece Ocak ayında 10 binden fazla esnafın kepenk kapatması ise gidişatın ne kadar vahim olduğunu kanıtlamaya yetiyor...
Ana muhalefet, yurttaşları elektrik faturalarını protesto etmeye çağırırken, AKP''nin vurdumduymazlığı devam ediyor, bu sırada dağıtım şirketleri
Elektrik Üretim Anonim Şirketi''nden 31.85 kuruşa aldıkları elektriği millete 6 kata kadar fiyatlarla satmayı sürdürüyor...
Bu arada elektrik kesintileri ile adeta cehenneme dönüşen Isparta''da, CHP''nin gönderdiği aşevi TIR''ına AKP''li belediyenin su vermediği medyaya yansıyor...
Ve bu da yetmiyor, "Yeliz" diye de anılan AKP''li bir vekil, bağnaz bir televizyon kanalında, enerji zamlarının "CHP''nin tarihinin ürünü" olduğunu demeye getirirken, hiç utanmıyor...
İşsizlik, intihar, torpil!..
Yukarıdaki örneklerle resmedilen vahim tablonun sonuçları sadece skandal, rezalet ve utanç diye sarsıcı algılar yaratmıyor...
Aynı zamanda işsizlik, intihar ve sosyo ekonomik çarpıklıklar da siyasi ihanetlerin kapkara sayfaları olarak, bu çıkmazlara sebep olanların suratına çarpmaya devam ediyor...
İşte atanamadığı için işsizlikten intihar eden öğretmen İbrahim''in "cebinde sadece 6 lirası vardı" şeklinde haberler medyaya yansırken, İBB''den burs adı altında 5.8 milyon alarak yurt dışına gittikleri belirlenen bazı AKP''lilerin, Atatürk''e hakaret ederek akademik kariyer yaptıklarının rezaletleri de sayfa sayfa deşifre oluyor...
Bu arada İşsizlik Fonu''na başvuran her 100 kişiden 44''ü eli boş dönerken, bu fondan işsize 5.5 milyar, işverene ise 21.7 milyar dağıtıldığı gazetelere haber oluyor...
İşsizler yalnızca intihar etmiyor bu ülkede, aynı zamanda gizemli biçimde ortadan kayboluyor!!!
Baksanıza, TÜİK ve İŞKUR''un işsizlik rakamları bile birbirini tutmuyor...
İŞKUR''a göre 148 bin, TÜİK''e göre ise 2 bin kişi geçtiğimiz Aralık ayında işsiz kalmışken, "146 bin kişi nerede" sorusuna yanıt verilemiyor!!!
Tam da bu rezaletlerin tartışıldığı bir dönemde, kilosu 35 liraya ulaşan salatalık ve patlıcanın tanesinin 3 lirayı ulaştığı bir ülke için, geçmişte yapılan "küçük Amerika" benzetmesi de gerçeğe dönüşüyor!..
Yukarıda sadece birkaç örnekle sıralanan içler acısı manzara milyonlarca insanı açlık ve sefalet içinde tutarken, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu''nun, "Piyasalarda ekonomi tekrar bir canlanma hamlesine girdi. İlk 9 ayda ekonomimizin büyümesine baktığım zaman yüzde 12''lik bir büyüme görüyoruz" şeklindeki sözleri pes dedirtiyor...
Ve yazının başından itibaren sıralanan rezaletlere, skandallara karşı, "Haksızlık karşısında susan dilsiz, şeytandır" hadisine sarılması gereken Diyanet''in vaiz atamaları için, AKP''lilerin müftülüklere gönderdiği torpil yazıları da ortalığa saçılıyor!..
Tüm bu gaflet manzarası karşısında herkes, torpille işe giren imam-hatiplilerin cuma hutbelerinde, "kul hakkı yemek haramdır" konulu vaazları nasıl seslendireceğini merak ediyor...
Velhasıl, Türkiye sadece son 48 saat içerisinde medyaya yansıyan, biribirinden vahim rezaletlerin girdabında sarsılmaya ve erimeye devam ederken, AKP halen iktidarda durabiliyor, muhalefet 20 yıldır boşa nefes tüketiyor, millet ise sabrı tükenmiş halde kurtuluşu arıyor...